zeynep ben en çok karları severim ama onları hiç görmeme çünkü onlar benim yüreğimdeler ve yüreğimi acıp onlara bakamamki
Kar Taneleri
Pencere önüne oturdum bugün
Dışarıya baktım; buruk ve üzgün
Bir gelin misali sandım ki düğün
Kocamış dünyaya kefen mi acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Sanki örtmek için hızlı yağıyor
Kararmış her şeyi örtmek istiyor
Her yan pırıl pırıl göz kamaşıyor
Beşerin suçuna örtü mü acep;
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Elimde bir bardak içimde çayım
Madden sağlamım da ruhen hastayım
Kâinat kitabını bir okuyayım...
Hakkımda ne yazar; bilmem ki acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Hata, günah, kusur... asırlar boyu
Çirkef ve rezalet... her yan kopkoyu
Beşere son ümit! Bir gusül suyu
Kocamış dünyaya kefen mi acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Her şey beyaz giydi kalmadı kara
Rahmet hakim oldu bütün dağlara
Benimse dertlerim hep sıra sıra...
Ümit fidanlarına yarar mı acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Meleklerin kanat çırpması gibi
Süzülüp inmede sessiz kuş gibi
Neler anlatmakta bir kitap gibi
Kar çiçeklerine yorgan mı acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri..
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:
Kimliğin İslâm senin, lutf-u ilâhi sana
Şükür gerek elbette bu şerefli ihsana.
Peygamber'in mesajı Allah'ın çizdiği yol,
Emek ister bu dâvâ; gidecek ayak ve kol...
Bu dâvâ yüce pâye, nasip olmaz herkese;
İnkiyâd etmek şarttır, Hira'daki GÜR SES'e!
Kur'an ferman ediyor: Yapışın Hablullah'a!
Hizmette fenâ olun; vâsıl olun Allah'a.
Sen ki Ashab yolunda; Osmanlı torunusun;
Şirkin önünde engel, küfrün tek sorunusun!
Çileli gönül ister, zonklayan dertli kafa;
Hep çalışmalısın sen, aldanma hiç boş lafa.
Bak Nebi'nin sesine; Tûbâ! der, gariplere;
İslâm için ağlayan dertli muzdariplere...
Yeter artık bu müjde; arama başka ihsan!
Bu dertliler içindir; Cennet, ravzâyı cinân!
Mehmet Ali KULAT
Haydi, davran yiğidim, top senin, çevkân senin
Irzı payimâl olan, cân senin, canân senin...
Kefere - fecerenin, çatlak sesi her yanda!
İslâm'ın son bekçisi, tek kaldın tüm cihanda...
Bak; Tunus, Cezayir2de, Suriye'de, Mısır'da...
Bu dâva düşmemişti, bak ki, hiçbir asırda!..
Afgan, Moro, Filistin... ağlar Mescîd-i Aksa
Tınmaz ruhu kimsenin, kafir Kâbe'yi yaksa!
Biliyorum yiğidim! Sırtındaki yük ağır!..
Sen hele bir gayret et! bir de rahmeti çağır!
Bir de karar vermeli; herşeyini vermeye!
Dünya ukbâ terk edip; şehadete ermeye!
Zonklasın şakakların! budur, en yüce pâye...
Allah bir! dâvasıdır, senin için tek gâye!
"Kardeşlerim!" diyerek, selam göndermiş Resûl
"Sen onun kölesisin, kapısında bende " kul!
Canlanmalı seninle, bu davanın nefesi,
Mü'mine "fethi mübin!" işte Kur'ân'ın sesi...
Mehmet Ali KULAT
Kim senden ne bekliyor, sen neyin peşindesin
Artık yankılanmalı Mesih-edâ gür sesin...
Makam, mansıp, mal, melal; set olmasın yoluna
Nasılsa cennet hazır... Hakk'ın sadık kuluna...
Dostlar hep seni gözler... gözleri buğu buğu
Seninle kesilecek, küfrün hırçın soluğu...
Hakk Teâla lutfetti; bataklıkta gül oldun
Herkes dünyaya meftûn, sen Allah'a kul oldun!
Bu yol çileli elbet... şehadet; belki kader
Hedef rızaya ermek, Hakk razı olsun, yeter
Bosna'dan Çeçenya'ya, Kerkük'ten Türkistan'a
Herkesin hasreti sen, umutlar bağlı sana...
Önünde Hakk dostları; ufkunu açtı bir bir
Diline tesbih koydu; Tevhid, Tahmid ve Tekbir
Herkes ümit kesmişken; sen şaşırttın herkesi
Senin için açılır... sanki gaybın perdesi...
Birazcık daha gayret; dikkati ve sabırlı...
Mercan misali sessiz... ümitli ve kararlı!
Dün hedef Viyana'ydı... sen onu aşmalısın
Newyork'ta hafif kalır; semaya taşmalısın...
Yüklenmek sana düşer, dedenin misyonunu
Bu günden daha tatlı; göreceksin sonunu...
Mehmet Ali KULAT