Uzlet
Gördüm yapayalnız,
Bu asırda samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.
Uzlet gayret, uzlet hayret,
Uzlet rahmet, uzlet nimet,
Uzlet hikmet, uzlet izzet,
Ve dahi uzlet ancak samimiyet.
Gördüm yapayalnız,
Şol zamanda samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.
Uzlet iffet, uzlet ibret,
Uzlet nöbet, uzlet cevvaliyet,
Uzlet teslimiyet, uzlet mazhariyet,
Şüphesiz uzlet ancak samimiyet.
Gördüm yapayalnız,
Bir köşede samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.
Uzlet velinimet, uzlet istikamet,
Uzlet mahviyet, uzlet keyfiyet,
Uzlet ciddiyet, uzlet meymenet,
Ve dahi uzlet ancak samimiyet.
Gördüm yapayalnız,
Ağlıyor samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.
Uzlet muhabbet, uzlet merhamet,
Uzlet ubudiyet, uzlet afiyet,
Uzlet azîmet, uzlet haşyet,
Şüphesiz uzlet ancak samimiyet.
Gördüm can çekişiyor,
Artık samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.
Uzlet hicret, uzlet himmet,
Uzlet ibadet, uzlet inayet,
Uzlet rağbet, uzlet saffet,
Ve dahi uzlet ancak samimiyet.
Gördüm can çekişiyor,
Şol zamanda samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.
Uzlet sadakat, uzlet sebat,
Uzlet bir sünnet, uzlet velayet,
Uzlet saadet, uzlet galibiyet,
Şüphesiz uzlet ancak samimiyet.
Şair'ül İslam Yunus Kokan
Yûnus KOKAN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ameller Tartılıyor
Hasenatım defterde,
Seyyiatım defterde;
Mizan kurulmuş artık,
Ameller tartılıyor.
Kızgın ateş çıldırmış,
Alevleri saçıyor;
İnsanlar etrafında,
Sanki gözler fırlıyor.
Hasenat galip ise,
Ne mutlu nefsim sana!
Sevaplar mağlup ise,
Senin yurdun Hâviye!
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN
Sevgini Bana Rızkeyle
Miskine açılır bir perde,
Nefsim esfel-i sâfilinde,
Cehennemin ta dibinde,
Ne olur Rabbim, sen affeyle!
Yüreğime hidâyet lütfeyle!
Sevgini bana rızkeyle!
O rızkı aşka kalbeyle!
Şiir biter, binler âminle.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN
Enes Bin Nadr
Uhud Savaşı…
Ve savaşın en kızgın anı,
Bedir’den sonra ikinci bir mağlubiyeti tadan müşrikler,
Gerisin geri kaçmakta idiler.
Fakat bu henüz kesin bir zafer değildi;
Dönemeyecekleri bir noktaya dek,
Müşriklerin takibi, savaşın gereğiydi.
Müslümanlar bir an bunu unuttular,
Ganimet toplamaya koyuldular,
Ve Ayneyn tepesindeki okçular,
Ne olursa olsun mevzilerini terk etmemesi gereken o okçular…
Savaşı kazandık diye heyecana tutuldular,
Verilen emri nisyan ile ganimete koştular.
Derken savaşın seyri değişti,
Güzide sahabe Mus’ab bin Umeyr şehadete erişti.
Meşhurdu onun Resûlullah’a benzerliği.
Onu şehit eden zannetti ki o Resûlullah idi;
Çıktı müşriğin biri dağ başına,
Muhammed öldürüldü diye başladı haykırışa.
Bunu duyan sahabeler düştü telaşa;
Resûlullah öldüyse,
Savaşmanın ne anlamı var?
Akıllarda şimdi bu düşünce var.
Ve savaşın seyrini değiştiren sahabe…
İşte Enes bin Nadr!
Atıldı savaş meydanına,
Haykırdı doya doya:
‘‘Öldüyse Resûlullah,
Bakidir Rabbimiz Allah!
O öldürüldüyse ne anlamı var yaşamanın?
Haydi onun şehit olduğu dava uğruna çarpışalım!
Ve biz de onun gibi şehit olalım!’’
Onun bu haykırışı,
Oldu mü’minlerin yeniden canlanışı.
Enes bin Nadr denize dalar gibi daldı,
Müşriklerin tam ortasına,
Kanının son damlasına dek çarpışmada kaldı,
Seksen kılıç ve mızrak darbesi aldı.
Savaş sonunda şehitlere bakıldı,
Enes’in kim olduğu anlaşılmadı.
Onu ancak kız kardeşi Rubeyyi
Parmağındaki bir işarete bakarak tanıdı.
Bu yüce kahramanı Kur’an övgüyle anlattı.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN