Bir oyunda canlandırılacak ya da gösterilecek kişilerin hangi oyuncular tarafından oynanacağını belirleme işlemi.
Bir oyun çalışmaya başlamadan önce, oyun kişileri oynayacak sanatçıları saptamak.
Bir rolü, gerektiğinden daha büyük ölçüde, abartarak yapay bir konuşma ve aşırı hareketlerle oynama.
Geçmişe dönük, imgeleme dayanan bir komedya alt türüdür. Geçmişin efsane ve masallarını konu edinir. Geçmişe bir kaçış ve özlem vardır. Bundan dolayı da 3-D (doğa,düş ve duygu) öğelerin karışımı ile bir fantezi dünyası içinde geçer. Ama tema romantik bir aşk ilişkisi üzerine kuruludur. Örnek: Ludwing Tieck, Çizmeli Kedi, Mavi Sakal vb..
Açıklamalarıyla 564 Tiyatro Terimi
XVIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIX. yüzyılın ilk yarısında egemen olan bu akım, klasikçiliğe olduğu kadar Rasyonalizme da karşı çıkmıştır.Sınırsız özgürlük ve coşkuyu içeren bu çelişkili akım, çeşitli ülkelerde değişik yönelimler gösteriştir. Ancak temel özellikleri her ülkede aynıdır. Bu akımın oyun yazarları, bir yandan kent soylu değerlerine ve ana paracı düzene karşı köklü bir direniş gösterirken, öbür yandan devrimin sonuçlarından korkuya kapılmış ve ister istemez tepkiciliğe varan bir aldatmacılığa kaçış içine girmişlerdir. Buna karşılık eleştirel gerçekçiliğin başlangıcı romantik akımdadır.
Rönesans döneminin tiyatrosu; ortaçağdan sonra tiyatroda yenileşmeyi gösteren tiyatro dönemi. Rönesans Tiyatrosu'nun başlıca özellikleri şunlardır:
1- dünyevi, gerçekçi bir tiyatronun yer alması;
2- hümanist düşünce doğrultusunda antik tiyatro ve kültürün yeniden bulgulanması;
3- saray tiyatrosuna bağlı olarak tiyatrosal özelliklerin gelişme göstermesi;
4- komedya ve tragedya yanısıra, pastoral oyun, melodram ve tragikomedya gibi yeni türlerin ortaya çıkması. Rönesans Tiyatrosu, toplumsal deneyim olarak tiyatronun yeniden bulgulanması olarak önem taşır.
Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Yapıya tutturulmuş hareket etmeyen ışık köprüsü.
1950'lerde başlıcalıkla Fransa'da yaygınlık kazanmış bir avangart tiyatro akımı ve anlayışı. Göreneksel burjuva dünyasının alışılageldik beylik değerlerine dayalı yaşam tarzını mutlak olumsuzlayıcı bir tepki olarak ortaya çıkmış olan Saçma Tiyatrosu, toplumsal yabancılaşmayı bir insanlık durumu olarak alarak, bu ikisini özdeşleştirir. Saçma Tiyatrosu, 2. Dünya Savaşı'nın yol açtığı tinsel bunalımdan kaynaklanan kötümser, bilinemezci ve hiçlikçi bir dünya görüşü doğrultusunda, insanın varoluşunu ve yaşamını mantıkdışı, saçma ve anlamsız olarak ortaya koymaya, insanlar arasında iletişimin olanaksızlığını göstermeye çalışmıştır. Saçma Tiyatrosu, bu düşünce yapısına bağlı olarak, göreneksel dramatik biçimleri ve anlamlı diyalog düzenini yıkmış; tarihsellik ve psikolojik dışı gelişim; eylem ve çatışmaya bağlı olmayan bir oyun yapısı kurmuş; paradoksal, mantığa aykırı bir diyalog düzenini oyun dili haline getirmiştir. Saçma Tiyatrosu'nun estetik kökenleri, soytarı edebiyatına, groteske, bilinçaltı akımına, kara gülmeceye, sözsüz oyuna olduğu kadar; dadacı tiyatro, gerçeküstücü tiyatro, vahşet tiyatrosu ve varoluşçu tiyatro gibi tiyatro deneyleri ile Jarry, Apollinaire, Artaud ve Kafka gibi yazarların düşünce ve uygulamalarına uzanır. Camus'nün insan varoluşunun saçmalığı görüşü üzerine kendini temellendiren Saçma Tiyatrosu, varoluşçu tiyatro gibi, "insan varoluşunun saçmalığını tartışmaya girmez, somut bir veri olarak, yeni elle tutulur sahneler içinde ortaya koyar". Başta Beckett, Ionesco, Adamov ve Arrabal olmak üzere, Saçma Tiyatrosu bağlamında şu gibi adlar yer alır: Pinter, Albee, Kopit, Hildesheimer, Tardieu, vb.
Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahnenin seyirciye açılan çerçeve içinde kalan görüngesi.
Sahne altındaki kat. Birinci bodrum. İkinci bodrum.Üçüncü bodrum.
Aynı zamanda; tiyatro amiri. Provalar ve temsiller arasındaki teknik sorunların çözümünden, bunlara ilişkin gerekli montajlardan ve tadilatlardan, değişikliklerden ve sahneyle ilgi özel teknik süreçlerden sorumludur.Ortaya çıkan işleri usulüne uygun ve teknik güvenliğe sahip biçimde kusursuz olarak gerçekleştirmelidir. Sahne amiri resmi bir yeterlilik belgesine sahip olmak zorundadır.
Sahnedeki ışık, dekor ve efekti düzenleme işi.
Tiyatro eseri, piyes.
Basılı bir dramanın daha pratik ve daha uzuz tek sayısı olması nedeniyle, tiyatro yayın evi tarafında henüz basılmamış veya sunulan metin içinde yayınlanmamış olan bir eserin sahne içi kopyalanmış metni. Sahne kopyaları tiyatrolara düzenli biçimde sunuş amacıyla gönderilir ve bunlar provalarda kullanılır.
Tiyatronun temel öğelerinden biri.Sahne oylumu bilgisi ve düzeni. Dekor, giysi, ışıklama, ses ve ışık etmenleri, oylumun biçimsel ve görsel düzeni yapılandırılması.. Yeni eğitim anlayışında sahne tasarımı öğrencisi yalnızca oyuna ve yoruma uygun dekor giysi, ışıklama tasarımını yapmakla kalmaz, aynı zamanda bunların gerçekleştirilmesi için uygulamasını da yapar. Örneğin, dekoru sahne üzerinde gerçekleştirmeyi, giysi tasarımlarının biçkisini ve dikimini yapmayı, ışıkların sahne üzerindeki uygulayımını da öğrenir.
1- Bir romanı ya da öyküyü oyunlaştırma.
2- Bir sahne yapıtını için daha uygulana bilir duruma getirme.
3- Yabancı bir oyunun o ülkenin töresine göre adları ve mekanları değiştirerek yeniden yazma. Örnek: Ahmet Vefik Paşa'nın Moliére uyarlamaları.
Elle veya mekanik olarak itilebilen makaralar üzerine oturtulmuş küçüklü büyüklü sahne platformları. Sahne vagonuyla dekorlar, monte parçalar ve aynı zamanda oyuncu grupları sahneye getirilip sahneden götürülerek değişiklikler, hızla ve fazla personele ihtiyaç duyulmaksızın gerçekleştirilirler.
Sahnenin disiplininden, düzeninden ve çalışma izlencesinden sorumlu olan yetkili. Sahne yetkilisi, oyun çıktıktan sonra gösteriler sırasında yönetmenin yerini alır ve oyuncuların yönetmenin istedikleri dışında bir şey yapmamaları için göz kulak olur.
Diğer Tiyatro Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Tiyatro Terimleri Sözlüğü