Meçhul?ün Sırrı
O onanmış inkâr üzre doğmadı
Asıldaki aşk közünde o vardır.
Gönle sığdı, şu dünyaya sığmadı
Umutların beyazında o vardır.
Bir doyumsuz sevda yeşil yaprakta
Aşk büyüsü kokan karada, akta
Karanlık gecede, kara toprakta
Karıncanın kalp gözünde o vardır.
Varlığın şahsında hiçliği tutan
Mum olur, gönüller karardığı an
Çile dergâhında gönüllü yatan
Âşıkların her sözünde o vardır.
Aşkın mabedinde, onun izinde
Zincirle bağlanan gönüller zinde
Erenler kavlinde, sözün gizinde
Ehlibeyt’in nur yüzünde o vardır.
Bir gönül külünde yandırdı bizi
Onmayan sevdada çaresiz sızı
“Yürekteki yara onun göz izi”
Karakışın ayazında o vardır.
Görünmezin en görünmez yerinde
Tabiatın sunduğu her üründe
Varlığın sebebi kalpten derinde
Çiçekteki bal özünde o vardır.
Ben onu solurum, “beni” bitirir
Hayallere sığmaz alır, götürür
Belki Zühre yıldızına yetirir
Her canlının sığ izinde o vardır.
O güzelsiz yağmur yağmaz bu hana
O güzelsiz bebek belemez ana
O güzelsiz âşık bakmaz cihana
Gelin kızın niyazında o vardır.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Artık Beni Üzemizsin
Gözüm senin tek resmine
Bakmamaya karar verdim
Ne ismine, ne cismine
Takmamaya karar verdim.
Bir başın kırk yoldaşınla
Çekik göz, ince kaşınla
Malum timsah gözyaşınla
Akmamaya karar verdim
Aldanıp tatlı diline
Uzaktan bakıp iline
Kınayı kanlı eline
Yakmamaya karar verdim
Yakın bilerek gönlüme
Razı olurdum ölüme
Şiiri senin bölüme
Yıkmamaya karar verdim
Desen de “asla bırakmam”
Meyilleşip sana akmam
Ve de üzmem tamam tamam!
Kakmamaya karar verdim
Ne kirazdan, ne çilekten
Ne parçadan ne bir ekten
Ne istekten ne dilekten
Çakmamaya karar verdim
Aldanıp sözün hiçine
Kalıp gecenin üçüne
Aklımı aklın içine
Tıkmamaya karar verdim
Uzak durup kemik etten
Vazgeçtim sahneden, setten
Gönlümü yakan hasretten
Bıkmamaya karar verdim
Kafama düşüyor dan dan
Sıyrılıp kaş arasından
Aşkın gerçek mecrasından
Çıkmamaya karar verdim
20 Eylül 2011
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Bir Çubuğa Saklanmak.
Çağı örseledi zaman
Salıyı özel götürür.
Sakladığım sırdır bu an
Yalıyı hezel götürür.
Halimi arz ettim paşa
Seni küçümsemem hâşâ
Beni böyle yorma boşa
Bolu’yu güzel götürür.
Gönül derdim derindeyken
Sözün mahrem yerindeyken
Gözlerinin ferindeyken
Doluyu ezel götürür.
İş yapılır uyarında
Az bulunur ayarında
İrşadi’nin diyarında
Çalıyı gazel götürür.
Her dakika yoklanarak
Kurumuşsun koklanarak
'Bir çubuğa saklanarak'
Ölüyü bir 'el' götürür.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Ak Ölüm?
Ruhum ruha ram olmuş, kemiğe ete değil
Gam örgülü her bakış, bekleme ki yaz gelsin.
Sevdikçe sevdim ama gönülden öte değil
Kurumuş beyaz gülüm,'zemheri' ayaz gelsin.
Mehmet can pazarında, Mehmet suskun niçin de!
Mehmet bir mesaj yazar, gecenin tam üçünde
Mehmet mezar başında, Mehmet mezar içinde
Duaya kalksın eller, ardından niyaz gelsin.
Gönüller bayrak alı, sitemler karaçalı
Bir yanım yeşil koru, bir yanım mavi yalı
Muhabbet cemindeyim, etrafım yaren dolu
Kâinata göz gezdir, sivrisinek saz gelsin.
Gül şehrini seyreden aşığa plan kurar
Aşığın zara düşer, güllere seni sorar
Sırrın okyanusunda şifreyi sevgi kırar
İzzeti ikramına, beş bin kurban az gelsin.
Asalet boynu bükük, asilde maya küskün!
Doğada üç telaşa, güneş var aya küskün.
Ferhat Şirinden ayrı, çöller Leyla’ya küskün
Ak ölüm kara giyer, akıbet beyaz gelsin.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ