Ocağında sürekli ateş yanan, seçkin yabancıların, yabancı ülkelerden gelen elçilerin, savaşta ya da Hellenler arası oyunlarda kazandıkları başarılarla halkın övgüsünü toplayan yurttaşların ağırlandıkları yapılara verilen ad. Koloni kuracak kişiler, yanlarına bu ocakta yaktıkları odunları alırlar ve gittikleri denizaşırı ülkede yeni bir prytaneion kurarlardı.
Ekklesia kararlarına verilen ad.
Kanadın Hellencesi. Hellen tapınağının her hangi bir yanındaki sütün sırası.
Hellenistik Dönem'de Büyük İskender'in ölümünden sonra Mısır'da kurulmuş olan krallık.
Açıklamalarıyla 574 Arkeoloji Terimi
Sanatsal tasvirlerdeki küçük erkek çocuklara verilen ad.
Roma'nın cumhuriyet döneminde hazine yöneticilerine verilen ad. İmparatorluk döneminde ise doğrudan imparatora bağlı memur durumundayken Constantinus zamanında mühürdar görevini üstlenmişlerdir.
Bir nesnenin perspektif kurallarına uygun olarak kısaltılarak gösterilmesi. Örneğin bir resimde tuval yüzeyine dik olarak yerleştirilmiş herhangi bir nesne bu yöntemle verilir.
Gözlemevi. Gökbilimi için kullanılan medrese türü.
Romantisizme tepki olarak doğmuş, görünen gerçekliği olduğu gibi tuvale aktarmayı amaçlayan sanat akımı.
Din büyüklerinden ya da azizlerden kalan kutsal eşyalar ve kutsal emanetler için kullanılmış sözcük.
Osmanlılar tarafından uygulanan bir çini tekniği. Bu teknikte boya kullanılmaz. Sırın kendisi renklidir. ılk olarak, levha üzerinde sırların birbirine karışmasını önleyen, kontur oluşturan bir madde ile sınırlar belirlenir. Daha sonra, istenilen renkli sırlar boya gibi kullanılarak levha renklendirilir ve fırınlanır. Isı kapışsında eriyen sırlar kontur içinde kalarak birbirlerine karışmazlar.
Latince kelime anlamı 'kamuya ait' demektir. Roma'da ise 'Cumhuriyet' anlamıyla kullanılmıştır.
İfade edilen nesnenin resminin ya da doğrudan işaretinin yapıldığı yazı sistemine verilen ad.
Bir yapının önünde yer alan, bir uzun kenarıyla yapıya bitişik, diğer uzun kenarı boyunca sütunların taşıdığı bir kemer dizisiyle dışa açılan, üstü tonoz, kubbe ya da çatıyla örtülü önü açık, güneş ve yağıştan korumalı yürüme bölümü. Portik.
Muhakkâk adı verilen yazı çeşidinin küçüğü.
Ellerindeki değneklerle kenten kente dolaşarak kahramanlık türküleri okuyan insanlara verilen ad.
Eski Yunanistan'da hitabet sanatı. Kimi zengin ve asil ailelerin çocuklarına, o dönemin ünlü hatipleri rhetorik dersi verirlerdi.
Kaynağı ileri karakol anlamında olan yarı askeri yapılar. Sonradan, han ve kervansaraylar için geç döneme kadar kullanılan yerleşik bir terim.
Türklerin ortaya çıkardığı bir yazı çeşidi. "Mim"lerin gözü kapanmış, "Sin" ve benzeri harflerin dişleri kalkmış, noktalar çizgilere dönüşmüştür. Daha çok el yazısında kulllanılır.
18. yüzyılda ortaya çıkan süslemeci sanat akımı. Resim sanatında saray yaşamından alınan konular ön plana geçmiş, heykeller dekoratif amaçlı biblolara dönüşmüş, mimaride ise bitkisel motifli bezemeler tavan ve duvar yüzeylerinde süsleme amacıyla bolca kullanılmıştır.
Diğer Arkeoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Arkeoloji Terimleri Sözlüğü