Sonorite Birden fazla çalgının oluşturduğu dengeli ve güzel ses dolgunluğu. Ses gürlüğü. Seslilik. Ötüm. Sonorité (Fr.).
Soprano (İt.) Üst ses. En ince, en tiz kadın ve çocuk sesi. Soprano sesler kendi içinde lirik, dramatik ve koloratur olarak sınıflanır. Lirik soprano, masum genç kız sesidir. (La Boheme'deki Mimi gibi.) Dramatik soprano, güçlü, egemen ve şiir okurcasına söyleyen açık bir sestir. (R. Strauss'ın Salome veya Elektra'sı gibi.) Koloratur soprano (coloratura), cambazlık yapma yeteneği olan, kıvrak ve süslemeli geçitleri rahatlıkla söyleyebilen sestir. (Lucia di Lamermoor'daki Lucia gibi.)
Sospiro (İt.) İç çekiş.
Sostenuto (İt.) Bağlı, dayanıklı ve değişmez bir tempoda çalma.
Soubrette (Fr.) Oda hizmetçisi kız. Komik operalarda hanımın hizmetçisi. Komik rol.
Açıklamalarıyla 1164 Müzik-Dans Terimi
Spinet (İng.) Tek klavyeli küçük klavsen.
Sprechstimme (Al.) Konuşma sesi. Yarı şarkı, yarı konuşmayla müziğe katılma.
Square piano (İng.) Fortepiano. Piyanonun eski adı, ilk biçimine verilen ad.
Staccato (İt.)
1- (İtalyanca) Birbirini izleyen sesler arasında belirgin kesintiler yaparak okumayı gerektirir. (Genellikle notanın üstünde ya da altında bir nokta ile ifade edilir.
2- Üzerine ve ya altına konulduğu notayı arkasından gelen notadan ayırmak veya kesik kesik çalınmasını sağlamak için kullanılır.
Stretto
1- Fuga yazısında, ana konu ile karşılığın üst üste geldiği ve seslerin birbirini daha yakından izlediği bölüm.
2- Parçanın sonunda tempo hızlanması (genellikle İtalyan operasında).
Stringendo Sıkıştırarak, hızı arttırarak.
Strophic (İng.) Her kıtada melodi ve eşliğin aynı kaldığı şarkı türü.
Subret Operalarda ve operetlerde genellikle hizmetçi kız rolüne çıkan hafif sopranolar sınıfına verilen ad.
Sus Notada duraklama zamanı sessiz süre.
Sustaining Pedal (İng.) Konser piyanosunun ortada yer alan 3. pedalı. Ses uzatma pedalı.
Süit
1- 16. Yüzyılda bir yandan halk arasında, öte yandan saraylarda gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlayan dans parçaları demeti. Sanat müziği sınırları içinde yer edinmiş, 17. ve 18. yüzyıllar boyunca başlıca çalgı müziği ortamı ve sonat biçiminin öncüsü olmuştur. Allemande, Courante, Gavotte, Rigaudon, Loure, Passepied, Chaconne süitlerde rastlanan başlıca danslardır.
2- Aynı tonda sıralanmış, çalgısal ortam için yazılmış, dans demeti. Demet. Suite (İng.). Partita (Alm.).
Sürdin Bir yaylı çalgıyı, ya da maden nefes çalgısını sağırlaştırıcı parça veya tıkaç.
Süre
1- Notaların vermiş olduğu zaman bütünlüğüne süre denir. Sesli Süre ve Sessiz Süre olmak üzere iki çeşit süre vardır. Sesli süreler notaların seslendiriliş zamanını, sessiz süreler ise notalar arası bekleme zamanını ifade eder. Sessiz süreler Müzikte ES işareti ile tanımlanır.
2- Bir sesin uzunluk süresi. Nota değeri. Duration (İng.).
Synthesizer (İng.) Sesleri elektronikleştiren ya da doğrudan elektronik ses üreten klavyeli aygıt.
Şanson Genellikle Fransız şarkılarına verilen ad. Chanson (Fr.).
Diğer Müzik-Dans Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Müzik-Dans Terimleri Sözlüğü