İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Poyra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
Kıvırcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ondüle, Kıvrık, Dalgalı, Cingelek, Kıvırcık marul, Kıvırcık Koyun
Tedbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik
Düşüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
Mangal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Közlük, Korluk
Abuk Sabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
Et Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi, Kaba
Direşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Sebat Etmek, Diriktin, Can, Ruh
Madde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Unsur, Özdek, Öğe, Husus, Öz, Şey, Nesne
Mecburen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlulukla
Yavuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
Düşünüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa, Tefekkür
İş Bıraktırımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
İzci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lepirci, Keşşaf
Bimana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Anlamsız, Yersiz
Ceylan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geyik, Ceren, Ahu
Anons kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru
Kadimî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
Altüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
Bozum Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
Paltar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbise, Giyecek, Giysi
Güçlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
Seyahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Yolculuk
Kabarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak
Boylam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
Pek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Dayanıklı, Katı, Sağlam, Sert, Sıkı
Zorluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Külfet, Müşkül, Zahmet, Zorunluluk, Istırar
Latifçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Latif
Mütalaa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
Kapasite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.