Eğitim Sitesi

Kentin İnsanı Şiiri

Kentin İnsanı

KENTİN İNSANI

Şu bizim kent denen yerin insanı
Gönlünce bir güzel yaşar da gider
Sıkışsa bir yerde küçük suyundan
Bir tenha duvara işer de gider

İstemez tanrıdan bir evlat daha
Yetmiyor maaşı artıyor paha
Aklından geçerse bir avrat daha
Kırk yıllık eşini boşar da gider

Kırmızı ışıkta durmuyor çakal
Artık veresiye vermiyor bakkal
Oyun oynayacak kapalı lokal
Okkalı bir küfür döşer de gider

Ona ne çocuklar sokakta yatsa
Şirket iflas etse bankalar batsa
Belediye iftar koli dağıtsa
Bir çuval kapar, koşar da gider

Bir yıl hayın haylaz gezer dolaşır
Tartışmayı sevmez hemen damaşır
Ramazan tükenir Kadir yanaşır
Hocanın peşine düşer de gider

Hiç karşı gelmezsen bildiklerine
Sen de kıs kıs gülsen güldüklerine
Eğer göz yumarsan çaldıklarına
Akşamüstü eve şişer de gider

Sapacalı işte bizde kent budur
Çocuğunu kolejlerde okutur
Parkta çimler solgun, ağaçlar bodur
Kentli bu gidişe şaşar da gider.

SAPACALI BEKİT YAŞAR

Bekir YAŞAR Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Bekir YAŞAR Şiirleri:

İşgal

İŞGAL

Sözcükler sendel sündel
Şiirlerde içerik sendel sündel
Sözcükler kırma
Biz sendel sündel yaşıyoruz
Her yer işgal altında
Kumsallar hapsedilmiş
Tel örgülerle
Ben hapsedildim tel örgüsüz
Hasretim denize
Sular işgal altında
Eğitim paran kadar
Paran kadar sağlık
Param Amerika haritası
Param işgal altında
Köşe başını tuttu marketler
Oteller kıyıları
Bütün öyküleri yazılmış halkın
Bütün şiirleri söylenmiş sanki
Beğenmez şiirin Firavunları
Düşüncem işgal altında
İşgal altında ekran
Gazete köşeleri işgal altında
İşgal edilmiş partiler, dernekler
Demokrasi işgal altında
Biliyor musun?

SAPACALI BEKİR YAŞAR

Bekir YAŞAR

Utanmayan Utanmaz

UTANMAYAN UTANMAZ

Cumhuriyet selam durdu çarşafa
Ben utandım, utanmayan utanmaz
Karga güldü bu yanlışa bu gafa
Ben utandım, utanmayan utanmaz

Siyasette birbirini yiyenler
Devrimlerin bekçisiyiz diyenler
Bizden biri oldu çarşaf giyenler
Ben utandım, utanmayan utanmaz

Okullarda hep şeriat okumuş
Kaç senedir kara çarşaf dokumuş
Bu bayrakta altıncı ok yokumuş
Ben utandım, utanmayan utanmaz

Güvendiğin gençlik hani nerede?
Bundan sonra kalan oklar sırada
Gerçek halkçı ikara bir derede
Ben utandım, utanmayan utanmaz

Birkaç dönek yaşıyorsa yuvada
Devrimciyim demek yetmez davada
Tüm kazanım duman olur havada
Ben utandım, utanmayan utanmaz

Sapacalı yoğurt denmez kefire
Ne söylersen övgü olur kâfire
Söz tükenir umut kalır küfüre
Ben utandım, utanmayan utanmaz

SAPACALI BEKİR YAŞAR

Bekir YAŞAR

Söyle Şair

SÖYLE ŞAİR

Söyle şair neler gördün diyorlar
Neler görmedi ki benim gözlerim
Kahvaltıda insan eti yiyorlar
Neler görmedi ki benim gözlerim

Yuva zamanında avlar yapıldı
Meclis kararıyla evler yıkıldı
Fetvalar verildi canlar yakıldı
Neler görmedi ki benim gözlerim

Ucu sonu görünmeyen ovalar
Göllere de benim diyen ağalar
Zaman aşımından düşen davalar
Neler görmedi ki benim gözlerim

Üç kuruşa kimlik satan yalaka
Sorgularda omuz bağı, falaka
İncirlik’ten gidenleri Irak’a
Neler görmedi ki benim gözlerim

Ucu siyah, kökü beyaz saçlılar
Bayraklarla karşılanan suçlular
Topsuz tanksız, yine geldi Haçlılar
Neler görmedi ki benim gözlerim

Sahte Dolar, Lira nasıl basılır?
Avrupa’ca kurbanlar kesilir
Bayram günü insan nasıl asılır
Neler görmedi ki benim gözlerim

isak-ı Milli’den sağa sapanı
Havra, kilise, sinagoglar yapanı
Gidip gidip puştun elin öpeni
Neler görmedi ki benim gözlerim

Gözyaşını Dolar ile silenler
Güzel yurdu eyalete bölenler
Sperm bankasından sperm alanlar
Neler görmedi ki benim gözlerim

Şirket kurup kara para aklayan
Ulusal Meclis’te suçlu paklayan
Kırk yıl Avrupa’da kapı bekleyen
Neler görmedi ki benim gözlerim

İki de bir hayvan hakkı dediler
Yeri göğü avladılar, yediler
Tekeleri, koçları enediler
Neler görmedi ki benim gözlerim

Emperyalizm iyi örmüş ağları
Terörizm mekân tuttu dağları
Vekil seçtik ağaları, beyleri
Neler görmedi ki benim gözlerim

Sapacalı, çaresizce oturduk
Seksen yıllık birikimi bitirdik
Lozan’ın yerine Sevr’i getirdik
Neler görmedi ki benim gözlerim

SAPACALI BEKİR YAŞAR

Bekir YAŞAR

Kentin İnsanı Şiiri