Devingenlik niteliğine sahip heykel sanatı ürünü.
1. Döşemelerde veya tavanı taşıyan yatay olarak yerleştirilen inşaat elemanı.
2. Yapılarda dört köşe kalın keresteden, demirden veya betonarmeden yapılmış yatay destek parçası.
Bir yapının tarihini ve yaptıranını belirtmek amacıyla yapı üzerine yerleştirilen metin. Yazıt.
Özellikle 20. Yüzyıl içinde üretilmiş çeşitli nesnelerde rastlanan zevksiz, kökeni belirsiz ve estetik değer taşımayan bir tasarım anlayışını nitelemek için kullanılan bir terim. Türkçe'de yakın anlamlı olarak "rüküş" sözcüğüyle karşılanabilir. Kitsch, grafikten endüstri tasarımına ve mimarlığa kadar uzanan geniş bir alanda estetik düzey düşüklüğünü nitelemek için kullanılır. Stuttgart'ta bu tür ürünleri sergilemek için bir de müze açılmıştır.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
1. Üzerinde çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser veya sanatçı.
2. Her zaman için beğenilen, modası geçmeyen, eskimeyen eserlere verilen ad.
3. Ülküsel bir güzellik düşüncesinden kalkan, ölçü ve düzene dayanan üslup. Arkaik ve barok üslûplar arasındaki aşama.
4. Her zaman için beğenilen, örnek olacak yetkinlikte yapıt.
Hem sanatsal bir geleneği hem de estetik bir tutumu belirtmek için kullanılır. Yunan ve Roma'da yani klasik Antik Çağ'da ortaya çıkmış ve antik yapıların prototip (ilk örnek) olarak kullanıldığı daha sonraki dönemlerde de sürmüştür. Bu "klasik" gelenektir ve bu anlamda klasikçilik, MÖ 8. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar hemen tüm klasik sonrası sanatlarının değişmez niteliğidir. Terimin daha sınırlı estetik kullanımı ise bu uzun gelenek kapsamında açık seçiklik, düzen ve denge gibi özelliklerin belirlediği üslup ya da üslup evrelerini ifade eder.
Hem sanatsal bir geleneği hem de estetik bir tutumu belirtmek için kullanılır. Yunan ve Roma'da yani klasik Antik Çağ'da ortaya çıkmış ve antik yapıların prototip (ilk örnek) olarak kullanıldığı daha sonraki dönemlerde de sürmüştür. Bu "klasik" gelenektir ve bu anlamda klasikçilik, MÖ 8. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar hemen tüm klasik sonrası sanatlarının değişmez niteliğidir. Terimin daha sınırlı estetik kullanımı ise bu uzun gelenek kapsamında açık seçiklik, düzen ve denge gibi özelliklerin belirlediği üslup ya da üslup evrelerini ifade eder.
Kesme-yapıştırma tekniği. Dadacılarca ortaya çıkarılmış bir resim tekniği. Elde mevcut her türlü basılı, çizili ya da fotografik malzemenin bir yüzey üzerine yeni bir kompozisyon oluşturacak düzende yapıştırılmasıyla elde edilir. Böylelikle, kendileri sanatsal nitelikte olmayan çeşitli malzemeler, yalnızca yeni bir kompozisyon oluşturmak için kullanılmaları sayesinde bir sanat yapıtı meydana getirirler. Bu durumda sanatsal üretim süreci, sadece bir kompoze etme etkinliğine indirgenmiş olur.
Bu teknik geniş parçaların metal ve tahta baskı plakası üzerine yapıştırılarak ayrı ayrı parça etkisi bırakacak şekilde baskının gerçekleştirilmesidir.
1. Sütun.
2. Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru.
Büyük boyutlu masif heykel.
Rönesans mimarisinden başlayarak görülen ve iki kat boyunca yükselen gömme sütunlardan oluşan mimari cephe düzeni.
1- Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. Bir sanat yapıtında öğelerin düzenlenmesi.
2- Bir sanat yapıtında öğelerin düzenlenmesi - bir ölçüde iskelete benzetilebilir - vazgeçilemez ancak görünmez olan alt yapı. (Composition)
Bir yapının veya eserin mevcut bulunduğu yıpranma düzeyinde korunması için yapılan müdahaledir.
Ana yapıda dışarıya taşan kısımları destekleyen, çıkıntı oluşturan kısımların altına konan dirsek şeklindeki taştan destek.
1- İnşa etme etkinliği. Yapım. (Costruction)
2- Bir yapıda taşıyıcı nitelikte olan ya da olmayan bütün imalatlar. Bir inşa etme eylemi sonucunda ortaya çıkan ve bir araya gelerek yapıyı oluşturan öğeler bütünü.
1- Taşıyıcı ögelerin dışında kalan yapı bileşimi, yapıya ait, yapıyla ilgili, 2- İnşacı.
Yapımcılık da denir. 1920'lerde Moskova'da gelişen bir soyut sanat akımı. Sürdürülen soyut sanat tartışmalarında "Laboratuvar sanatı" anlayışına karşı "Üretim sanatı" nı savunan sanatçıların düşünceleri doğrultusunda gelişmiştir. Resim,Heykel ve mimarlık alanına egemen olmuş bir sanat akımıdır.
Resim ve heykelde insan betisi resmedilir ya da heykeli yapılırken kullanılan klasik duruş (poz) biçimlerinden biri. Bu pozda ayakta duran kişi, kalçası ve bacaklarıyla gövdesinin üst kesimi hafifçe farklı yönlere dönük olarak betimlenir. Sözcüğün kökeni İtalyanca contrapposto dur.
Bir sanatsal kompozisyonda renk değerleri ya da diğer nitelikler açısından ögeler arasındaki karşıtlık.
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü