Bir enzimi aktif hale getiren, enzimin protein olmayan organik bileşeni.
Bitki, mantar, protist ve bazı hayvan hücrelerinin sitoplazmasında yer alan, iç kısmı çözünmüş hâlde organik ve inorganik bileşiklerce zengin hücre öz suyu ile dolu olan, zehirli bileşikleri depolayan, hücre turgorunu düzenleyen, atık bertarafı ile mitokondri ve kloroplast gibi yıpranmış organeller için geri dönüşüm merkezi görevi yapan zarla çevrili organel.
Aynı cins moleküller arasındaki çekim kuvveti.
İç kulakta salyongozda bulunan yapı.
Açıklamalarıyla 1655 Fen Bilimleri Terimi
Armatürde oluşan alternatif akımı doğru akıma çevirebilen bilezikler.
Şiddetli ishal ve kusmalarla beliren bulaşıcı ve öldürücü bir hastalık.
İnce bağırsaktan salgılanan ve karaciğeri uyaran hormon.
Parçacık büyüklüğü 1-100 mm olan madde
Aralarında işbölümü yapan tek hücreli organizmaların bir araya gelerek topluluk oluşturmaları.
Hafif kokulu ispirtolu sıvı.
Ortak yaşamanın bir türüdür.Kommensalizmde ortak yaşayan iki canlıdan biri fayda görür,diğeri ne fayda ne de zarar görür.
Hemen kavranamayan, çözümü güç olan, karmaşık.
Bir elektrik akımının yönünü değiştirmeye yarayan araç.
Kıkırdak yapı hücrelerinin salgıladıkları ara madde.
Kıkırdak doku hücreleri.
İki hücrenin geçici olarak gen alış-verişi yapmak için birleşmeleri.
1. Birim hacimde bulunan madde miktarı.
2. Dikkatini bir olay ya da durum üzerinde toplama.
Yoğunlaştırılmış, yoğun.
Gıdaların teneke kutu veya cam kavanoz gibi yalıtımlı kaplarda ısı uygulamasıyla dayanıklı duruma getirilmesi.
Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas.
Diğer Fen Bilimleri Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Fen Bilimleri Terimleri Sözlüğü