Dileyene
Hidayeti dilediğine verirmiş hak
O zaman nerde adalet, nerde hakikat
Bu doğrular, aramadan bulunmayacak
Ama hiç kimsenin, haberi olmayacak
Dediler ki, değiştirelim mealleri
Cevabı yok, değiştirelim sualleri
Yazalım binleri, milyonları yazalım
Abartalım da hakkı, batıla boğalım
Davut, hureyre, buhari, tirmizi ile
Sileceğiz geçmişi, geleceği bile
Şimdi bulsun, delaletteki hidayeti
Biz, bulduk dünyada, makamı ve cenneti
İşte böyle demiş ve böyle oynamışlar
Hak adına milyonlarca, düzen kurmuşlar
Hak göstermiş, hidayeti ve delaleti
Batıl olsun, arayan bulur hidayeti
Ben çevirdim, çevirenlerin dileyene
Lânet olsun küfre, bana gelin diyene
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
İmkansız Nefes Almak
Üşüyorum bir hastalık sarmış tüm ruhumu
Sen gittiğinden bu yana sevgilim
Kalbimde hala bir heyecan gecelerim zindan
Ağlamaklı gözlerim boğazımda hıçkırık
Unut beni diyerek gittin bıraktın yaralı
Mezarımı kazdın hiç bari içine at
Üşümeyeyim üstümü toprakla doldur
Sensiz zaten imkansız nefes almak
Şimdi essin rüzgar yağsın yağmur
Belki üstümde yeşerir çiçekler
Onlar terk etmez sadece özlem duyarım
Yeniden üstümde yeşerip bitene kadar
Aklım fikrim uzaklaştı bu aralar bende
Zikreder gibi sallanıyorum ellerimi ovuşturarak
Tek başıma korkuyorum karanlıktan
Kendimi dışarıya atıyorum yine geliyorsun aklıma
Buluştuğumuz yerler şu sokak lambasının altı
Fırtınalı bir günde köpüren denizin sahile vurduğu yer
Islanalım diye yanımıza şemsiye almadığımız gün
O toprak kokusunu içimize çekerdik sevgilim
Ben ölmüşüm artık sen gittiğinden bu yana
Az kaldı özlediğim hasret duyduğum mezara
Beni sen öldürdün senden şikayetçiyim
Elveda değersiz değer verdiğim sevgilim
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ
İslam Düşmanlığı
İslamdan bahsedilince, duydunuz nefret
Dini tekelleştirdiniz, kurdunuz şirket
Şimdi birde, cenneti istersiniz hayret
Siz ancak bakarsınız, kalacaksınız hasret
Düştü ya! sizin, yüzünüzdeki maske
Kitaptan işinize gelmez, bir çok ilke
Anlattık kulak tıkadınız, duydunuz öfke
Uydurma din değil, hak dine sürdünüz leke
İşinize geldiği gibi, uydurdunuz herze
İnsanları aldattınız, ettiniz empoze
İşlediğiniz suç, planlanmış organize
İşiniz bitecek, geldiği zaman mucize
Ne olsun isminiz? koyalım mı çomar
Mazlumların haklarını, ettiniz istismar
Canınız alındığında atılacak, büyük bir şamar
Siz şimdi utanmadan, birde cenneti umar
Ganimeti paylaştınız, fakirlere (ARTIK)
Var mı dünyada sizden, daha aşağılık
Yaşayın ölmeyecek gibi, çareniz yok artık
Nasıl insansınız siz, nasıl yaratık
Yazan: Mehmet YABAŞ
Mehmet YABAŞ
Bugün Bizim Bayramımız
Bugün bizim bayramımız, yirmi üç nisan
Bir virüs varmış, biz haktan diledik eman
Şükürler olsun hala, ay güneş var doğan
Biz okulda da, evde de, oluruz çalışkan
Bugün bizim bayramımız, yoktur ağlamak
Olsun balkonlarda, haykırarak kutlamak
Okulumuz, sınıfımız olsa da uzak
Dalgalansın ülkemizde, ay yıldızlı bayrak
Bugün bizim bayramımız, olmaz üzülmek
Bunlarda geçer, bizde olmaz vazgeçmek
Yasak kalkar elbet, bize yakışır gülmek
Bundan sonra isteriz, doya doya gezmek
Bugün bizim bayramımız, bulalım moral
Devletim bizi düşünmüş, hepsine helal
Bizim için daha güzel, daha sağlıksal
Her şey gün gelecek, olacak normal
Bugün bizim bayramımız, bizlere özel
Bu dünyada nefes almak, hayat çok güzel
Dışarı çıkmayın, ödemeyelim bedel
Bir virüs varmış, ülkesel değil küresel
Bugün bizim bayramımız, evde var hayat
Balkonlarda camlardayız, kesildik dikkat
Devletimiz sadık, doğru verdiği vaat
Dedelerim ve biz, yaşarız her şeye inat
Bugün bizim bayramımız, olduk azimkar
Evde pastalar, kolalar daha neler var
Bugün bizim günümüz, dışarda olmasak da
Biliyoruz önümüzde, ne baharlar var...
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ