Yönetmek, işi çekip çevirmek, idare.
Yasa ve tüzüklerin uygulanmasında görevlilere yol göstermek, yasa ve tüzüklere aykırı olmamak üzere bir ya da birkaç bakanlık ve belediyelerce çıkarılıp resmi gazetede yayımlanan nesnel kuralların tümü.
Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol.
Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal, civar.
Açıklamalarıyla 1105 Sosyal Bilgiler Terimi
Osmanlı Devleti'nde sınırları koruma karşılığında sınır boylarında ayrılan araziye denirdi.
Yurtları veya yurt duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş.
Yurttaşlık, genellikle bir ülke olan politik kurumların bir parçası olmak demektir. Anayasal ülkelerde, o ülkede yaşayanların devlet tarafından anayasada vaadedilen haklardan yararlanmaları için o ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olmaları gereklidir. Bu kişilere vatandaş ya da yurttaş denir. Vatandaşın politik katılım hakkı vardır.
Her anayasal ülkenin vatandaşlık gereklilikleri anayasalarında yazmaktadır. Günümüzde bu gerekliliklerin başında milliyet, doğum yeri ve kültür gelir.
Ortaöğrenimin düzeyi üstündeki öğrenim.
Kanunları, yasaları uygulama işi.
Bir ölçümün görünüşte bir kavramı ölçüp ölçmediği.
Bir yerin veya bir şeyin yüzeyini ölçme sonunda ortaya çıkan miktar.
Yüzyıllık süre, asır.
1- Bir yarışma veya uğraşıda çaba harcayarak elde edilen başarı.
2- Savaşta elde edilen başarı.
Acımasız ve haksız davranan, kıyıcı.
1. El ustalığı isteyen işler.
2. İnsanların maddeye dayalı ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte tecrübe ve ustalık gerektiren iş.
Zorunlu. Mecburi.
1. Köşe
2. Küçük tekke.
Osmanlı Devleti'nde yıllık geliri 20 000 ile 100 000 akçe arasındaki topraklara denirdi. İkinci derecedeki memurlara verilirdi. Alaybeyleri, kapıcıbaşı, Divan kâtipleri gibi.
Siyah ırktan olan kişi.
Tarım.
Diğer Sosyal Bilgiler Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sosyal Bilgiler Terimleri Sözlüğü