erdal ŞİİRİN ÇOK GÜZEL OLMUŞ TEBRİK EDER BAŞARILARIN DEVAMINI DİLERİM.ŞİİR KİTABINIDA İNŞALLAH YAKINDA ÇIKARIRSIN BEKLİYORUZ.
Uyu İstanbul
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Sen uyanırsan,
Tüm dertler uyanır,
Acılar uyanır.
Yürekler dayanmaz
Bulutlar boşalır.
Sen uyanırsan bir kez daha ölür fakir
Zengin keyif sürer, gariban olur hakir,
Bir ölümdür bir de uyku dertlere deva
Çekmesin diye felek sefa
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Çekilsin sokakların gürültüsü,
Bitsin gariplerin çilesi
Kesilsin hastaların iniltisi,
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Sen uyurken fakir de bir zengin de,
Bekâr da bir evli de...
Veli de bir deli de…
Uyu İstanbul, uyumana bak sen
Seyhanî için için ağlar
Hastaya ağlar, dertliye ağlar,
Yalvarır yakarır çareyi Allah’a bağlar
Uyu İstanbul, uyumana bak sen.
Sakın yanlış anlama,
Sevgiyi, neşeyi çekemiyor diye.
Yıllar yılı kader bize niye gülmez niye?
Mutluluğu bir kez rüyada görelim diye
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Uçun, gün sizin, uçun!
Ta oraya, uzaklara..
Bak!.. Kucak açmış bekler,
Mor çiçekler…
Ha!.. Durun biraz, bekleyin,
Konuverin şuracığa.
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Öpecektiniz ya hani,
Tek tek, renk renk çiçekleri.
Koklamayacak mıydınız,
Kekikleri, sümbülleri?
Yoksa, şu arılar var ya,
Özleri emen arılar...
Onları mı kıskandınız?
Biliyorum, darıldınız;
Sevmeyi bilmeyene,
Seveni hor görene,
Sever gibi görünene
Aldandınız..
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Oysa güzelim çiçekler,
Birilerini bekler.
Uçun kelebekler, uçun!
Çiçekler sizleri bekler.
Âşık SEYHANÎ
Selalar verilsin minarelerden,
Ezmek,ezilmek öldü, zalim öldü.
Yalancılar, yabanîler,
hatırsızlar, hayırsızlar,arsızlar öldü.
Nefret öldü, kin öldü.
Sevmeyen öldü, sever gibi görünen öldü.
Lanet okunmuşlar, lanet okuyanlar,
Gülüşünde alay, süzüşünde nefret olanlar öldü.
Ağlamak öldü, ağlatanlar öldü.
acılar, kötüler, bütün kötülükler öldü.
Müjdeler okunsun minarelerden,
Ölenlere yaş akmasın hiçbir gözden.
Zevk alın sevmekten, sevilmekten.
Misafiriniz olsun sevgi, el üstünde tutun hep
Üşüdükçe sarılın, sarıldıkça ısının,
Şen olsun yürekler, müjdeler okunsun minarelerden.
Âşık SEYHANÎ
Vakit akşam,
Düşün biraz!
Neyi?
Seni, beni, bizi...
Dün neredeydin, kiminleydin?
Zihninde ne vardı, yüreğinde ne?
Ya dilinden dökülenler...
Söyleyemediklerin?
Söylediklerin mi Hak'ça idi,
Söyleyemediklerin mi?
Mazluma üzüldügün kadar, zalime direndin mi?
Dur dedin mi arsızlıga, haksızlığa?
Yolsuzluğa, vurgunculuğa engel oldun mu?
Görmezlikten mi geldin,
hayal ettiklerini görmek arzusuyla?
Görebildin mi bakkalın önünden, bakkal yokmuş farz edip gidenleri?
Üstad'ın dediği gibi 'bir pulu dokuz kul paylaşırken
Dokuz pulu bir kulun götürdüğünü,
Görebildin mi?
Duyabildin mi?
Gecede gündüzde, kuytuda köşede,
Neredeyse Arş'a çıkan hıçkırıkları,
Şuh kahkahaların arasından
Duyabildin mi?
Kalbinin sesini,
Allah, Allah dedi mi hiç?
Düşün biraz!
Belki sabah uyanırsın,
Yeniden doğarsın,
Günü karanlığa kör, sağır, dilsiz mi boğarsın?
Düşün biraz...
Âşık SEYHANÎ
Âşık SEYHANÎ