yakup KAHRINA
Kahrına gül kopardım,
Kan akıttım bağrıma,
Kahrediyor felek beni,
Bir güzelin uğruna.
Kahrına devirdim
Dibi delik kadehleri sayısız
Göğsümü yumrukladım
Kaç kez sarhoş olunca
Ve boşuna geçirdim
Bu ömrümü, sevdasız
.
Kahrına kokladım zehirli zambakları
Kan damlattım,gül pembenin üstüne
Kahrına dolaştım daralmış sokakları
Kahrına tekme attım günahsız çakıllara
Çiçekler ezdim bakmayınca önüme
Kafa tuttum ihtişamlı dağlara
Kahrına sataştım saldırgan dalgalara
Kahrına kilitledim kapıları üstüme
Kan kaynattım nur tenli tenceremde
Senelerce kahrına..
Kahrına yaptım bunları
Kahrına..
Onun kahrına..
Kahrıma inletti beni
O en doğru sözlü yar.
Çizik attı derin derin alnıma
Ak kalemle kara yazdı bahtıma
Kahrına...
Kahrına gül kopardım,
Kan akıttım bağrıma,
Kahrediyor felek beni,
Bir güzelin uğruna.
Kahrına devirdim
Dibi delik kadehleri sayısız
Göğsümü yumrukladım
Kaç kez sarhoş olunca
Ve boşuna geçirdim
Bu ömrümü, sevdasız
.
Kahrına kokladım zehirli zambakları
Kan damlattım,gül pembenin üstüne
Kahrına dolaştım daralmış sokakları
Kahrına tekme attım günahsız çakıllara
Çiçekler ezdim bakmayınca önüme
Kafa tuttum ihtişamlı dağlara
Kahrına sataştım saldırgan dalgalara
Kahrına kilitledim kapıları üstüme
Kan kaynattım nur tenli tenceremde
Senelerce kahrına..
Kahrına yaptım bunları
Kahrına..
Onun kahrına..
Kahrıma inletti beni
O en doğru sözlü yar.
Çizik attı derin derin alnıma
Ak kalemle kara yazdı bahtıma
Kasım KAPLAN Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Kasım KAPLAN Şiirleri:
Yelkenler biçildiler, yelkenler dikildiler,
Dağlardan donanmayla, kalyonlar çekildiler.
Kerpetenle surların, dişleri söküldüler.
Yola çıktık efendim,yiğitler hazırlandı,
Vatana kurban için, parmaklar kınalandı.
Geçtim anadan yardan, geçtim her sevgiliden,
Bir destan yazacağız, okusunlar ezberden,
Öğrettin haberim var taşıdığım değerden,
Gönüllü gazilerin listesinde baştayım,
Vatan için vuracak, vurulacak yaştayım.
Yüzüne çarpacağım zamanenin fendini,
Coştum kabardım artık, yıkacağım bendimi,
Kıymetim soydan gelir, biliyorum kendimi,
Abideni dikmeye bir yaman uğraştayım,
Size anıtlar yapıp, yükseltecek yaştayım.
Okudum tarihimi, tanıdım eserleri,
Kendime örnek aldım, Fatih'i, Selimleri,
Başıma taç eyledim verdiğin emirleri,
Bitti gündelik işler, bir ulvi telaştayım,
Senin açtığın yolda koşturacak yaştayım.
Artık günümüz geldi, işaret var Atamdan,
Elbette gelecektir, bütün gençlik arkamdan,
Gücümü alıyorum, bu Şanlı Bayrağımdan,
İpliğimi sen ördün, atlas bir kumaştayım,
Burçlara bayrak olup dikilecek yaştayım.
Vakit gelmiştir artık,saatler ayarlandı,
Tembel tembel uyuyan, Çelebiler uyandı,
Müsterih ol efendim, hazırlık tamamlandı,
Yalnız İstanbul değil, çok büyük inançtayım,
Bu yürekle dünyayı fethedecek yaştayım.
Kasım KAPLAN
Atamın öldüğü gün,
Bir başkaydı bulutlar.
Genç ihtiyar hep üzgün,
Tükenmişti umutlar.
Masmavi Karadeniz,
Hırçındı, kabarmıştı.
Daha sabah, gök, deniz,
Sanki de kararmıştı.
Bıraktı ardı sıra,
Milyonlarca evladı.
Bütün yürekler yara,
Gözlerde kan ağladı.
Kuşlar bir başka uçtu,
O sabah gökyüzünde.
Güller ise bir hoştu,
Hüzün vardı yüzünde.
Gitti Atam o gidiş,
Dönmedi artık geri.
Başladı son diriliş,
Kaldı büyük eseri.
Kasım KAPLAN
Dünyanın havası çok değişiyor,
Kış ile baharın farkı kalmadı.
Zehirle bal veren belli olmuyor,
Böcekle arının farkı kalmadı.
Beyazlar bulandı dünya kirine
Ne ölüne saygı ne de dirine.
Düştüler sarraflar hep birbirine,
Bakırla altının farkı kalmadı.
Kahrolurlar bizden önce gelenler,
Kubbeler çatladı,çöktü direkler,
Kayboldu değerler,karıştı renkler
Yeşille sarının farkı kalmadı.
Dostlar talan eder dostun bağını.
Yürek kusar oldu kendi yağını.
Olunca yakacak odun yığını,
Eğriyle doğrunun farkı kalmadı.
Suçlular gezdikçe masum kızardı
Bahçelere hazan ,güller sarardı
Yangın çok büyüdü hava karardı,
Yaş ile kurunun farkı kalmadı.
Utanç oldu bazıları adına
Çok toz kondu insanlığın namına
Benzer oldu erkeklerde kadına
Erkekle kadının farkı kalmadı.
Beynim isyanlarda hasta bedende
Ne gelende, hayır nede gidende
Zaman manasını yitirdi bende
Bugünle yarının farkı kalmadı.
Kasım KAPLAN oynatamaz parmağın,
Bereketi gitti akan ırmağın,
Her ekene çiçek veren toprağın,
Üstüyle altının farkı kalmadı.
05.10.2003
Kasım KAPLAN