Aynı biçimde, benzeri.
Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde, yedinci sanat.
Oda senfonisi. Küçük senfoni.
Şarkılı oyun. (Mozart'ın Saraydan Kız Kaçırma operası gibi.)
Açıklamalarıyla 1164 Müzik-Dans Terimi
1. Ağaç dallarından yapılan düdük.
2. Zurnanın dudaklara gelen kamış bölümü.
Kolların ve ayak hareketlerinin önemli olduğu, giderek hızlanan müzik eşliğinde dans edilen bir tür Yunan halk oyunu.
Çok yürük, haneli veya hanesiz saz eseri.
1960′lı yıllarda Jamaika'da doğan ve daha sonra reggae'ye dönüşen müzik türü.
Gösterge çizelgesi. Gam. Dizi. Scale (İng.).
Piyanoda sesi azaltan sol pedal.
Türk müziğinde kullanılan dört zamanlı bir usul.
Portenin alttan ikinci çizgisinden başlayarak çizilir. İkinci çizginin üzerindeki nota Sol adını alır. Sol anahtarı insan sesiyle yaklaşık frekanslarda ses veren enstrümanlar için kullanılır. Keman, gitar, flüt, bağlama, kaval, ud gibi enstrümanların notaları Sol anahtarı kullanılarak yazılır.
1- Notaları adlarıyla, sesleriyle ve süreleriyle okumaya denir. Solfej çalışmaları notaların seslerini öğrenmemizi, melodileriyle seslendirmemizi sağlar. Do, re, mi, fa, sol, la, si gibi...
2- Notaları adları, sesler, ve süreleri ile okumaya solfej denir. Kulak terbiyesi, ritim, dikte, deşifre, kuramsal bilgiler ve çalışmaların tamamını kapsar.
1- Tek, yalnız. Solist. Karşıtı tutti (İt.), hep birlikte.
2- Tek bir sazın, bir veya birkaç müzik parçasını çalmasıdır: Keman solosu, piyano solosu gibi. Bir resitalde, tek bir sazın konser vermesine solo denilebileceği gibi, bir orkestra içinde de zaman zaman tek sazın sesinin duyulmasına da solo denir. Bazı sololarda ikinci bir saz da eşlik eder: Bir keman resitalinde, çoğu zaman, piyanonun eşlik etmesi gibi.
3- Bir çalgı topluluğunda, koroda, eşlikli ya da eşliksiz olarak bir kişi tarafından çalınan ya da söylenen bölüm.
Soluk alma belirteçine "Solunak" denir. Dizeğin üst yanına konulan bir virgül (,) ile gösterilir. Solfej okunurken, solunak olan yerde soluk alınır; başka yerde soluk alınmaz.
Bedeni tanımaya ve beyin vücut koordinasyonunu geliştirmeye yönelik yapılan çalışmalar.
Doğadaki gerçek seslerin elektronik olarak değişikliğe uğratıldığı müzik türü. Musique concrète (Fr.).
Ses çıkarmak, tınlamak.
1- Büyük yapıda olan genellikle piyano, keman, viyolonsel gibi solo çalgılara ya da piyano eşlikli yaylı veya üflemeli çalgılardan birine yazılan bir sanat eseridir.
2- Başlangıçtaki anlamıyla çalınmak, tınlatılmak için parça anlamında Üç yada dört bölümden kurulmuş yapıtın bütünü.
3- Üç ya da dört bölümlü çalgısal yapıt. Tek çalgı, piyanoyla birlikte iki çalgı ya da oda toplulukları için sonatlar vardır. Canlı bir Allegro, ağır ve duygulu bir Andante, atik ve kıvrak ritimli bir Scherzo ve parlak bir Final, örnek bir sonatın bölümleridir. Sonat biçimi, birinci bölüm biçimi olarak (A-B-A) senfoni biçimine de uyarlanmıştır. Sonata (İt.).
Kısa, küçük sonat. Sonatçık. Sonatina (İt.).
Diğer Müzik-Dans Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Müzik-Dans Terimleri Sözlüğü