Göz yuvarından göz sinirlerinin çıktığı ve fotoreseptör bulunmayan retina kısmına kör nokta denir. Görüntü buraya düşerse görme olayı olmaz.
Ayakkabı tabanı, bavul, çanta yapımında kullanılan, büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi.
1. Gök taşlarının düşmesi veya çarpmasıyla oluşan Dünya ve Ay üzerindeki büyük çukurlar.
2. Volkanların huni biçimindeki ağzı.
Atom, iyon veya moleküllerin düzenli bir şekilde sıralanmaları sonucu oluşan, düz yüzeyleri ve simetrik bir iç yapısı bulunan katı yapı. Tuz, buz kristali gibi.
Açıklamalarıyla 1655 Fen Bilimleri Terimi
Hücre bölünmesinde kromozoma dönüşen, DNA içeren yapı.
Çekirdek plazması içinde bulunan ve genleri taşıyan yapılar.
DNA'nın kendini eşlemesi sonucu meydana gelen ve sentromerlerle birbirine bağlı iki iplikçikten her biri.
Bitkilere sarı, turuncu, kırmızı, mavi. gibi renkleri veren plastitler.
Bitkilerde sarı, kımızı, turuncu renkli pigmentleri taşıyan plastidler.
Dinlenme halindeki ökaryot hücrenin çekirdeğinde bulunan kromozomların karmaşık hali.
Çekirdekte yer alan, kalıtsal özellikleri belirleyen molekülleri taşıyan yapılar.
Prokaryot ve ökaryot hücrelerde üzerlerinde genleri taşıyan DNA ve nükleoproteinden oluşmuş yapı.
Kalbi besleyen ince atardamarlar.
Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık), süreğen, iyileşmez, kalıcı.
Süreölçer.
Mayoz bölünmede, tetratların kromotidleri arasında karşılıklı gen alış-verişi, parça değişimi.
Odun borusu. Su ve mineral taşıyan cansız iletim borusu.
Değişik sayıda tahta veya metal çubukların sırasıyla dizilmesinden oluşan, iki değnekle vurularak çalınan bir çalgı.
Yarım küre biçiminde olan ve yapıyı örten dam, kümbet.
Kedi, köpek gibi bazı memeli hayvanlardan insana geçen, sinir sisteminde gelişen ve ölümle sonuçlanan bir hastalık.
Diğer Fen Bilimleri Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Fen Bilimleri Terimleri Sözlüğü