Ömer Acar Harika yazmışsın Kafkas ellerini ne güzel ifade etmişsin kalemine sağlık ARKADAŞIM
Kafkasyam
Ayrı düştüm vatanımdan,yarımdan
Kafkasyam, baharım öz diyarımdan.
Anlamaz oldum dil, töre, arımdan
Kafkasyam, baharım, öz diyarım
Kırıldı kanadım, sarardı yaprağım
Nerde vatanım, kendi öz toprağım
Seslenin artık, yükselsin bayrağım
Kafkasyam, ilkbaharım, öz diyarım.
Gül kokuyormuş, göremedim dağını
Kanla sulamışlar kutsal toprağını
Bekliyor beni açmış kucağını
Kafkasyam, ilkbaharım, öz diyarım.
Haber ver nerde yamçılı nartlarım,
Bir zamanlar şahlanan kıratlarım,
Şeyh Şamillerim, Hacı Muratlarım?
Kafkasyam, ilkbaharım, öz diyarım.
Uç ak güvercinim, uç dağlarından
Haber eyle Dağıstanım, sanımdan
Öz vatanım, şahdamarım, canımdan
Kafkasyam, baharım, öz diyarımdan
Gül-bülbül misali aşığım sana
El açıp yalvarıyorum yaradana
Ya Rab! kavuştur beni vatanıma
Kafkasyam, baharım, öz diyarıma
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Pınar, içimde bir pınardır durmadan kaynar,
Pınar, çocukça yatağında taşlarla oynar.
Pınar, alçak gönüllüdür göklere yükselir,
Pınar, bize meyillidir durmaz yine gelir.
Pınar, yalnız koca çınarla konuşur kışlar,
Pınar, kabarır gürül gürül akmaya başlar.
Pınar, bir başına terk eder yüce doruğu,
Pınar, koşarak nehirlerde alır soluğu.
Pınar, bağrı yanıkların tek serinliğidir,
Pınar, ufka bakanların son derinliğidir.
Pınar, kıvrılır taşlar, çiçekler arasından,
Pınar, hayat bulur dünyada aşk yarasından.
Pınar, gizlenen sevgilinin göz yaşlarıdır,
Pınar, şelaleden dökülen tel saçlarıdır.
Pınar, yanıp tutuşan yürekleri söndürür,
Pınar, kin ve nefreti hep sevgiye döndürür.
Pınar, bu dünya var oldukça kaynayacak,
Pınar, kaynağını gönül dağından alacak.
Ahmet Alptekin
Bakü Türk İlköğretim Okulu/ Azerbaycan
Ahmet ALPTEKİN
Geçen yıl bu zaman, yani baharda
Çoban olmuştu, köyün davarına.
İlk kuzuyu bu köyde verdi kurda
Sevda ateşi düşünce bağrına.
Sevdalandığı, ağanın kızıydı
Taze, fidan boylu, saçlar topukta
Kız da, kızdı ha! Zühre yıldızıydı
Yaktı garip çobanı bir bakışta.
Ağa kızı sevmek senin neyine
Boşver çoban gel avutma kendini
O kızını verir beyin birine
Yakar ateş inan yandırır seni.
Vazgeçmedi çoban içinden yandı
Karşılık gelmedi ağa kızından
Kızı karşı köyden bir bey aldı
Türküler yakıldı çoban ağzından.
O günden sonra çok ses yankılandı
Dağların yücelen doruklarında
Kayalıklarda göz yaşı yıkandı
Pınarın kaynayan oluklarında.
Sesi duyup ağladı tüm koyunlar
Nağmeyi dinleyen döndü şaşkına
Dağlar, taşlar, sessiz duran yosunlar
Şahit oldular çobanın aşkına.
Yolunuz geçerse bir gün o köyden
Çoban aşkına türküler söyleyin
Bir an sıyrılın dünyadan, her şeyden
Yanık sese kulak verin, dinleyin.
Kamış kavaldan dökülen nağmeler,
Yanan bir yüreğin habercisidir.
Aşkın masumiyetini besteler,
Duyulan yanık çobanın sesidir.
Ahmet ALPTEKİN
Bir nazlı gelin gibisin göklerde,
Süzdürür durursun gözlerini.
Kutsal bir ışık olursun yüzlerde,
Gözlerim dolar seyrederken seni.
Milli marşımı dinlerken törende,
Gönlümdeki bam teline dokunur.
Nazlı nazlı salınırsın gönderde,
Mutluluğun gözlerinden okunur.
Yıldızın hilale ne güzel uymuş,
Al rengini şehitlerden tanırım.
Seni sevdiğimi dünyalar duymuş,
Okşadığın rüzgârı kıskanırım.
Şehidim bir başkadır kucağında,
Bağrı yanık ana gibi sararsın
Bakışların yurdun dört bucağında,
Mavi göklerde, her yerde sen varsın.
Savaşlarda, barışta da öndesin,
Duruşun gurur verir milletine.
Rüzgârlar estikçe duyulur sesin,
Türküler söylersin kendi kendine.
Alma n’olur gözlerimden ferini,
Derdin varsa soyle nedir bileyim.
Sen tayin et göklerdeki yerini,
Emret seni oraya ben çekeyim.
Türkmen gelinim,canım, al bayrağım,
Sar, sar beni kollarında öleyim.
Sıcak kucağın olsun son yatağım,
Cennette dirilip sana geleyim.
Ahmet ALPTEKİN