Savaş Bayraktar Sayın Nafiz Yılmaz Bey Büyük Devrimci Deniz Gezmiş'e öyle güzel bir şiir yazmışsınız ki inanın hayran kaldım. Aynı rahmetlinin idama giderken babasına yazdığı o meşhur mektubu gibi beni çok etkiledi. Emeğine kalemine o duygu dolu yüreğine sağlık candan tebrikler.
Cengaverim Mert Delikanlım (Adın Denizdi Soyadın Gezmiş.)
CENGAVERİM MERT DELİKANLIM (ADIN DENİZDİ SOYADIN GEZMİŞ)
Uzun boyun kara kaşın
Ne güzel yakışırdı sana
Aslan parçası gözlerinden
Alevler yanıyor
Yürüyünce yerler titrer
Gök kubbe dar gelirdi sana
Cengaverim mert delikanlım
ADIN DENİZ Dİ SOYADIN GEZMİŞ
O dinamit gibi patlayan yüreğinde
O saf bakışın kurşun gibi sözlerin
Dağları taşları titretirdi
Hüzünlü olduğun akşamlarda
Ay parlardı yıldızlar susardı senin için
Cengaverim mert delikanlım
Bütün bunlar bir ideal peşinden
Gitmenin hesapları mıydı
Yoksa namertlerin kahpelerin soysuzların
Puştların vurguncuların talancıların
Sahte ikiyüzlü yalancıların
Sana tuzak kurması mıydı bilemezsin
Dava arkadaşlarının onurlu birer
Mücadelesi miydi geleceği düşünerek
Sizleri idam sehpasına götürecek kadar
Dönülmeyen bir yolun
İğrenç bir bataklığa dönülmüş
Firesi miydi bu
Bilemezsin cengaverim mert delikanlım
Çakal uğultusundaki dağlar bile daha
Masumdu bunlardan yüz bin defa
Yedi veren kır çiçekleri onlar da sessiz kalmadılar
Onlarda hüznü acıyı yası tattılar
Ama boynunu bükmediler tıpkı senin gibi
Cengaverim mert delikanlım
ADIN DENİZ Dİ SOYADIN GEZMİŞ
Bu bir direnişin bir yaradılışın ismi sesi
HÜSEYİN'İN YUSUF'UN MAHİR'İN İBRAHİM'İN ULAŞ'IN
Bütün bir gençliğin direnişi haykırışı
Onların ismini gururla taşıyacağımızı bilesin
Bu söz verilmiş yerine gelmemiş bir ukde bizim için
Söz veriyoruz sana cengaverim mert delikanlım
Eğer bilen varsa ölüm yok şu dipsiz dünyada
Ölmek yok olmak demek ölümsüzlük yaşamak demek
Ölümsüzlük kahramanlık civanperverlik ülke aşkı budur
Sen cengaverim mert delikanlım hiç ölmedin
Nefesimizde mücadelemizde yanımızda
Sağımızda solumuzda bütün bir yaşantımızda
Vardın var olacaksın
Gururumuz umudumuz olarak
Masumluğumuzun simgesi olarak
Gerçek onurlu bir devrimci olarak
İnanmışız bir kez sana bu uğurda bu yolda bir idol olarak
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ Şiirleri
Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.
Benzer Nafiz YILMAZ Şiirleri:
ŞEHİR EŞKIYALARI
Biz önceden eşkıyaları
Dağlarda bilirdik
Şimdi şehirlerde
Kol gezer olmuşlar
Ellerinde silah
Gözlerinde gözlük
Adam korkutarak sindirip
Yol keser olmuşlar
Emiyorlar sülük gibi
Fakirin yoksulun kanını
Alıyorlar acımadan
Milletin hiçe sayarak canını
Batırıyorlar zavallıların düşkünlerin
Bi çaresizlerin ocağını
Başımıza musallat oldu
Şehir eşkıyaları
Bizler yarattık böyle namussuzları
Başımızdan atamadık korku belasını
Unutmuşuz bir kez hak hukuk davasını
Ondan yüz buluyor
Şehir eşkıyaları
Zulme boyun eğmek
Çaresizlik demek
En kutsal kazanç
Arın teri olan emek
Var mı çoluk çocuğun rızkını
Bunlara yedirmek
Kovun vurun başımızdan gitsin
Şehir eşkıyaları
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
ANNE YÜREĞİ
Dokuz ay karında
Kim gezdirdi
Ak sütünü esirgemeden
Helaliyle kim verdi
Ben uyurdum derin derin
O sıcaklığımı hissederdi
Anne yüreği taş değil
Annem bana muhtaç değil
Dün gece yine
Gördüm rüyamda
Titredim uyandım
Terledim bir anda
Gözlerim dolu dolu oldu
Şişti ağlamaktan
Anne yüreği taş değil
Annem bana muhtaç değil
Ben yalnızlığımı düşündüm
Onu aradım hep yanımda
Hayali geldi gözlerime
Aradım bulamadım yok idi
Göçüp gitmişti fani alemden
Anne yüreği taş değil
Annem bana muhtaç değil
Bir parçam canım kanım
Topraklarla kuçaklaştı
Ben varlığını arar durur iken
Annem benden uzaklaştı
Okuyorum kabrinde
Vardığımda her zaman Fatiha
Akıyor her damla göz yaşlarım
Karışıyor kara toprağa
Anne yüreği taç değil
Annem bana muhtaç değil
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
KAYBOLURUM
Yaralı yüreğimde
Açan gelincik
Tarlaları
Tılsımlı durur
Rüzgarlarla dertleşir
Güneşle konuşur
Uçsuz bucaksız
Ormanların
Başı mamur
Kayaların
Geçit vermeyen
Irmakların
Akan sesinde
Yalnızlığım
Çilekeş bedenimde
Omuzlarıma vurulmuş
Ağır yükün
Taşıyamıyacağımı
Bilsemde
Sürüklenir giderim
Bir bilinmeze
Vakit akşam olur
Kör karanlıklar
Sızlatır içimi
Kendimi salarım
Ovaların sesizliğine
Koyunların çıngırak
Sesini duyarım
Çobanların türkü
Nağmelerini dinlerken
Süzülerek avunurum
Geceyi yırtan
Uğursuz baykuşların
Her defa ötüşünde
Ürperir
Korkuyla karışık
Kaybolurum
Kolay geçmek bilmez
Saatler dakikalar
Ay ışığında
Parlayan yıldızlarla
Sesizce konuşurum
Karabasanlar sarar etrafımı
Bedenim ruhumdan
Ayrılır
Bu işkence nöbetinde
Sabahı zor bulurum
Gün ışığı ile
Aydınlanırım
Bulutlarla hüzünlenir
Kaybolurum
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ