1. Oyunun seyirci ile buluştuğu ilk gösterimi.
2. Yeni oynanmaya başlayan tiyatro oyununun ilk temsili.
Orta Oyunu'nda oyuncuların giysilerinin bulunduğu çadır ya da gergiylen kaplanmış yer. Buna Sandık Odası da denir.
Radyoda oynanmak üzere yazılmış, kulağa yöneldiği için eylemin konuşmalarla ilerlediği, özel bir teknik gerektiren oyun.
Radyo oyunu.
Açıklamalarıyla 564 Tiyatro Terimi
Sahne yüzeyinin seyirciye en yakın kesimi, sahne kenarı.
Reinhardt'ın doğrudan sanatsal ve mali yönetimini üstlendiği tiyatro etkinliklerini belirten kavram. Aynı zamanda tiyatro örgütçüsü ve girişimcisi olan Reinhardt, tiyatro etkinlikleri arasında sahne yapısı ve sahneleme olarak birçok yeniliklere önayak olmuştur. Reinhardt Tiyatroları şöyle gösterilebilir: Schall und Rauch Kabare Tiyatrosu (1902, Berlin), Neues Theater (1903, Berlin), Deutsches Theater (1905, Berlin), Volksbühne (1915- 18, Berlin), Grossen Schauspielhaus (1919, Berlin), Reinhardt'ın bu dönemde Berlin'de etkili olduğu 11 tiyatro vardır. Viyana'da: Theater in der Josefstadt (1923), Schönbrunner Schlosstheater (1928).
Anadolu'da oyunları düzenleyenlere verilen adlardan biri.
Sahneye koyma ve yönetme işi.
Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.
Oyunu sahneye koyan kişi.
Sahneyi gören cümle kapısı yakınında seslenme, konuşma ve sinyal tesisatı bulunan yüksek kürsüdür. Rejisör yardımcısı kürsüsü, oyunun merkezi organıdır. Rejisör yardımcısı buradan temsilin gidişini kontrol eder ve provalarda belirlendiği gibi kitaba uygun olarak yönetir. Kürsü şu ekipmanlara sahiptir;
- Elektrikli saat
- Seyirci açısından temsili gösteren video monitörü
- Canlandırıcıların ve teknik personelin bulunma yerleri için sinyal ışıklı çağrı düğmeleri
- Ses bağlantıları
- Mikrofon
- Telefon bağlantısı
- Aydınlatma
- Sinyal Tesisatı
- Zil
1- Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
2- Bir tiyatronun oyun planınca saptanmış ve her zaman oynayabileceği oyunlar demeti; oyun dağarcığı. Repertuar bir oyundan öbürüne geçen tiyatroların ardarda oyun seçimine karşıt, bir tiyatronun dramaturgi politikasını gösterir.
1- Oyunda kendisine söylenen söze, verilen sözlü karşılık.
2- Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söylediği son söz.
Belli bir melodi olmadan konuşma biçimiyle söylenen müzikli anlatı.
Konuşma sanatı, konuşma sanatı kuram. Retorik, tiyatro bağlamında kendine özgü bir özellik gösterir; çünkü tiyatroda hem doğrudan sahnedeki oyuncuya, hem de izleyiciye seslenir. Tiyatro da retorik bu nedenle, sözcük seçimi ve sözcük akışı olarak "güzel" konuşma biçemi olarak gösterilir.
Konu açısından sıkı bir bütünlüğü olmayan, birbirilerine gevşekçe bağlanmış, kendi başlarına anlamları olan tablolardan kurulu, ezgi monolog, skeç, dans ve karşılıklı nükteli konuşmalardan oluşan, bazen eğlendirici, bazen taşlayıcı bir gösterici biçimi.
Olayların düzenli aralıklar tekrarlanması niteliği.
Dinsel tören, kutlama. Tiyatronun kaynağında ritüeller vardır. Bolluk törenleri, ölüp dirilme törenleri, üreme törenleri, söylenen ezgiler, danslar ve oynanan oyunlar, homo ludens'i (oynayan insanı) ortaya çıkarmıştır. Antik tiyatronun başlangıcı da ritüellerden varolmuştur. Bağ ve şarap tanrısı Diyonizos adına yapılan bahar kutlamaları giderek tiyatro gösterilerine dönüşmüştür.
1- Oyuncunun, oyun metnine göre canlandırması gereken kişiliğe özgü söz ve davranışların tümü.
2- Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
3- Bir tiyatro yapıtında oyuncunun canlandırdığı ya da gösterdiği kişiliği ortaya çıkaran, sözleri ve hareketleri içeren bütün.
Oyun ve konuşma sırası başka bir oyuncudayken seyircinin dikkatini kendi üzerine çekme. Bu tiyatro sanatı açısından çok kötü bir şeydir. Sahne ahlakına ve disiplinine aykırıdır.
Diğer Tiyatro Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Tiyatro Terimleri Sözlüğü