Şehidin Bayramı
Makamına yürürken, on binlerle beraber
Herkes ayakları üzerinde, sen ise el.
Kara haber ulaşınca anaya, yavukluya.
Yürekler dağlanıyor, gözyaşları da sel.
Yiğidim, girdin özlediğin toprak bağrına
Ölümle randevusu vardı, fidan bedenin.
Merminin deldiği yer, şeref madalyasıdır.
Sevgiliden ayrılıp, dosta yalnız gidenin
Bugün bayram sabahı, aslan parçası,
Namaz sonrası geldim, bak mezarına.
Soğuk taşı yıkayan annenin duyguları
Okşayıp, koklayarak yel üfürür narına.
Kutlu olsun bayramın, bekle bizi orada
Sıramız geldiğinde umarım yanındayız.
Çiçeklerin sulandı, temizlendi otların.
Rahat uyu ki bizler, Şehit vatanındayız.
Bu mubarek mertebe, herkese şamil ise
Toprak koynunda yatmak, aynı ana kucağı.
Yürürken Tanrısına, üstünde kan elbise
Bir elinde bayrak var, bir elinde bacağı.
Peygambere komşuluk, çoğuna nasip değil
Gösterdin heybetini, ölüme gülenlerle.
Cesaretin, sonsuza dek yükselirken sema ya,
Şeref duyacak mahşer, kefensiz gelenlerle.
Parsa toplayanlar varsa, dökülen kandan
Zannederler bu ateş, onları yakmaz.
Görev sırası gelip, yola çıkmayanlardan
Allah sorar hesabını, karşılıksız bırakmaz
Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Şehidin Bayramı
Makamına yürürken, on binlerle beraber
Herkes ayakları üzerinde, sen ise el.
Kara haber ulaşınca anaya, yavukluya.
Yürekler dağlanıyor, gözyaşları da sel.
Yiğidim, girdin özlediğin toprak bağrına
Ölümle randevusu vardı, fidan bedenin.
Merminin deldiği yer, şeref madalyasıdır.
Sevgiliden ayrılıp, dosta yalnız gidenin
Bugün bayram sabahı, aslan parçası,
Namaz sonrası geldim, bak mezarına.
Soğuk taşı yıkayan annenin duyguları
Okşayıp, koklayarak yel üfürür narına.
Kutlu olsun bayramın, bekle bizi orada
Sıramız geldiğinde umarım yanındayız.
Çiçeklerin sulandı, temizlendi otların.
Rahat uyu ki bizler, Şehit vatanındayız.
Bu mubarek mertebe, herkese şamil ise
Toprak koynunda yatmak, aynı ana kucağı.
Yürürken Tanrısına, üstünde kan elbise
Bir elinde bayrak var, bir elinde bacağı.
Peygambere komşuluk, çoğuna nasip değil
Gösterdin heybetini, ölüme gülenlerle.
Cesaretin, sonsuza dek yükselirken sema ya,
Şeref duyacak mahşer, kefensiz gelenlerle.
Parsa toplayanlar varsa, dökülen kandan
Zannederler bu ateş, onları yakmaz.
Görev sırası gelip, yola çıkmayanlardan
Allah sorar hesabını, karşılıksız bırakmaz
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
İhtimal Üçlemesi
Gönül acısını yakıcı kılan,
Belki özlem, belki hasret, belki düş.
Gülün yaprağını daldan ayıran,
Belki hazan, belki rüzgâr, belki kış.
İki gönlü tutuşturan aracı,
Belki nazar, belki bakış, belki göz.
Derin yaralayan mermiden acı,
Belki cümle, belki kelam, belki söz.
Sisli görüntüden geriye kalan,
Belki gölge, belki perde, belki tül.
Seher vakti suskunları şakıtan,
Belki sümbül, belki reyhan, belki gül.
Şubat - 2009
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Nasip
Yanarsa kimsesize, yüreğin ta derinden,
Sızlarsa duyguların hassas, ince yerinden,
Dökülürse gözyaşın, mazluma kederinden,
İnsanlıktan nasibini biraz almış olursun.
Hasta ile dertleşip, sabahı bekliyorsan,
Gözlerinde uykusuzluk, sitemi saklıyorsan,
Geçmek bilmez zamana, sabrını ekliyorsan,
İnsanlıktan nasibini biraz almış olursun.
Yaşlının dayanağı, hem de fer ol gözüne.
Moral bulsun yaşamı, takat insin dizine.
Başarırsan mutluluğu, değişirsen hüzüne,
İnsanlıktan nasibini biraz almış olursun.
Derman olsan, yokluktan çaresizin derdine,
Dua ile ilmek, ilmek sırat dokur önüne.
Sermayen dolu olsun, lazım mahşer gününe.
İnsanlıktan nasibini biraz almış olursun.
Sadakatsiz gönüller neyler namazı, hacı
Kişinin gönlündedir kabesi hem miracı.
Arz eyleme Rabbinden, ne tahtı, ne de tacı.
İnsanlıktan nasibini biraz almış olursun.
Abdulkadir Nur GÖRDÜK