Hümeyra Turan İsminizle uyumlu olmuş hocam ellerinize sağlık.Allah'a emanet olun;)
Son Dua
Sus ey bülbülüm, ötme yanık yanık!
Ezelden kalma herhâl, bağrım yanık
Yanaklarım ıslak, ağlamışım, neden?
Hep gülmüştüm oysa, aşkı bilmeden.
Aşk kalbe yazılan sevdanın adı
Ne kutsalmış meğer,silinmez yazı
Alınyazımdı düşümde gördüğüm,
İncecik saçları olmuştu kördüğüm.
Tek tek ördüğüm saçlar oldu ilmek,
Hemen geçti boynuma, suç mu sevmek?
Ah..! Evet, sevmek suç, cezam hicrandır,
Felek gülsün bahtıma son duamdır!
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 7 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 7 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Söyle bana hilâlim, neden gülmezsin bana?
Neden aydınlatmazlar önümü, o yıldızlar?
Hiç mi kıymetim yok yanınızda, söyle bana,
Neden gülerler önümden geçerken o kızlar?
Seni şahit tuttum hep, sokaklarda gezerken,
Bir de başıboş köpeklerle o baykuşları.
Kaybolduğunda birden, ben çamura düşerken
Duymadın mı ha, o isyan dolu haykırışları?
Ne yüzüme bakan var ne de elimden tutan,
Zaten kimsecikler yok çamurlu sokaklarda
Bense bir âşık; yüreği yanan, göze batan,
Ağlarım sessizce, o gülerken konaklarda.
Geldi nihayet yanıma dostlar, sarmaş dolaş
Önce iğrenen bir bakış, ardından küfürler...
Kahkahalar atarak gittiler yavaş yavaş,
Baksana hilâlim onlar ne kadar da hürler!
Seyhani'nin dostu çok; köpekler, baykuşlar..
Kadere dua okur, yalnızlıkla karanlık,
Gönül sayfamı yırtan insan beyinli kuşlar,
Uçsalar da sonsuza ufukları karanlık.
Âşık SEYHANÎ
Bir güzel seviyorum diye bahtım,
Ağlamaya mahkûm etti beni.
O güzelin gözlerine baktım,
Görmekten mahrum etti beni.
Ne aşk zevk verdi, ne de hayat sefa
Canımı adadım, çektim hep cefa.
Şu gönül görmedi yârdan bir vefa,
Dosta düşmana mahcup etti beni.
Ne yâri dinlerim ne de ağyârı,
Ver bohçamı hancı, gideyim gayrı
Bilmem hâle sebep yâr mı ağyâr mı?
Yaban ellere mecbur etti beni.
Hey Seyhanî yer, gök, kâinat baksın,
Bırak gözyaşını be bırak aksın.
Yâr keyfine baksın, kınalar yaksın,
Üç beş kuruşa mağlûp etti beni.
Âşık SEYHANÎ
El ayak tutmaz, vücut yerde sürünür
Âlem acır hâle, hep zavallı görülür
Aydınlık karanlığa, karanlık aydınlığa bürünür
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Dil söyler, hâl çırpınır, ses çıkmaz şaha
Gözden kan dökülür başlar eyvaha
Alın toprakta, medet eder Allah’a
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Umut fakirin ekmeği, hâyâl tuzu
Yazan bozar, bozan yazar, böyle alın yazı
Hayat henüz oynamadı son kozu,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Mazlum kanser olmuş verem olmuş kime ne…
Ne ah etti kâr ne vah dedemle nineme…
Halimi havale ettim bilinmezi bilene,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Allah isterse zerreyi kürre, küreyi zerre eder
Zehri şifa eder, bertaraf olur keder
Gönlünü ferah tut, etme kendini heder
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Herkesin derdi kendine yeter
Berikinin derdi öbüründen de beter
İlâhi yumruk bir gün diyecek :”Yeter!”
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Âşık SEYHANÎ