Eğitim Sitesi

Kozadaki Zebercet Rüya Şiiri

Kozadaki Zebercet Rüya

Bir tılsım ile yolcu ağırlamıştı ihtiyar dünya

Toprak yine filizlenmişti kapanan kitaplara inat,

Akvaryumdaki balıklar duygusallığında ilerlemeyen metanet

Ne sunabilecekti bu koordinatlı insanlığa?

Ey insanlık! Elma kurdunun bile nasibi seni kıskandırırken

Terlemeyen alınların kapital hülyasıydı derdi artıran

Gözyaşları çömelmişti yıkık dökük cumbalar altında

Sünepe kaldırımlarda hissiz bir akşam daha beklemedeydi

Hayatın gerdanlığı bir fikir sunmayacaksa

Kapatmalıydı perdesini, geceden önce gelen gündüze!



Birisi..evet sadece birisi doğrulmuştu toprak üzerinde

“Ölmeden önce ölen” hamlesiyle ileriye atılmış

Sonsuzluğa kanat hediyesini o hazırlamıştı

Gözü utandıran bu rüyada makyaj aramıyordu kalemler

Mıknatıs yardım etmişti özgürlüğe

Alevlerin sönmediği bu ilham okyanusunda

Kalpte parlayan kıvılcımların cesaretiyle uyanmıştı

Hayat uyanmış, gözler gerçek rüyaya doymuştu.



Gürsel ÇOPUR

Gürsel ÇOPUR Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Gürsel ÇOPUR Şiirleri:

Kozadaki Zebercet Rüya

Bir tılsım ile yolcu ağırlamıştı ihtiyar dünya

Toprak yine filizlenmişti kapanan kitaplara inat,

Akvaryumdaki balıklar duygusallığında ilerlemeyen metanet

Ne sunabilecekti bu koordinatlı insanlığa?

Ey insanlık! Elma kurdunun bile nasibi seni kıskandırırken

Terlemeyen alınların kapital hülyasıydı derdi artıran

Gözyaşları çömelmişti yıkık dökük cumbalar altında

Sünepe kaldırımlarda hissiz bir akşam daha beklemedeydi

Hayatın gerdanlığı bir fikir sunmayacaksa

Kapatmalıydı perdesini, geceden önce gelen gündüze!



Birisi..evet sadece birisi doğrulmuştu toprak üzerinde

“Ölmeden önce ölen” hamlesiyle ileriye atılmış

Sonsuzluğa kanat hediyesini o hazırlamıştı

Gözü utandıran bu rüyada makyaj aramıyordu kalemler

Mıknatıs yardım etmişti özgürlüğe

Alevlerin sönmediği bu ilham okyanusunda

Kalpte parlayan kıvılcımların cesaretiyle uyanmıştı

Hayat uyanmış, gözler gerçek rüyaya doymuştu.



Gürsel ÇOPUR


Gürsel ÇOPUR

Çile

Ç.



Çevresinde yankılar var ömrün bir bir

Kâh ürperten bir sada

Kâh duvak narinliğinde ve sessizliğinde

Harmanlanan bir hayatta

Rutubet, silinmez tatlı geceleri anımsatan

Altın siluetlerle karşılaşmaya bedel

Beklemek ve daha fazla yaslanmak

Müebbet yiyen kırılmayan prangalarda

El birliği edilirse

Hummalı saatler biter

Bir salname çerçevesi kaldırılır belki

Figan ilmikleri çözülürken



İ.



İlamı verilmiş gözyaşı sedefiyle

Bir miras alınır ceste ceste

Yerinde durmayan ve tutulamayan

Ruhun hançer yemesi

Ayraç ile som bir beden

Yeryüzünün iltihap dağıtan sokaklarında

Yılgın kirpikler somaki heyecan

Hoşamedi panjurları kapanıyor bu gece

Hizlan tatmış çekilmeyen küreklerle.



L.



Leyleğin kanatlarında aranmaz oldu bahar

Berceste aynası kırık duvarlara asılı

Kundaklamış gayesini sisli canlar

Aşiyan bir makam bulunmayınca

Arbede yaşanıyor bahar kanatlarında

Sessiz süzülmeler ise cabası..

İnfazı verilmiş merhamet kuluçkalarıyla

Dayanamıyor yürek seyyal bandında

Köpük köpük sönerken





E.



Endaze ışığı sönüyor yalaz gecesinde

Peyzajı kurulmuş barakalarda

Kaynamayan tencereler ve sıcak fakirlik

Peykanlar batıyor gören gözlere

Kanayan kalpte açılmayan sübab,

Kehkeşan çilesi dağıtıyor her köşeye

Huzur tarazında açılmayan düğümler

Lâl olmuş çiçekli bahçeler..

Endaze ışığı sönüyor yalaz gecesinde.



Gürsel ÇOPUR


Gürsel ÇOPUR

Adı Unutulmuş Kristal Ruhlar

Zinde emellerle yol alabilenler tanıyabilmişti endam aynasını

Okyanus damlaları olanlar bakıyordu aynaya

Devşirme sevdaların ilmik edilmiş görüntüsü değil

Sade ve öze ait samimiyet çerçevesiydi dile gelen



Anlaşılamamak ise onların yuvasındaki kanat sesleri..

Bir yusufçuk ızdırabıyla gerilimin adı

Ölülerin kalabalık merasimde resepsiyon ayırmasının tadı

Bir sofra kurulmuşsa oturmaktır sonsuza giden kaldırıma

Mancınık alevleriyle yükselmez bu ideal

Nefsin intihar etmesini beklemek ise beyhude bir ritüel

Gagasında pençe taşıyan intikam süvarileri de kanat çırparlar

Anlaşılamamak ise onların zümrüt yuvasındaki kanat sesleri.



Direnç bakışlarında hayat yoğrulur

Başak gibi eğilip yeniden doğrulmadır zafer

Beka mıknatısı çağrılmadan çeker onları

Kalp haritasındadır bu yolculuk, yolcudan ötürü…



Gürsel ÇOPUR




Gürsel ÇOPUR

Kozadaki Zebercet Rüya Şiiri