Hisse Senetleri ve Bonolar Hisse senedi sahipliğini ya da borç yükünü kanıtlayan belgeler (kesin senet) ya da elektronik kayıtlar (muhasebe girdileri).
Hissedar Bir anonim şirketin hisse senedine sahip olan şahıstır.
Hissedar Değeri Bir şirketin yönetiminin hissedarlara karlılığı ve hisse değerini artırmak ve temettü ödemek suretiyle yarattığı değer.
Hizmet Ücreti Bir banka veya kredi kartı dağıtıcısı gibi bir kurum tarafından yürütülen idari hizmetlerin ücreti.
Hizmetler Elle dokunulabilir ekonomik mallara karşın genelde üretilir üretilmez tüketilen ekonomik faaliyet. Ulaştırma, bankacılık, sigorta, turizm, telekomünikasyon, reklam, eğlence, bilgi işleme ve danışma gibi.
Açıklamalarıyla 870 Ekonomi, Bankacılık Terimi
Hizmetler Endeksi Ulusal Pazar'da işlem gören ve sadece hizmetler sektöründe yer alan şirketlerin hisse senetlerinin fiyatlarındaki değişmeler dikkate alınarak hesaplanan hisse senetleri piyasası endeksidir.
IFC (International Finance Corporation) Uluslararası Finans Kurumu. 1956'da özel sektöre kredi vermek için kurulmuştur. 1957'de Türkiye de katılmıştır. Merkezi Washington'dadır. Dünya Bankası grubu içinde yer alır. Özel sektörü destekleyerek ekonomik kalkınmayı hedef alır.
IMF (Uluslararası Para Fonu) Uluslararası ticaretin gelişmesi, tam istihdam, gelişim hızının artırılması, sabit kur sisteminin gerçekleşmesi, kurlarda kararlılığın sağlanması, tek yönlü devalüasyonu önlemek ve ödemeler dengesi sorunlarını çözmek, kredi sağlamak gibi çok amaçlı kurulmuş bir örgüttür.
İbra Alacaklının alacağından vazgeçmesi yolu ile borçlunun borç yükümlülüğünün ortadan kalkması.
İç Borçlar Hükümetin ülke sınırları içinde kişi ve kurumlara ulusal para cinsinden borçlanmasıdır. Bu borçlanmanın iktisadi niteliği, satın alma gücünün özel ve kamusal kesimler arasında el değiştirmesidir. İç borçlanmada ülkenin kullanabileceği kaynaklara bir ek söz konusu değildir. Devlet, en yaygın yöntemle halka ve kurumlara sattığı kağıda bağlı bono, tahvil ve kağıda bağlı olmayan yöntemlerle borçlanabilir. İç Borçlanma; kısa-uzun vadeli, teminatlı-teminatsız ve zorunlu-gönüllü olarak üç gruba ayrılabilir.
İç Kontrol Sistemi Bankanın tüm faaliyetlerinin belirli bir politika, yöntem, uygulama talimatları ve limitlere uygun olarak, yönetim birimleri tarafından yürütülmesini sağlamak amacıyla, iç kontrol elemanları tarafından yerine getirilen finansal, operasyonel ve diğer kontrol sistemlerinin tümü.
İçerden Öğrenenlerin Ticareti Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacı ile kullanarak, sermaye piyasasında işlem yapanlar arasında fırsat eşitliğini bozacak şekilde haksız yarar sağlamak veya bir zararı bertaraf etmektir.
İflas Şirketin borçlarını ödeyemez duruma düşmesi nedeniyle alacaklı ya da alacaklıların talebi üzerine mahkemece karar ve ilan edilmesidir.
İhale (Auction) İhale, İngilizce "auction" auctio kökünden gelmekte olup kelime anlamı artış demektir. Piyasa ekonomilerinde, çeşitli mal ve finansal değerlerin kişi veya kurumlara tahsis yöntemlerinden birisidir. Özellikle, ihaleye konu olacak malın sabit veya doğrudan belirlenebilir bir fiyatı yoksa ya da malın satıcısı, malın piyasa fiyatı konusunda emin değilse ihale yöntemi ile satım tam rekabet koşulları altında bu belirsizliği ortadan kaldırır. İhale yöntemlerine ilişkin ilk sınıflandırma, 1961 yılında William Vicrey tarafından yapılmıştır. İhaleler farklı biçimlerde gerçekleştirilebilir. En yaygın olanı, fiyatların büyükten küçüğe doğru dizildiği, (satan açısından geliri maksimum, maliyetin minumum olması anlamına gelmektedir), çoklu fiyat ("Dutch Auction" adını Hollanda'da çicek satışlarında kullanılmasından almıştır) türü ihalelerdir. Bu ihalede her katılımcıyla kendi teklif ettiği fiyat üzerinden işlem yapılmaktadır. Fiyatların küçükten büyüğe sıralandığı ihaleler ise "English Auction" olarak adlandırılmaktadır. Diğer bir ihale yöntemi ise "tek fiyat" ihalesidir. Bu ihale türünde arzın ve talebin eşitlendiği fiyat, ihaleyi kazanan tüm katılımcılara uygulanmaktadır. Diğer bir deyişle tüm işlemler tek bir fiyat üzerinden gerçekleştirilmektedir. İki ihale türünün de birbirine göre avantaj ve dezavantajları söz konusudur. Tek fiyat ihalesinde, bilgi toplamının maliyeti daha az olup daha fazla katılım sağlanabilir. Çoklu fiyat ihalesinde ise daha yoğun bir rekabet söz konusu olup satıcı açısından daha düşük bir maliyet söz konusu olabilir. Ancak, tüm bunlar piyasanın yapısına ve o günkü koşuluna bağlıdır.
İhale Yöntemiyle Borçlanma Hazine'nin tahvil ve bonolarını faizi ve/veya miktarı ihaleyle belirleyerek satması işlemidir.
İhracat Ülkede üretilip başka bir ülkedeki alıcılara satılan mal ve hizmetler.
İhracat Desteği Kamu yararına olduğu düşünülen bir işletmeyi teşvik etmek için hükümet tarafından ödenen belirli bir para.
İhraç Sermaye piyasası araçlarının ihraçcılar tarafından çıkarılıp, halka arz edilerek veya halka arz edilmeksizin satışıdır.
İhraçcı Sermaye piyasası araçlarını ihraç eden anonim ortaklıklar, mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınanlar dahil kamu iktisadi teşebbüsleri, mahalli idareler ile bunlarla ilgili özel mevzuatları uyarınca faaliyet gösteren kuruluş idare ve işletmelerdir.
İkincil Piyasa (Secondary Market) Kıymetlerin ilk ihraçları sonrası işlem gördükleri piyasaları ifade eder. Örneğin, Hazine Müşteşarlığı tarafından ihraç edilen borçlanma senetlerinin ihraç sonrası alınıp-satıldığı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Tahvil Bono Piyasası ikincil piyasaya bir örnektir.
Diğer Ekonomi, Bankacılık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Ekonomi, Bankacılık Terimleri Sözlüğü