Reform
1- Toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeyen kurumları, bazı prensip ve şekil değişiklikleri koyarak çağın seviyesine göre yeniden düzenlemedir.
2- Bozulmuş ya da bozulmaya yüz tutmuş bir düzeni iyileştirme, düzeltme.
Rejim Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol. Yönetme, düzenleme biçimi, düzen. Bir devletin yönetim biçimi.
Restore Hırpalanmış eski bir eseri aslına uygun hale getirme.
Rezerv
1- Yatağında veya havzasında bulunduğu hesaplanan, henüz işletilmemiş kömür, demir, petrol vb.
2- Saklanmış, biriktirilmiş şey. Stokta olan.
Riayet Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme. Uyma, boyun eğme.
Açıklamalarıyla 709 İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi
Ricat Gerileme, geri çekilme, geri kaçma.
Riyaset Başkanlık, önderlik.
Rölyef Yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmeler.
Römorkaj Faal olmayan kendi kendisine hareket edemeyen bir deniz taşıtının başka bir deniz taşıtınca çekilmesi işi.
Römorkör Yedeğinde özellikle deniz taşıtı götüren taşıt.
Rubu Metrenin kabulünden evvel ipekli, yünlü, basma ve emsali kumaş, bez vb. şeylerin ölçülmesinde kullanılan çarşı arşınının kesirlerinden birinin adıdır.
Rücu
1- Bir kişinin, hukuken diğerinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı onun haklarını ve sorumluluklarını devralması durumu.
2- Geri dönme, sözünü geri alma, cayma, tersinme.
Rüsumat Bazı mallardan devletçe alınan vergiler.
Rüsumat İdaresi Osmanlıda vergi dairesi.
Rüştiye (Osmanlı Devleti'nde) Eskiden aşağı yukarı şimdiki ortaokul derecesinde olan okullara verilen ad.
Sadrazam Osmanlı Devleti'nde Başbakan derecesinde en büyük devlet memuru. Padişahın mutlak vekili sayılırdı. Sadrazamı atamak ve görevden almak Padişahın yetkisinde idi.
Safha Evre.
Safsata Boş, temelsiz, asılsız söz.
Sahtiyan Tabaklanarak boyanmış ve cilalanmış genellikle keçi derisi.
Salahiyet Yetki.
Diğer İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü