Eğitim Sitesi

Sen? Şiiri

Sen?

Gönlümü mest eden o endamın var ya!

Kırlarda dolaşan nazlı bir tay gibisin.

Bana ‘Vazgeç!’ deme; unutamam asla!

Her sabah buluştuğum bardakta çay gibisin.



Sana nasıl mecburum yâr; ah bir bilsen!

Vuslata erdirip beni, şu hasreti bir silsen.

Hüzün dolu ömrümde, umudun adısın sen!

Karanlık gecelerimde, gökteki ay gibisin.

Ahmet YANIT Şiirleri

  

ferda İSMAİLİN SÖYLEDİĞİME KATILIYOM

tahsin ÖZ her sabah buluştugum,güneş gibisin;çayla degiştirebilirsin..başarılarının devamını dilerim..

yalnız kurt güzel ama biraz basit gibi yinedegüzel devamını bekliyorum

ismail çokgüzelşiirama çay yerine başkasözkoysanız mesela canıma cankatan gibisin felan yani

Ahmet Alptekin Ahmet Bey, aramıza hoşgeldin.

Sana nasıl mecburum yâr; ah bir bilsen!
Vuslata erdirip beni, şu hasreti bir silsen.
Hüzün dolu ömrümde, umudun adısın sen!
Karanlık gecelerimde, gökteki ay gibisin.

Çok güzel bir dörtlük. Diğer şiirlerini de okudum, başarılarının devamını diliyorum.

Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:

Nasıl Unutsun Bu Gönül Seni?

İnce bir sızı var benliğimin ücralarında

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Senin yaktığın ateş dolaşır hücrelerimde

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Sensizlik her günümde keder, her anımda matem,

O nazlı hayâlin gözümü ilişiyor her dem,

“Ben unuttum.” demek bile hatırlamaktır madem,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Şimdi “Meçhûl”e döndü, “Sevda” diyarımın adı,

Yüzümde tebessümün, inan, izi kalmadı,

Hâlâ damağımdayken o dudaklarının tadı,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Hep sana çıkıyor, uğradığım bütün sokaklar,

Gecenin büyüsünde, mehtapta bile yüzün var,

Dilimde ayrılığa isyan, içimde volkanlar…

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Ahmet YANIT

Beşinci Mevsim

Sonbaharda gelme bana…

Çehrende hüznün resmini görmeyeyim.

Daha ben seni sarmadan sıkıca,

Rüzgârların kollarına vermeyeyim.



Bana bir kış günü gelme…

Sana giden yollar hiç kapanmasın.

Ben seni görmeliyim yeşil göllerde,

O yeşil bakışların sakın donmasın.



İlkbaharda gelme bana…

Gözlerinin ışığı her lahzâ parlasın.

Yağmurlar yağmasın aşkın nârına,

Yüreğim senle tutuşsun, yansın.



Bana bir yaz günü gelme…

Varlığın bunaltmasın sakin ruhumu.

Beni gark etme hasret ateşine,

Ayaklarım hiç bulmasın ayrılık yolunu.



Öyle bir mevsimde gel ki…

O mevsimin efsûnuyla bir olasın.

Belki üşütürsün; yakarsın da belki,

Yağmurum da ateşim de sen olasın.



Ahmet YANIT

Ahmet YANIT

Sesleniş

Kaderim mi benim, hep hasret çekmek?

Yine gurbet bana can-diyâr oldu.

Sensizliğin acısı bilmiyor ki dinmek,

Aklım-fikrim benden hep firâr oldu.



Hayâlin çekilip gitmez karşımdan,

Yağmur isyân etti gözüm yaşından.

Beni benden alıp bu büyük sevdan,

Çepe-çevre sardı, sonsuz nâr oldu.



Say ki, bir gülüm ben, sensiz kurudum,

Mutluluğun yolunu bulamaz oldum.

Mahzun kaldım burada, gülmeyi unuttum,

Şimdi tek meşgâlem âh-u zâr oldu.



Dualar ettim hep yüce Mevlâ’ya:

Bir leke gelmesin bu temiz sevdâya.

Yüreğimde kanayan bu acı yaraya

Yine tek dermânım nazlı yâr oldu.



Bilmem ki, niye yook hayatın tadı,

Yüzümde neş’eden eser kalmadı.

Sensizken geçen her günün adı

Şu gönül hânemde, bin efkâr oldu.



Anla Kardelen’im, sevmişem seni,

Bu şiir sevdama bir şiâr oldu.

“Sensizim!” diyorsam, ölüyüm bil ki,

Sanki bu sokaklar bir mezâr oldu.

Ahmet YANIT

Sen? Şiiri