Yok Olan Ormanın Öyküsü
Bir zamanlar bir yerde
Yeşillik bir alan varmış.
Fakat bu alan zamanla
Cahiller yüzünden yok olmuş.
Tarla açmak için bir cahil,
Yakmış ormanın yarısını,
Açtığı alanı tarla etmiş.
Bir iki yıl almış bol ürün,
Sonunda fakirleşince toprak,
Bu toprağı bırakıp gitmiş, çıplak.
Diğer bir cahil,
Bulamamış yakacak.
Şimdi ne yapacak?
Gitmiş ormana ,
Kesmiş bütün ağaçları.
Keserken bakmamış,
Yerine de yenisini bırakmamış.
Hangisi kolay kesilirse onu kesmiş
Ama kestikler de yaş imiş.
Atalarımız; “yaş kesen, baş keser” demişler.
Buna uymamış, uymuş cahil aklına
Kesmiş bütün yaş ağaçları
Vermiş büyük bir zarar, koca bir ormana.
Diğeri keçileri salmış ormana
Keçide gitmiş; güzel, ince filizler
Kolay bulmuş yemesini
Sonra ağaç kurumuş
Ormandan bir ağaç daha yok olmuş.
Derken güzel bir orman,
Yok olmuş aniden.
Sorunlar eklenmiş, havalar kirlenmiş.
Topraklar verimsizleşmiş.
Halk yoksul kalmış.
Gülhan MUTLU Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Seni Gördüm
Ak saçlarını yana ayırmıştın.
Beni görünce, görmemiş gibi yapıp
Yoluna devam ettin.
Arkandan “Baba, babacığım” diye seslendim.
Sarıldım belinden.
O yumuşacık ellerin ,
Önce başımı okşadı,
Sonra da sırtımı.
Ağlıyordum sana sarılırken,
Uyandım,
Sildim göz yaşlarımı.
GÜLHAN MUTLU
Gülhan MUTLU
Solmayacak Gül
Uzaktan bir ses:
“Verin kalpleri” diyor.
“Onlardan her şey yaparım.”
Bir eliyle tutarken kalpleri,
Diğer eliyle koruyor çevreyi.
Giremez, o elçi el varken içeri
Hiçbir kötü his, giremez gayri..
Nice akıllar gelmiş önüne
Kimisi ileri, kimisi geri
Kimisi olmuş daha ileri, kimisi olmuş ileri.
Doldurmuş kalpleri,
Barış, kardeşlik ,
dostluk ve sevgi
Çiçekler verilmiş eline,
Kimisi dağ köyünden gelmiş,
Kimisi şehirden.
Her biri bir şeyler bekler senden.
“Öğretmenim, öğretmenim” diye seslenir,
Her bir köşeden.
Daha henüz hepside gonca.
Onlara kullanacakları bilgiler verirsin bolca.
Her biri bilgi ve ışığınla,
Solmayacak gül olur sonunda.
Bunları yapan çok kişi tanıyorum ben.
Ağlarken güldüren,
Adına öğretmen diyoruz öğretmen.
Söylerken ağızları,
Sevgisiyle kalpleri dolduran.
Her fikirde sen,
Her işte, her meslekte sen.
Bizleri seven,
Yurdumu yücelten.
Senin ışığın ve sen...
Gülhan MUTLU( KARACAN)
Üşüyen bir çocuğu, ancak annenin kalbinin sıcaklığı ısıtır.( Selin MUTLU)
Gülhan MUTLU
Annem
Ellerim kalemleri tutup
Ölümünü yazamadı annem
Ölenler için ölüm kurtuluş derdim.
Senin için bir türlü diyemedim annem.
Ateş düştüğü yeri yakarmış.
Bizi yakıp ta gittin annem.
Boynumuzu büküp de
Başka diyarlara göçtün annem.
Telefonlarım çalınca
Sesini ararım.
Pazar günü zanneder
Hatıralara dalarım.
Gurbet elde sesin dostu.
Bir gün geldi
Bir kuş olup uçtu.
Sesini duyamaz oldum annem.
İçim yanar,
Gönlüm kanar.
Her an seni anar
Bu gözlerim hep seni arar.
Mezarına bakınca
Teneşirdeki halini anımsarım.
O açıp kapanan gözlerini
Kocaman göbeğini bakarım.
Hayalin var şimdi
O öptüğün gözlerimde.
Mektupların gelirdi
O gurbet ellerinde
Özür dileyen mektupların...
Şimdi hiçbir haber
Gelmiyor annem.
Dudakların zaman zaman
Yanaklarıma konuyor hayalimde.
Hayalimde şimdi
İçten öpen
Dudaklarının sesi.
Gurbetten eve gelince
Camlardan bakan gözlerini göremiyorum.
Kapıdan girince
Geç geldin diye
Kızaran yanaklarını öpemiyorum.
Haydi kalk ta gel.
Kucakla kızını.
Kız ,bağır
Duyur sesini.
Gülhan MUTLU