Bigudi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bigudi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sarmaç

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tıpa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç

Liyakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik, Kifayet, Uygunluk, Yaraşırlık, Leğim, Yararlık, İfayet

Kötüleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet, Jurnal

Şapkalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer

Erketeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü

Sistit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru

Oturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek

Girgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sokulgan, Girişken, Pişkin

Rövanş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Oyun

Motor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Traktör

Bed kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Tuhaf

Şatu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraça

Gözetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak

Kısıtlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlı

Lale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik

Müfte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beleş

Tamam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Eksiksiz, Tüm, Olur, Doğru, Evet, Oldu, Peki

Yağcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka

Resmiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesafe

Hacet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum

Kapılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Müncezip Olmak

Öğütçü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz

Karakutu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş

Veciz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa

Füsunkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici

Baş Göz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek, Birleştirmek

Bir Zamanlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle

Mütalaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirme, Düşünce, Görüş, Müzakere, Ders Çalışma, İrdeleme, Fikir, Oy

Nefes Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solumak

Salyangoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümüklü Böcek, İlbiz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü