Güncel Tarih terimleri sözlüğümüzde Sancağa Çıkma terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Sancağa Çıkma nedir? Sancağa Çıkma ne demek? Sancağa Çıkma hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Sancağa Çıkma Terimi Hakkında Bilgiler
Tarih Terimi Olarak Sancağa Çıkma:
Sancak, Osmanlı yönetim teşkilatında illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümüdür.
Osmanlı'da şehzadelerin sancağa çıkma usulü vardır. Sancağa çıkan şehzade devlet yönetimini öğrenerek, tahta hazırlanır ve sonunda da güçlü şehzade devlet yönetimini alırdı. Sancaklara şehzadeler sünnet törenlerini gerçekleştirdikten sonra gönderilirdi.
Benzer Tarih Terimleri
Samarra: Abbasi İmparatorluğu'nun yönetim merkezi, Bağdat'ın 100 km. kuzeyindeki kent. Halife Mutasım zamanında 836'da Türk kumandanlarından Eşnas tarafından temeli atıldı. 836-892 yılları arasında burada sekiz Abbasî halifesi hüküm sürdü. Samarra bir kent olmaktan çok saraylar, köşkler, kışlalar, devlet daireleri ve ibadethanelerden oluşan bir merkezdi. İslam sanatının zengin örneklerine rastlanan yerlerden biridir. 848-852 arasında halife Mütevekkil'in yaptırdığı Samarra Camii, dünyanın en büyük camiidir. 240x157 m. boyutlarındaki cami, ziggurat biçiminde yapılmış çok özgün bir minareye sahiptir.
Samerra: Abbasi İmparatorluğu'nun yönetim merkezi, Bağdat'ın 100 km. kuzeyindeki kent. Halife Mutasım zamanında 836'da Türk kumandanlarından Eşnas tarafından temeli atıldı. 836-892 yılları arasında burada sekiz Abbasî halifesi hüküm sürdü. Samarra bir kent olmaktan çok saraylar, köşkler, kışlalar, devlet daireleri ve ibadethanelerden oluşan bir merkezdi. İslam sanatının zengin örneklerine rastlanan yerlerden biridir. 848-852 arasında halife Mütevekkil'in yaptırdığı Samarra Camii, dünyanın en büyük camiidir. 240x157 m. boyutlarındaki cami, ziggurat biçiminde yapılmış çok özgün bir minareye sahiptir.
Müsadere Sistemi: Osmanlı İmparatorluğu'nda, ölen bir devlet memurunun ya da herhangi bir kimsenin ölümünde, idamında, hatta hayattayken mal varlığına devlet tarafından el konulması sistemidir. Bu kuraldan padişahlar da ayrı tutulmaz, ölen padişahın her şeyi yeni padişahın sayılırdı. İlgilinin geride bıraktığı yakınlarına da padişahın uygun göreceği bir şey bırakılırdı. Günümüz ceza hukukunda da, işlenen bir suç karşılığı olarak suçlunun mal varlığı üzerindeki mülkiyet hakkına son verilip bunun kamusal bir mülkiyete dönüştürülmesi biçiminde bir müsadere hükmü vardır. Müsadere "genel" (tüm mal varlığına yönelik) ve "özel" (mal varlığının bir bölümüne yönelik) olmak üzere iki biçiminde uygulanır. Örneğin Askerî Ceza Kanunu'nda yer alan ve düşman tarafına kaçan birinin mallarına el konulması hükmü bir genel müsaderedir.
Beyt'ül Hikmet: Abbasiler tarafından, 800'lü yılların başında, Bağdat şehrinde kurulan kütüphane ve çeviri merkezinden oluşan bir bilim merkezidir.
Çifthane Sistemi: Bu sisteme göre devlet, kırsal toplumu ve ekonomiyi, tahıl üretilen topraklara el koyup bunları tapu sistemi çerçevesinde köylü ailelerine (hane) dağıtarak örgütlüyordu. Teorik olarak bir çift öküze sahip olan her haneye, hanenin geçimini ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayacak büyüklükte bir arazi (çiftlik) veriliyordu. Devletin koruyup devam ettirmeye çalıştığı temel fıskal birim buydu. Yarım çiftlikten daha azına sahip olan haneler veya bekâr köylüler bennâk ve mücerredi (veya kara) olarak ayrı bir kategoriye sokuluyor ve daha düşük çift vergisine tabi tutuluyorlardı.
fiskal: 1. Hazineye ilişkin. 2. Vergiye ilişkin
bennâk: Çift vergisi yükümlüsünün, kendisiyle bir evde oturan oğullarına, evlendikleri zaman verilen ad.
mücerredi: Evlenmemiş, bekâr
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Tarih Terimleri Sözlüğü