Güncel Uydu terimleri sözlüğümüzde Transponder terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Transponder nedir? Transponder ne demek? Transponder hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.
Transponder Terimi Hakkında Bilgiler
Uydu Terimi Olarak Transponder:
Uyduya gelen sinyali alıp, güçlendirip, frekansını uydu alış frekansına inderek, sinyalin kapsama alanında belirlenen bölgelere inişini sağlayan ve uyduda bulunan elektronik ekipmanların tümüne verilen ad.
Benzer Uydu Terimleri
Tracking: Bir antenin uydudan gelen sinyaldeki bozulmayı minimize edecek şekilde uyduyu takip etmesidir.
SCPC (Single Channel Per Carrier): İletişim için gerekli olan her bir link için uyduda bir taşıyıcının, yani frekans aralığının, tahsis edilmesidir. Böylece hızlı, güvenli ve ölçeklenebilir her türlü link ihtiyacı karşılanabilmektedir.
Salınımlı Yörünge: Jeosenkron uyduların açısal hızları Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki açısal hıza eşit olduğundan yeryüzündeki kapsama alanları sabittir ve bu uyduların yer yüzeyinden uzaklığı 35786,4 km‘dir. İdealde uydunun bu konumunu koruması beklenirken, Güneş’in, Ay’ın ve diğer gök cisimlerinin çekim etkisi, Dünya’nın şeklinin tam yuvarlak ve homojen olmaması, Güneş ışınlarının itme etkisi gibi sebeplerden dolayı uydunun enlemi (ekvatoru referans alarak), gün içinde ± i (inclination) aralığında dalgalanmakta, boylam değeri ise “eccentricity” (yörüngenin elipslik oranını gösteren parametre) ile orantılı olarak gün içinde salınmaktadır. Jeosenkron bir uydunun ömrü uydu işletmecilerinin de benimsemiş olduğu bir strateji olarak salınımlı (inclined) yörüngede çalıştırmak suretiyle uzatılabilir. Bu durumda periyodik olarak gerçekleştirilen manevralardan Kuzey manevraları artık yapılmayacak ve doğal artış eğilimi olan “inclination” açısı serbest bırakılarak uydu “inclined” yörüngede kontrol edillecektir. Fakat, bu durumda uydu haberleşme sistemleri uydunun boylam ve enlemdeki değişimlerine karşı çok hassas olduğu için uydudan gönderilen sinyaller ancak izleme (tracking) üniteleri olan antenler tarafından alınabilecektir.
Polarizasyon: Elektromanyetik sinyal kendi doğrultusunda giderken “aşağı yukarı” ya da “sağa sola” hareket eder. Polarize eden yani kutuplaştıran filtreler ise sinyalin sadece bir yönde titreşen dalgalarının geçmesine izin verir. Işığın böyle tek yönlü titreştirilmesine polarizasyon (kutuplaştırma) adı verilir.
MPEG-2: Dijital TV teknolojisindeki gelişmeler daha karmaşık bir standart oluşumuna yol açmıştır. MPEG-2 olarak tanımlanan bu standart, 2 - 15 Mbps veri oranlarını kullanarak yerel standart kalitesinden HDTV kalitesine kadar her kalitede yayın standardını tanımlayan esnek bir yapıya sahiptir. MPEG-2 standardında çalışan bir decoder, MPEG-1 standartlı yayınları çözebildiği gibi CCITT H216 standardı olan video telefon yapısında olan sinyali alıp işleyebilir. Bu özelliğe sistemin önceki sistemi destekleme özelliği anlamına gelen “backward compatible” denilmektedir. Standartlar kodlama aralığı ile sıkıştırma tekniklerinden oluştuğu için, zamana (gelecekti gelişmelere) karşı kullanırlığını yitirmemesi için geliştirilen sistemlerin önceki standartları da içererek bir önceki sistemi çöplüğe atması önlenir.
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Online Uydu Terimleri Sözlüğü