kurbanguner köy çocuğu olarak duygulandım ellinize ağzınıza sağlık kaleminize bereket köy şiiriniz gerçekten duygulandırdı beni teşekürler
Köylüm
Bir tarhana çorbasına şükreder,
Allah devlete zeval vermesin der,
Fedakârlığı hep kendisi eder,
Devlete bağlı olur benim köylüm.
Ona gelene kadar nimet kalmaz,
Külfetten kaçsa yine kurtulamaz,
Hakkını dahi doğru dürüst alamaz,
Nedense garip olur benim köylüm.
Ver derler elindekini hep verir,
Gel derler, kalkıp koşa koşa gelir,
Asildir, kadir kıymet nedir bilir,
Konuşmaz sessiz olur benim köylüm.
Kendisi garip, garipleri korur,
Derki: İnancımız böyle buyurur,
Ekmeğini böler, açı doyurur,
Gözü tok, cömert olur benim köylüm.
Büyük bir aşkla sever vatanın,
Bu uğurda korkmaz verir canını,
Gerekirse o mübarek kanını,
Döker, imanlı olur benim köylüm.
Gelin beyler köylümü hor görmeyin,
Efendiniz o, sakın zulmetmeyin,
Bunlar birşeyden anlamaz demeyin,
Kızarsa kötü olur benim köylüm
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Gül üstüne düşen çiğ taneleri
Susadım, susadım kandırın beni.
İçimi kavurdu aşkın yelleri,
Söndürün sinemi, söndürün beni.
Kapılmışım cefa, çile seline,
Düşmüşüm insafsız zalim eline,
Darılmış, küsmüşüm yaban eline,
Gönderin sılama, gönderin beni.
Kaçtığım dertlerim izimi buldu,
Kanadım kırıldı, yaprağım soldu,
Gülmeyi unuttum çok zaman oldu,
Güldürün yüzümü, güldürün beni.
Kederi gamı elimle getirdim,
Gönül bahçemde ne dertler bitirdim,
Kendi kendimde kendimi yitirdim,
Dönderin özüme, dönderin beni.
Yüce dağlar set olmuş yolum bağlar,
Gökler ses verirken bulutlar ağlar,
Coşkun sel gibidir durmadan çağlar,
Dindirin gönlümü, dindirin beni.
Ahmet ALPTEKİN
Biz bu dağların köy çocuğuyuz,
Soğanı yumruğumuzla kırarız.
Toprak kokar bedenimiz, tenimiz,
Yanık çıkar türkü olur sesimiz,
Koçyiğidiz bilinmezmi yerimiz,
Biz bu toprağın yiğit çocuğuyuz,
Biz vatan uğruna can, can veririz.
Kavga dendimi ölesiye varız,
Dost olana biz de sadık yarız,
Havada kelebek gibi uçarız,
Biz bu toprağın yağız çocuğuyuz,
Biz kızdıkmı arı gibi sokarız.
Soframızı düz ovaya kuirarız,
Misafirsiz oturmaya korkarız,
Aç kimseler var mı diye sorarız,
Biz bu toprağın cömert çocuğuyuz,
Biz ancak misafirle doyarız.
Çatal, kaşık, bıçak nedir bilmeyiz,
Oturur bir kuzuyu elle yeriz,
Geride başka bir şey var mı deriz,
Biz toprağın pehlivan çocuğuyuz,
Biz ayranı bakraçlarla içeriz.
Mecnun olur çöle iner gezeriz,
Kerem olur yanar yanar döneriz,
Ferhat olur nice dağlar deleriz,
Biz kıraç toprağın mert çocuğuyuz,
Biz sevdikmi adam gibi severiz.
Kalleşe, namerde dönüp bakmayız,
Korkakları adam bile saymayız,
Boş gürültüye papuç bırakmayız,
Biz bu toprağın asil çocuğuyuz,
Biz gürledikmi gök gibi gürleriz.
Biz bu dağların köy çocuğuyuz,
Soğanı yumruğumuzla kırarız.
Ahmet ALPTEKİN
Nerde eşin senin yaralı durnam?
Sana da kıydılar ah ölem ölem!
Kanadım kırık, isterdim eş olam
Kimler kıydı sana ah ölem ölem!
Benim gibi ayrılmışsın yarinden
Senin gibi yaralıyım derinden
Hayır gelmez bize yaban elinden
Gel artık gidelim, gidelim durnam.
Feryadın titretti Arş-ı âlayı
Sana kıyan zalim bulur belayı
Ben de terk etmişim gayrı sılayı
Gel artık dönelim, dönelim durnam.
Yolunu yitirip döndün tersine
Bağır, kurban olam yanık sesine
Yığılıyor acı, dert, dert üstüne
Beni de, beni de al yanına durnam.
Adın geçti artık sazın teline
Uğrar isen eğer Ahlat eline
Benden selam söyle allı geline
O da benim gibi garip de durnam.
Ahmet ALPTEKİN