Rastlantı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Rastlantı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tesadüf, Karşılaşma

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Pars kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çine, Kaplan, Leopar, Pelenk

Bedhah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötücül, Kötülük İsteyen, Kötü Yürekli

Arkalıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedir

Canan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili

Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.

Teraküm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak

Ceriha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yara

İnanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat

Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak

Tahminen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Kararlama, Yaklaşık

Doğrultmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Kazanmak

Tutucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafazakâr

İçli Dışlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi

Özül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temel

Fiyakalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cakalı

Taydaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akran

Selamünkavlen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felç

Hamal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı, Yükçü

Kayra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Atıfet, İnayet

İttihaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutma

Başvekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan

Küsmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küs

Kademe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille

Fena kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zararlı, Tehlikeli, Yaman, Çok, Pis, Şer

Sundurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek

Folklor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi

Üretici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirici, Müstahsil, Prodüktör, Öndürücü

Tababet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik, Tıp

Biber Dolması kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolma

Akındırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reçine

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü