Güncel Tarih terimleri sözlüğümüzde Dirhem terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Dirhem nedir? Dirhem ne demek? Dirhem hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Dirhem Terimi Hakkında Bilgiler
Tarih Terimi Olarak Dirhem:
1- 1 Nisan 1931 tarihine kadar bizde de kullanılan Arap-İslam ağırlık ölçü birimi olup, 3.207 grama denktir. 400 dirheme bir okka (1282.8 gr.), 44 okkaya bir kantar (56443.2 gr.), 4 kantara bir çeki (225.7728 kg.) denirdi.
2- Emeviler döneminde bastırılan gümüş para.
Sosyal Bilgiler Terimi Olarak Dirhem:
3,148 grama denk gelen eski bir ağırlık ölçüsü.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Dirhem:
Gümüş para; ağırlık ölçüsü, bir dirhem; 12/6 nohut yani, 12 nohut, bir nohudun onda altısı ağırlığındadır. Her bir nohudun ağırlığı 0.1953 gram olduğundan dolayı, bir dirhemin ağırlığı 2.4607.3 gram sikkeli gümüşe eşittir.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi Olarak Dirhem:
3,25 gram gelen bir ağırlık ölçüsü, okkanın 400'de biri.
Benzer Tarih Terimleri
Dirlik: Osmanlı Devleti tarafından görevlilere maaş olarak verilen veya belli bir topraktan sağlanan yıllık vergi gelirlerinin ayrılmasıyla ödenen, para veya üründür. Ulufe, müşahere, saliyane, türünden günlük, aylık, üç aylık ve yıllık maaşlarla, has, zeamet, tımar, arpalık ve malikane türünden gelirlerin tümüne dirlik denir. Daha çok has, zeamet ve tımar gelirleri için kullanılan bir deyime dönüşmüştür.
Divan: Bugünkü Bakanlar Kurulu'nu karşılayan deyim. İslam devletlerinde, hükümdarlara devlet İşlerinde Yardımcı Olması İçin Oluşturulan danışma kuruludur. İlk olarak Abbasiler Devri'nde Sasani Devleti örnek alınarak oluşturulmuştur. Divan örgütünün en gelişmiş modeli Osmanlılar tarafından oluşturulmuştur.
Divan-ı Harp: Askeri mahkeme.
Divan-ı Hümayun: Osmanlı Devleti'nde ilk olarak Orhan Bey zamanında oluşturulan yürütme-danışma kuruludur. Divan-ı Hümayunda siyasal, yönetsel, askeri, mali ve şeri işlerle, her çeşit şikayetlere ve davalara bakılırdı. Divan toplantıları toplumun tüm kesimlerine açıktı. Devletle, devlet uygulamaları veya devlet adamlarıyla ilgili şikayeti olan herkes Divan-ı Hümayuna başvurabilirdi. Divan-ı Hümayun'un asıl üyeleri Sadrazam, Kubbealtı vezirleri, Kaptan Paşa, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli Anadolu ve İstanbul defterdarları, Nişancı, ve Yeniçeri ağası idi. Bir de Rumeli beylerbeyi İstanbul'da bulunduğunda divan toplantılarına katılabilirdi. II. Mehmet Devri'ne kadar hükümdarın başkanlığında toplanan divan bundan sonra Baş vezirin başkanlığında toplanmaya başlamıştır. XVI. Yüzyıla kadar her gün toplanırken, bu zamandan sonra haftada dört gün (Pazartesi, Salı, Cumartesi, Pazar) toplanmıştır. Divan-ı Hümayunda bitirilemeyen işler öğleden sonra Sadrazamın konağında toplanan İkindi Divanında görüşülürdü. Divan-ı Hümayunun yetkileri 1731 yılında azaltılarak, yetkiler sadrazamda toplanmıştır. II. Mahmut Dönemi'nda ise tümüyle kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kurulmuştur.
Dizanteri: Ağrılı ve kanlı ishalle beliren, bağırsakta yaralara yol açan bulaşıcı, salgın hastalık, kanlı basur.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Tarih Terimleri Sözlüğü