Aşık SEYHANÎ Bu akşam ilk sizin şiirinizi okudum.Siteminizde çok haklısınız.Hesabımıza hep acı düşüyorsa düzeltilmesi gereken çok durum var demektir.Malumunuz: Keser döner, sapı döner;bir gün gelir hesap döner.Umutlu ve mutlu olun.
Sitem
Ufkumu sardı kapkara bulutlar
Söndü gitti o güzelim umutlar
Kötüler toplanmış halay başına
Ben kan ağlarım, onlar bayram kutlar.
Sormayın gardaşlar yaram derinden
Yoruldum, sıkıldım, bıktım ilinden
Kargalar anlamaz bülbül dilinden
Mor güller kahrolur, kozalar patlar.
Sabır taşım çatladı beklemekten
Gurbet ellerinde hasret çekmekten
Bizlere pay düşer mi hiç gülmekten
Acılarım artar, dertlerim katlar.
Bunca yıldır verdiğimiz emekler
Kimler, kimden, nerde ,bilmem ne bekler
Bir söz ile kırılırmış yürekler
Gönüller burkulur, sineler çatlar.
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Annesine
Bir gül verdi
Yumurcak!
Annesinden
Sevgi ister
Kucak kucak
Yumurcak!
Bakışları
Umut dolu
Kalbi de
Küçücük
Sıcak mı sıcak!
Yumurcak!
Sözlerine
Bakın sana.
Neler diyor
Duyun sana
Ay kalbim duracak!
Yumurcak!
Sevgi üstüne
Bütün sözleri
Dinle bak
Büyüyünce
Şair olacak
Yumurcak!
Kızlara
Şiirler yazacak
Hem de
Kucak kucak
Yumurcak!
Yumurcak!
Ahmet ALPTEKİN
Kale içerisindeydi asıl soyun,
Dört kolun vardı, dört yana uzardın.
Yüksek değildi, kısacıktı boyun,
Şöyle böyle üç dört metre kadardın.
Arkadaşın yoktu,çevren bomboştu,
Denize yüz adım mesafedeydin.
Üzümsü meyven ne kadar da hoştu,
Bağdaki dutun yavrusu gibiydin.
Meyvelerin kankırmızı, kapkara,
Her gün biraz daha olgunlaşırdı.
Koşar uzanırdık yüklü dallara,
Kanın üstümüzde iz bırakırdı.
Çok kere dayak yerdik annemizden,
Üstümüz başımız kirlendi diye.
Yine de gelir, vazgeçmezdik senden,
Sen de bizi beklerdin o tepeye,
Van gölü, altın kumsal ve kara dut,
Bizim için asla vazgeçilmezdi.
Geldi geçti kalmadı eski umut,
Çocukluğun verdiği bir hevesti.
Son gördüğümde bir dalın kalmıştı,
Kurumuş, hayalete benziyordun.
Yıllar herşeyi elinden almıştı,
Derdin belli, geçmişi özlüyordun.
Ne üzülürsün canım dut ağacı,
Dünyaya kazık çakamazsın ya.
Bilirim dostlardan ayrılmak acı,
Olsun, sonunda toprak olmak varya.
İşte o zaman başka bir varlıkta,
Canlanır birleşen hücrelerimiz.
Uzak değil belki de çok yakında,
Seninle yeniden bütünleşiriz.
Ahmet ALPTEKİN
Zalimlerin zulmünden,
Korkunç mahşer gününden,
Kör şeytanın şerrinden,
Sığınırım Allah’a
Fitneci yalancıdan,
İki yüzlü yağcıdan,
Dayanılmaz acıdan,
Sığınırım Allah’ a.
İmansızın kirinden,
Kötülerin fikrinden,
İftiracı dilinden,
Sığınırım Allah’ a.
Yanlış giden izinden,
Zehirli meyvesinden,
Kızıl baykuş sesinden,
Sığınırım Allah’ a.
Sahtekâr gülüşlerden,
Kötü kötü işlerden,
Kâbus gibi düşlerden,
Sığınırım Allah’ a.
Devlet malı çalandan,
Mazlum ahı alandan,
Haktan beri kalandan,
Sığınırım Allah’ a
Haram lokma yemekten,
Haksız kazanç dermekten,
Hakk’ tan ödün vermekten,
Sığınırım Allah’ a.
Dinsizleri sevmekten,
Müminleri yermekten,
Cehenneme girmekten,
Sığınırım Allah’ a.
Yetim malı yiyenden,
Derya deniz diyenden,
Kötü libas giyenden,
Sığınırım Allah’ a.
Sahtekârın işinden,
Gitmem asla peşinden,
Vampirlerin dişinden,
Sığınırım Allah’ a.
Uzak olsun bizlerden,
Yalan yanlış sözlerden,
Kötü bakan gözlerden,
Sığınırım Allah’ a.
Dedikodu yapmaktan,
Millet malı çalmaktan,
İşe hile katmaktan,
Sığınırım Allah’ a.
Dolmadan boşalmaktan,
Erken vakit solmaktan,
Allahından bulmaktan,
Sığınırım Allah’ a.
Karanlık gecelerden,
Alçalmış yücelerden,
Devleşmiş cücelerden,
Sığınırım Allah’ a.
Ummadığım taşlardan,
Çatık duran kaşlardan,
Kuş beyinli başlardan,
Sığınırım Allah’ a.
Ahmet ALPTEKİN