Aradığınız eş sesli (sesteş) Yay kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç ya da metal çubuk. "Oku uzağa atmak için, yayı mümkün olduğu kadar gerginleştirmek lazım."
2. Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek. "Kızım, şu sofra bezini içeri yayıver. dersimiz.com"
3. Zodyak üzerinde Akrep ile Oğlak arasında bulunan takımyıldızın adı. "Ben boğa, kardeşim Yay burcundan."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Yat
(dersimiz.com-15307)
1. Donanımlı büyük gemi. "Bu ne zenginliktir abi, yeni bir yat daha almış."
2. Uyumak için yapılan işin adı, yatmak. "Akşam erken saatte yatan, sabah erken kalkar, unutma."
Eş sesli (sesteş) kelime: Dil
(dersimiz.com-15343)
1. Ağızda bulunan tat alma organı. "Sütten dili yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş."
2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan. "Kaç aydır bu dil kursuna gidiyorsun?" "Beni vazgeçirmek için az dil dökmedi."
Eş sesli (sesteş) kelime: Çile
(dersimiz.com-15959)
1. Zahmet, sıkıntı. "Ben sizi okutmak için çok çile çektim."
2. İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti. "Bana kazak için beş çile de mavi ver."
Eş sesli (sesteş) kelime: Aç
(Dersimiz.Com-8471)
1. Tok olmayan, karnı açıkmış. "Bu çerezler biraz olsun açlığımızı yatıştırdı."
2. Aralamak, açmak. "Rüzgar esmeye başlayınca kapı ve pencere açıldı."
3. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. "Toplantının açılış konuşması pek uzadı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Taş
(dersimiz.com-41904)
1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. "Düşen taş az daha kafama gelecekti."
2. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. "Bu kolyenin bir taşı düşmüş."
3. Dama, domino, okey vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. "Okey taşlarından biri eksik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kart
(Esra AYDIN-67923)
1. Gençliği ve körpeliği kalmamış. "Bu kart adamla mı evleneceksin?" "Bu biberler kart, bana körpelerinden ver."
2. Kartpostal. "Sana yılbaşında bir kart göndermiştim."
3. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. "Bu kartlara isimlerimizi yazacağız."
4. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. "Telefonumun sim kartını çıkarmışsın."
5. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne. "Ödemelerin tümünü senin kartınla yaptım"
Eş sesli (sesteş) kelime: Yaş
(dersimiz.com-17917)
1. Islak, nemli. "Çimler yaş, sakın oturayım filan deme."
2. Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman. "Teyze senin yaş kaç?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Sağ
(dersimiz.com-15327)
1. Solun karşı yönü. "Sağ tarafımdan kalktım sanırım bugün, iyi günümdeyim."
2. Ölü olmayan. "Askerliği sağ salim bitirdi geldi yavrum."
Eş sesli (sesteş) kelime: Mâni
(dersimiz.com-46620)
1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. "Ders çalışmama mâni oluyorsun."
2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri. "Sana bir ramazan mânisi söyleyeceğim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yay
(dersimiz.com-18892)
1. Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç ya da metal çubuk. "Oku uzağa atmak için, yayı mümkün olduğu kadar gerginleştirmek lazım."
2. Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek. "Kızım, şu sofra bezini içeri yayıver. dersimiz.com"
3. Zodyak üzerinde Akrep ile Oğlak arasında bulunan takımyıldızın adı. "Ben boğa, kardeşim Yay burcundan."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ek
(dersimiz.com-67753)
1. Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. "Üzerine biraz da baharat eklemeliyiz."
2. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. "Gazetenin bulmaca ekini de istiyorum."
3. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. "Bu ip ek yerinden kopmuş."
4. Eklenmiş, katılmış. "Bizim öğrenciler bu ek binada eğitim görüyor."
5. Bitki ekmek. "Bu yıl bizim tarlaya da ayçiçeği ek."
Eş sesli (sesteş) kelime: El
(dersimiz.com-15338)
1. Parmaklarımızın bulunduğu organ. "Ellerimdeki lekeleri çıkarmak için çok uğraştım."
2. Yabancı. "Gurbet ellerde perişan oldu garibim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kurum
(dersimiz.com-68426)
1. Bacalarda biriken kalın is. "Bacada çok kurum varmış." "Kurumları temizleyince soba daha güzel ısıtıyor."
2. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese. "Gerekli kurumlara başvuru yaptık." "Çocuk Esirgeme Kurumu"
3. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet. "Sendeki bu kurum inan kimsede yok." "Fazla kurumlanma, senden büyük Allah var."
Eş sesli (sesteş) kelime: Alay
(dersimiz.com-18893)
1. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej. "29 Ekimde, tören alayında görevliyim."
2. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu. "Alay komutanı, yakın akrabam olur."
3. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma. "Şişko diye kendisiyle alay edilmesine çok sinir oluyor."
Eş sesli (sesteş) kelime: Saç
(dersimiz.com-15326)
1. Başımızdaki kıl yumağı. "Saçlarını kısa kestirmişsin."
2. Etrafa yaymak, saçmak. "Düğünde saçılan paranın haddi hesabı yoktu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yol
(dersimiz.com-15308)
1. Ulaşımı sağlamak için yapılmış yer. "Bu yolu takip edin, tam karşınıza çıkacak."
2. Tüy, saç vb. şeyleri yolmak, koparmak. "Dediklerime dikkat et, saçlarını yolarım senin."
3. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem. "Bu soruyu neden uzun yoldan çözmeye çalıştın?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Yemek
(dersimiz.com-17125)
1. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş. "Yemekler hazır, haydi sofraya."
2. Ağızda çiğneyerek yutmak. "Kim bu elmayı yemek ister?"
3. Kandırmak. "Hakem, futbolcunun bu hareketini yemekle büyük hata yaptı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ay
(dersimiz.com-28489)
1. Yılın on iki bölümünden her biri. "En sevdiğim ay Haziran."
2. Dünya'mızın uydusu olan gök cismi. "Dün gece Ay çok parlaktı."
3. Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz. "Ay! Bu çocuk beni heyecandan öldürecek."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yengeç
(dersimiz.com-23668)
1. Eklem bacaklılardan, kabuklu, birinci ayak çifti iki kıskaç olarak gelişmiş, eti için avlanan, suda yaşayan bir böcek. "İlk defa yengeç gördüğü için, şaşkın şaşkın bakıyordu."
2. Zodyak üzerinde İkizler ve Aslan arasında bulunan takımyıldızın adı, Seretan. "Yengeç burcundan insanlarla hiç anlaşamıyorum"
Eş sesli (sesteş) kelime: İn
(dersimiz.com-28960)
1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk. "Ayı inine doğru sessizce ilerledik."
2. Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek. "Aşağıya in de biraz konuşalım."
3. Değeri düşmek. "Benzin fiyatları hiç inmiyor."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.