1. İlk hıristiyanların içinde toplanıp ibadet ettikleri yer tapınaklarının genel adı.
2. İlk Hıristiyanların yer altına yaptıkları mezarlara verilen ad.
Piskoposluk kilisesi. Baş kilise.
Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon.
Kavram veya düşüncenin yaratımında, oluşumunda kullanılan malzeme ve teknikten daha önemli olduğu bir sanatsal etkinlik.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
Taçkapı, mihrap gibi yerlerin yarım kubbeye benzeyen üst bölümü.
Hayvansal liflerden genellikle yünün ısı, nem, basınç altında, sabun, yağ, asit vb. yardımıyla birbirlerine kenetlenmelerini sağlayarak oluşturulan dokudur.
1. İki sütun veya iki ayak arasındaki açıklığın üzerini örtmek için uçları sütun veya ayaklara oturmak üzere yay şeklinde yapılan ahşap, maden, kâgir (taş) yapı parçasıdır.
2. İki sütun ya da ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı gibi biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını iki yanındaki ayaklara bindiren karnı dar tonoz bağlantı.
Kemerin ve ayaklarının arasındaki boşluk.
Yayvan yapraklı, dikenli bir bitki.
Ham maddesi toprak, kil olup elde, kalıpta ya da tornada biçimlendirilmiş ve fırınlanmış her tür eşyanın genel adı. Seramik.
Samanla karıştırılmış çamurun kalıplara dökülerek güneşte kurutulması ile yapılmış inşaat malzemesi, pişmemiş tuğla.
Kentler arası yollarda kervanların konaklaması için yapılmış büyük han yapısı.
Bir cismin dikey bir düzlem üzerinde kesildiği var sayılarak ölçekli olarak çizilene denir. Enine kesit veya boyuna kesit şeklindedir.
Düzenli yontulmuş taş. Hem duvar öğesi hem bezeme için düzenli işlenmiş taş ve bu taşlarla örülmüş duvar tekniği. Çoğunlukla kaplama malzemesi olarak yüzeylerde kullanılır.
Açık alanlarda oluşturulan namazgâhlarda kıblenin yönünü belirtmek için dikilen taş.
Resim sanatında tek bir figürün ya da nesnenin, derinlik duygusu verecek şekilde betimlenmesi anlamına gelen terim, derinlik duygusunu yanılsama yoluyla yaratması açısından bir perspektif türü olarak kabul edilir. Kısaltımda, betimlenen nesneye ya da figüre belli bir uzaklıktan ya da alışılmadık bir açıdan bakıldığında ortaya çıkan biçim bozmalar yumuşatılarak tuvale aktarılır. Örneğin; yatan bir figürün ayak ucundan bakıldığında, ayaklar olduğundan büyük, baş da küçük görünür. Kısaltımı kullanan sanatçı, ayakları göründüğünden küçük, başı da o oranda büyük vererek biçim bozmaları yumuşatır. Sanat tarihinde kısaltımın en iyi bilinen örneği Mantegna'nın Ölü İsa adlı kompozisyonudur.
Özellikle 20. yy içinde üretilmiş çeşitli nesnelerde rastlanan zevksiz, kökeni belirsiz ve estetik değer taşımayan bir tasarım anlayışını nitelemek için kullanılan bir terim. Türkçe 'de yakın anlamlı olarak "rüküş" sözcüğüyle karşılanabilir. Kitsch, grafikten endüstri tasarımına ve mimarlığa kadar uzanan geniş bir alanda estetik düzey düşüklüğünü nitelemek için kullanılır. Stuttgart'ta bu tür ürünleri sergilemek için bir de müze açılmıştır.
Üsluplaştırılmış dal biçiminde, kendisi ile kesişen bir çizgiden oluşan eğrisel bezeme ögesi.
1- Çapı; 0,005 mm'den küçük olan toprak parçacıkları.
2- Porselen ve seramiğin ana maddesi olan ve hidratlı Alüminyum Sülfat olan yoğrulabilen, kuruduğunda ise kırılmaya karşı direnç gösteren malzeme.
Hıristiyanların ibadetleri için yaptıkları binalara verilen ad.
Bir kemer ya da tonoz eğrisinin en üst noktasına konan ve taşları tutan kemer kilidi.
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü