Duygusal olarak herhangi bir nesneden hoşlanmak.
1- Yaşamda gerçekten ve bizzat kendisi için istenen tek şeyin, ahlak alanındaki en yüksek değer, nihai ve en yüksek iyinin haz olduğunu savunan öğreti.
2- En üstün iyinin haz olduğunu ileri süren Aristippos'un öğretisi.
Hazırlayıcı Kurulum (Beklenti)
Olmasını ya da gerçekleşmesini beklediğimiz bir olay algılamayı etkiler. Birey neye hazırlanıyorsa, neyi bekliyorsa, onu algılama eğilimindedir. Bu duruma da hazırlayıcı kurulum denir.
İnsanın haz duyduğu şeylerle mutlu olabileceğini savunur. Haz duyulan şeyler öznel olduğundan evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez. Bu görüş, ilkçağ düşünürlerinden Aristippos'a göre, "iyi" nin ve "kötü" nün ölçütü hazdır. Haz veren şeyler "iyi" , acı veren şeyler ise "kötü" dür. Epiküros'a göre ise insan acıdan kaçarak ve hazza yönelerek mutlu olur.
Açıklamalarıyla 1083 Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi
Hedonizm (Hazcılık, Haz Ahlakı)
Kurucusu Aristippos' tur. Mutluluk ahlakından yola çıkılarak geliştirilmiştir. Ahlaksal eylemin amacı haz'dır. Haz veren eylemler iyi, acı veren eylemler kötü, haz ya da acı vermeyenler ise anlamsızdır. Bu haz duygusu sonsuz değildir, kısa süreli ama yoğun bir duygudur. İnsan daima hazzı aramalı ve acıdan kaçmalıdır. Ancak bunu yaparken ölçüyü asla kaçırmamalıdır ( hayatında komşun farkına vardığı zaman utanacağın hiçbir şey yapma ). Ayrıca hazza ulaşmak için aslında çok fazla şeye ihtiyaç yoktur ( sadece yiyecek ekmeğin ve içecek suyun olması bile kendini Zeus kadar mutlu hissetmene yeter ). Haz duygusu kişiden kişiye değişeceğine göre hazza dayalı bir ahlak evrensel olamaz.
Yaşamın anlamını hazda gören anlayış. Ahlaki eylemin amacını hazda bulan ahlak öğretisi. Ahlaksal eylemin amacının haz olduğunu savunan öğretidir.
Palmer (2003)'a göre, hermeneutik kavramı Yunanca bir fiil olan ve genellikle "yorumlamak" olarak tercüme edilen "hermeneuein" den ve isim olarak da "yorum" anlamındaki "hermeneia" dan gelmektedir. Hermeneuein ve hermeneia kavramları antik çağlardan günümüze kadar gelebilen birçok metin içerisinde değişik kalıplarda gözükmektedir.
Hermönetik (Hermeneutics) sözcüğü bir metnin içrek (ezoterik) anlamının bulunması, bir metnin asıl maksadının anlaşılması anlamlarında kullanılmaktadır ve yorum ilmi olarak kabul edilir.
Dilthey (1999)’e göre; hermeneutik bilimi “yazılı eserlerin açıklanması sanatının öğretisidir ve hayati öneme sahip eserlerin açıklanmasında ortaya çıkan değişik yönelimler arasındaki savaştan, kuralları temellendirme gibi zorunlu bir ihtiyaçtan meydana çıkmıştır."
Ayrı cinsten veya değişik yapıda olan, değişik ögelerden oluşan. Birbirine çok fazla benzer özellikler taşımayan, parça veya birimlerden oluşan bütün veya topluluk.
Toplumu oluşturan ayrı ayrı niteliklere sahip kişilerin kendi özelliklerini koruduğu, mesleki uzmanlaşmaya sahip toplum biçimi.
Özerklik erdemi, kişinin eyleme geçme, seçme ve fikir oluşturma konusunda kendi güçlerine dayanması anlamında ortalama bir karakter durumudur. Bu durumun eksikliğine heteronomi denir.
1- Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi nedenlerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu dönemine heyecan denir.
2- Olumlu veya olumsuz olabilen, çok yoğun olarak duyulan ve organizmada gerginlik yaratan duygular.
Var olan görüşlere, değerlere, düzene karşı çıkan, hiçbir değer tanımayan görüşlere verilen ad. Varlığın var olmadığını savunan görüş.
1- Gerçekteki belirlenimlerin, özelliklerin, durumların ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı (göreli hiçlik).
2- Varlığın eksikliği, olmayışı, yokluğu (salt hiçlik).
Canlı maddecilik. Evrenin temeli olarak düşünülen maddenin canlı olduğunu savunan öğreti.
Sözle, bakışla ya da yardımcı nesneler kullanarak telkinle oluşturulan yapay uyku halidir. Hipnoz görünüşte uykuya benzeyen, ancak kişinin, hipnozu yapanın etki ve telkinlerine açık, çevrenin etkilerine karşı kapalı olduğu bir durumdur.
Hastalık hastalığı. Sağlıkla ilgili aşırı kaygı ve kuruntu durumu söz konusudur. Birey duyduğu hastalık belirtilerinin kendisinde de olduğunu zanneder. Kişi, hastalık hastasıdır.
Koşullu yargı. Bir koşulla sonucu arasındaki bağlantıyı dile getiren yargı.
1- Belli bilgilere imkân sağlamak, bağlantıları anlaşılır kılmak, olayları açıklamak üzere geçici olarak konmuş bilimsel öneri.
2- Araştırmanın başlangıcında henüz doğruluğu veya yanlışlığı kestirilemeyen bir öneri veya ön beklenti.
Acı veren duygu yüklü bir düşüncenin baskı sonucunda bedensel işlev kayıplarına neden olmasıdır. Kişinin hiç bir organik bozukluğu olmadığı halde, organlarında işlev kayıpları ortaya çıkabilir. Örneğin, kişinin acı çektiği bir düşüncesi nedeniyle sağır olması histerik nevroz örneğidir.
1- Tüm gücün en geniş ölçüde en üst kademede bulunandan en alttakine doğru sıralandığı sosyal örgütleniş biçimi.
2- Makam sırası, basamak, derece düzeni, aşama sırası.
Diğer Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü