Aşk Kokarım Güller Gibi
Bazen susarım çöller gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen anarım bülbül gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen yanarım alev alev,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen susarım dilsiz gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen çağlarım sular gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen eserim rüzgâr gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen ağlarım bulut gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen yağarım yağmur gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Dolarım, taşarım göller gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen uçarım kuşlar gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen olurum ayyaş gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen dönerim dünya gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Her dem mecnun misaliyim,
Aşk kokarım güller gibi.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ente Rabb'ül Alemin
Ene mahluk,
Ente Hâlık.
Ene kitap,
Ente Kâtip,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene hitap,
Ente Hatip.
Ene hâdis,
Ente Vâris,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene rahmet,
Ente Rahim.
Ene hikmet,
Ente Hakîm,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene ilim,
Ente Alîm.
Ene hilim,
Ente Halim,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene sanat,
Ente Sani’.
Ene noksan,
Ente Sübhan,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene merzuk,
Ente Rezzak.
Ene âbid,
Ente Mabud,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene lütuf,
Ente Latif.
Ene mahfuz,
Ente Hafîz,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene haber,
Ente Habîr.
Ene hesap,
Ente Hasîb,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene dua,
Ente Mucîb.
Ene seda,
Ente Semî’,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene sücûd,
Ente Vücûd.
Ene aşk,
Ente Vedûd,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene zaif,
Ente Kaviyy.
Ene âciz,
Ente Kadir,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene fakir,
Ente Ğaniyy.
Ene hamd,
Ente Hamîd,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene şahit,
Ente Şehid.
Ene muhtaç,
Ente Samed,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene meyyit,
Ente Muhyî.
Ene fani,
Ente Baki,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene âşık,
Ente Maşuk.
Ene âşık,
Ente Maşuk,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene âşık,
Ente Maşuk.
Ene âşık,
Ente Maşuk,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Şair'ül İslam Yunus Kokan
Yûnus KOKAN
Rükn-İ Kader
Ey nefis!
Tetiği çeken sensin!
Sonra da kader mahkumuyum dersin,
İyilik gelse başına hepsi benimdir dersin,
Su-i ihtiyarından gelen bir kötülüğü,
Sahiplenmez; kaderindir dersin.
Bil ey nefsim!
İyilik onu emreden külli irade sahibinin;
Kötülük O’na isyan eden bedbaht nefsinin.
Hem kader; Alîm-i külli şeyin seni de bilmesi,
Yaratanın mümkün mü yarattığını bilmemesi?
Bilmek, değil cüz-i iradenin elden alınması,
Bilmek ki ilm-i ezelînin ihatası.
Ey nefsim!
Tedbir senindir,
Takdir Allah’ın;
Rükn-i kaderi,
Böyle anlayalım.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN
Ömer Halisdemir
Rüya değil,
Sanki gerçek.
Toprak damlı bir mekân,
Ve içinden gelen hoş bir seda.
Başını içeri uzattı Ömer.
Resûlullah (s.a.v) ve etrafında yirmi kadar sahabe,
Pür dikkat onu dinliyorlar;
Resûlullah (s.a.v) seslendi:
“Gel Ömer! Gel, sen de bize katıl!”
Ömer adımını kapıdan içeri attı,
Heyecandan kan ter içinde kaldı;
İşte tam o sırada uyandı.
Aradan birkaç gün geçti,
Yıl iki bin on altı,
Aylardan Temmuz,
On beş Temmuz gecesi,
Ve günlerden Cuma idi,
Ömer âdeta uçacaktı.
Saat dokuza vardı,
Babasını aradı:
“Yerimde duramıyorum,”
“Ben çok hırslanıyorum baba.” dedi.
Yirmi senelik asker,
İlk kez böyle söyledi.
Hasan Hüseyin şaşırdı:
“Oğlum bir su iç!”
“Besmele çek ve korkma!” dedi.
“Ben hazırım!” dedi arslan Ömer.
Güneş battı,
Şafak attı,
Gündüz geceye aktı.
Telefon çaldı,
Ömer telefonu aldı
Ve cevapladı:
“Emredin komutanım!” dedi.
Arayan Zekai Aksakallı,
Özel Kuvvetler Komutanı,
Korgeneral Zekai:
“Ey Ömer!”
“Tuğgeneral Semih Terzi bir darbecidir, vatan hainidir!”
“Onun karargâha girmesine müsaade etme!”
“ O haini öldür!”
“Bu işin sonunda şehitlik var yâ Ömer!”
“Seninle yirmi yıllık hukukumuz var.”
“Hakkını helal et!” dedi.
Hiç düşünmeden:
“Emredersiniz komutanım!”
“Hakkım helal olsun!”
“Siz de hakkınızı helal edin!”
Dedi Astsubay Ömer.
Ve tarihi görevini üstlendi.
Vatan haini Semih Terzi,
Ve beraberindeki on kişilik timin hepsi,
Geldiler, karargâha kadar.
Ömer kendini vatana adar,
Tek başına karşılarına çıkar:
“Zekai Paşa’nın emri var!”
“Karargâha giremezsiniz!” der.
Tim üzerine atlar,
Başçavuş Ömer kurşun atar,
Alnının tam ortasından vurur darbeci haini.
Yığılıp kalır orada Semih Terzi.
Davranır silahlara hainin koruma timi;
Kurşun üstüne kurşun yağar,
Gafiller tam otuz kurşun atar,
Kalpleri taş kesmişti, sanki demir
Şehit olur Ömer Halisdemir.
Onun şehadeti,
Olur, bu vatanın selameti.
Baba Hasan Hüseyin rüyasında görür Ömer’i:
“Nereye gidiyorsun oğlum?”
“Baba nöbetim var.”
“Nöbete gidiyorum.” der Ömer.
Artık Ömer Halisdemir,
Vatanı şehitlerle bekler.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN