Aşık SEYHANÎ Bu akşam ilk sizin şiirinizi okudum.Siteminizde çok haklısınız.Hesabımıza hep acı düşüyorsa düzeltilmesi gereken çok durum var demektir.Malumunuz: Keser döner, sapı döner;bir gün gelir hesap döner.Umutlu ve mutlu olun.
Sitem
Ufkumu sardı kapkara bulutlar
Söndü gitti o güzelim umutlar
Kötüler toplanmış halay başına
Ben kan ağlarım, onlar bayram kutlar.
Sormayın gardaşlar yaram derinden
Yoruldum, sıkıldım, bıktım ilinden
Kargalar anlamaz bülbül dilinden
Mor güller kahrolur, kozalar patlar.
Sabır taşım çatladı beklemekten
Gurbet ellerinde hasret çekmekten
Bizlere pay düşer mi hiç gülmekten
Acılarım artar, dertlerim katlar.
Bunca yıldır verdiğimiz emekler
Kimler, kimden, nerde ,bilmem ne bekler
Bir söz ile kırılırmış yürekler
Gönüller burkulur, sineler çatlar.
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Büyük desem değiller
Küçük desem değiller
Büyüyüp de küçülmüşler
Ah şu çocuklar!
Dünyaları masal gibi
Rüyaları gerçek
Dilerim hep gülecek
Bugün de, yarın da çocuklar.
Sakın küçük görmeyin
Çocuk diyip geçmeyin
Azarlayıp üzmeyin
Geleceğimiz bizim onlar.
Sevgimi onlara verdim
Saflığı onlarda gördüm
Zaten her zaman derdim
Canımdır benim onlar.
Ellerine diken batsa
Yüreğimde hissederim
Dün de, bugün de derim
Solmayan bir çiçektir onlar.
İçleri ve dışları tertemiz
Gelecekteki hür sesimiz
Çocukları hiç üzmeyiniz
Günahsız bir melektir onlar.
Ahmet ALPTEKİN
Dumanlı başınla yüce göklerde,
Yıldızlarla, semayla konuşursun.
Eteklerin altın kumsalda, yerde,
Engin mavi sularla buluşursun.
Bir başkadır senin heybetin Süphan.
Arzın kalbinden fışkırdın göklere,
Yücelik kattın konduğun yerlere,
Eteğinle yayılmışsın düzlere,
Duruşun farklıdır başka dağlardan,
Alemi yandırır ateşin Süphan.
Ahlat,sarılmış eteğine, beline,
Sual olmaz kara, kışa, seline,
Garip köylüm bakar durur eline
Baharla birlikte canlanır her yan,
Halkımı doyurur himmetin Süphan.
Acın var bilirim, ama nerende?
Elif mi, Mahmut mu yandı sinende?
Bir garip sesler duyulur bazen de,
Yanık türküler söylersin durmadan,
Gönlümü kavurur yakışın Süphan.
Ad konurken ta ezelden dağlara,
Yaradan adını bahşetmiş sana,
Sözüm yoktur azametinden yana,
Korku salarsın düşmana uzaktan,
Kalpleri titretir bakışın Süphan.
Ahmet ALPTEKİN
Bir çok deve bir merkep başlarında,
Yükün aldı, düştü yollara kervan.
Irmak kenarında, su başlarında,
Oturup dinlendi, su içti pınardan,
Kaynağın arayıp sormadı kervan,
Eşeği önlerine rehber etti,
At ile devenin zoruna gitti,
Geçitli dağlarda yolları yitti,
Etrafını sardı toz ile duman,
Nice haramiye bac verdi kervan.
Bazen kârı oldu, bazen zararı,
İnsanlarla doldu taştı hanları,
Fedailer kolladı sarp dağları,
Kum saati ters döndü, değişti zaman,
Bir gidip,bir geldi bu yolda kervan.
Yıllar geçti koca ömür çürüdü,
Tüccar yük vermedi ayak sürüdü,
Harami yol kesti, itler ürüdü,
Yine de yol aldı ardına bakmadan,
Kalktı yürüdü durmadı kervan.
Çölleri geçerken Mecnun’ u gördü,
Bağrında bir ateştir yanıyordu,
Gözleri dolarak Leyla’yı sordu,
Kervancı da doldu, yutkundu bir an,
Gördüm diyemedi kahroldu kervan.
Ticaret ayrıldı bilmem kaç kola,
Ne han kaldı, ne gurbet, ne sıla,
Dönüp baktı gidip geldiği yola,
Katarlar dizilmiş, dönmüş o devran,
İzini yitirdi kayboldu kervan.
Ahmet ALPTEKİN