Görülmeyen, duyularla sezilebilen, soyut.
1-Para.
2-Bir çeşit yakacak.
Mani dini ya da Manihaizm İranlı düşünür Mani'nin III. yüzyılda kurduğu ve kısa sürede hızla büyük bir coğrafyaya yayılan, iyilik kötülük esasına dayalı dinî öğreti.
1- Nazım ifade şekli ile şiir biçiminde, ölçülü ve uyaklı biçimde yazılmış.
2- Tanzim edilmiş, düzenlenmiş.
Açıklamalarıyla 1545 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi
Allah'ı bilmektir.
İyiliği emretmek, Allah'ın hükümlerini yerine getirmeyi başkalarından istemek, onları bu işe zorlamak.
1- Allah'ın dışındaki her şey; bütün varlıklar.
2- Mutlak anlamda sevilip sayılarak gönüle girmesi hoş görülmeyen şeyler.
Beğenilen şeyler görüldüğünde söylenilen; " Bu, Allahü teâlânın dilediği ve ihsân ettiği şey, Allah'ın istediği gibi, Allah korusun, Allah saklasın " manasında dua cümlesi.
Beğenilen şeyler görüldüğünde söylenilen; "Bu, Allahü teâlânın dilediği ve ihsân ettiği şeydir" mânâsına mübârek bir söz.
Gereç. Yazılı, sözlü, görüntülü, kaydedilmiş her türlü belge.
Akaid konusunda Ebû Mansûr Muhammed b. Mahmud el-Maturîdî’nin (ö. 333/944) görüşlerini benimseyenlerin oluşturduğu Ehl-i Sünnet mezhebine Maturîdiyye (Maturidilik) denilir.
Ehl-i Sünneti temel prensiplerini hem ayet ve hadis hem de aklî delillerle savunmuş özellikle Mutezile ve Şia'nın görüşlerini reddetmiştir.
Maturîdî'nin Te'vilâtü-’l-Kur’an ve Kitabu’t-Tevhid isimli eserleri bize kadar ulaşabilmiştir.
Akılcı davrandığından Eş’ariyye ile Mutezile arasında yer almış irade, kader, hüsün-kubuh, hikmet vb. konularda aklı önceleyen bir tutum sergilemişti
Ebu Hanife'nin ciddi bir etkisi vardır
İmam Maturîdî’den sonra bu mezhebin gelişmesine Hakîm es-Semerkandî (ö. 342/953), Ebü’l-Yüsr el-Pezdevî (ö. 493/1100), Ebü’l-Muîn en-Nesef (ö. 508/1115), Necmeddin Ömer en-Nesefîö. 537/1142), Nureddin es-Sabuni (ö. 580/1184), Kemaleddin ibni Hümam (ö. 861/1457) gibi alimler ciddi katkılarda bulunmuştur.
Maturîdîlik daha çok Türkiye, Balkanlar, Kafksya, Orta Asya, Çin, Hindistan ve Pakistan’da yayılmıştır.
Maturîdîliğin bazı görüşleri:
• İman, dil ile ikrar, kalp ile tasdik’ten ibarettir
• Amel imandan bir cüz değildir.
• İnsanın akıl yoluyla Allah’ın varlığına ulaşması mümkündür.
• Kur’an Allah’ın kelamıdır.
• İnsanın fiillerini Allah yaratır, insan kesb eder. İnsan bütün fillerinden sorumludur.
• Cüzi irade ile yaptığımız tercihler yaratılmamıştır.
• Büyük günah işleyen kimse günahı helal saymadıkça dinden çıkmaz.
• Allah, Ahiret’te görülecektir.
İyi bir şeye ermek, ulaşmak.
1. Zulüm görmüş, kendisine zulmedilmiş. 2. Haksızlığa uğramış. 3. Sessiz ve uysal, boynu bükük.
Abdest ve gusül alırken ağzı su ile yıkamak.
1. Her yönüyle aynen aktarılması mümkün olmayan bir sözün başka bir dile yaklaşık olarak çevirisidir. Özellikle Kur'an tercümeleri için kullanılmaktadır.
2. Anlam, kavram, mefhum.
3. Kur'an'ın Arapça'dan başka bir dile tercüme edilmesi demektir. Ancak meal yapılırken kelime kelime tercüme değil, tercümeye kısa açıklamalar ilave edilir. Bu da ayetlerin daha iyi anlaşılmasını sağlar.
Sahibi bilinmeyen mal.
1- Sevdadan ötürü kendini kaybetmiş.
2- Çılgın, deli.
Uygar.
Uygarlık.
Peygamber (sav)' e ve ilk Müslümanlara kucak açan, ve Peygamber (sav)' in kabrinin bulunduğu nurlu şehir. Hicretten önceki ismi Yesrib'tir.
Diğer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü