Eğitim Sitesi

İttihad-ı İslam Şiiri

İttihad-ı İslam

Merkeze vahyi alalım,
Sünnetten kopmayalım,
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

Kopmayalım, sapmayalım,
Kur’an’dan ayrılmayalım,
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

İhtilafları atalım,
Kur’an’da buluşalım,
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

Resul’u hakem kılalım,
Kur’an’ı anlayalım,
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

Küfür olmuş tek millet,
Sana yakışmaz zillet,
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

Ne o yan ne de bu yan,
Bizim dinimiz İslâm,
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

Uyan âlem-i İslâm!
Farz vazifene uyan!
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

Bak, ne hâle getirdi!
Küfür milleti seni,
Keyfi değil, zaruri
Bu ittihad-ı İslâm.

Şair'ül İslam Yunus Kokan

Yûnus KOKAN Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Yûnus KOKAN Şiirleri:

Ehl-İ Küfre Reddiye

Ayet dolu âleme,
Gözlerini kapatır,
Gündüzü gece yapar,
Perdeleri kapatır.

Küfrüyle şımarır da,
Kurtulurum sanır,
“Hani mûcize?” der de
Şeytanı yoldaş tanır.

Ey küfrüyle azan!
Kendine çukur kazan,
Dinle Şâir’ül İslâm’ı
Mûcizeleri tanı!

Sen göster haydi bana!
Mûcizesiz olanı!
Ellerin mi, gözlerin mi?
Kulağın mı dilin mi?

Bak şimdi el koluna!
Nasıl da yaratılmış?
Ne uzun ne kısa,
Tam ayarınca…

Parmak izlerine bak!
Tesadüf nerede hani?
Milyarları incele!
Tutmaz senin izini.

Bak şimdi gözlerine!
Ne güzel yaratılmış!
Yerli yerine konmuş,
Kirpiklerle korunmuş.

Paha biçilmez onlar,
Âkil olanlar anlar.
Ver iki gözün bana,
Dünya kalsın sana.

Duyunca bu sözümü,
Nasıl da sararırsın!
Görmediğim dünyayı,
Ne yapayım ki dersin?

O hâlde dünyadan da
Değerlidir o gözler.
Boşa değil bu sözler,
Kalbe kadar ilerler.

Bak şimdi kulağına!
Tam yerine takılmış;
Ne güzel de açılmış!
Sesler ona saçılmış.

Bak sesler toplanıyor,
Kıvrım yönlendiriyor,
Sıvı korur kulağı,
Menzili hep dışarı…

Kim tayin etti bunu?
Kulak içine girse,
O koruyan sıvı,
Biliyorsun sonunu.

Farklı farklı seslere,
Hâkimdir her birine,
Şu Ali’dir, o Osman,
Bu da Şâir’ül İslâm.

Nasıl tanıyorsun bak!
Bunu veren sana Hakk.
Sözlerimin hepsi hak,
Artık inadı bırak!

Bak şimdi şu diline!
O Rahman’dan hediye,
Tercüman latifene,
Mûcize-i azîme…

Türkçe, Kürtçe, Arapça,
Lazca, Almanca, Farsça,
Seslen yeter insanca,
Bunlar ikram Rahmanca.

Müfettiştir sanki,
Keşfediyor hepsini,
Tatlı, acı, tuzlu, ekşi,
İşte bu da umami…

Farklı farklı nimetler,
Türlü türlü lezzetler…
Nasıl olur bu işler?
Dil mûcizeyle işler.

Aklına ve kalbine,
Ruhuna, benliğine,
Tercüman olur dilin,
Bu mûcizedir bilin!

Dile geldi o mülhid:
‘‘Sen kimsin, necisin?’’
‘‘Nereden geldin buraya?’’
‘‘Nereye gidiyorsun?’’

Hakk’tan geldim âleme,
Delilim âlemlere,
Misafirim bu evde,
Dünya denen hanede.

Bak şu güneş lambamdır!
Ay gecede kandilim,
Yıldızlar mumdur bana,
Hepsi ihsan insana.

Yolculuğum Rabbime,
Giderim seve seve;
Fethede ede ede,
Kalpleri nefesleri.

“Yok hayır!” dedi mülhid,
“Sözlerin garip garip,”
“Bu sözlerin sihir mi?”
“Yoksa da bir şiir mi?”

Ben sihirden uzağım,
Ancak Şâir’ül İslâm’ım,
Bu ilmi ve hikmeti,
Yalnız Kur’an’dan aldım.

‘‘Bu ulvi beyana pes!’’
‘‘Seni inkâr edemem!’’
‘‘İlzam ettin sen beni,’’
‘‘Hikmetin pek ileri!’’

Haydi gel artık dedim!
Lâ ilâhe illallah!
Muhammed Resûlullah!
De, duysun Rabbim Allah!

Gözleri nemli nemli,
Düşünüyor besbelli,
Desem mi demesem mi?
Ben İslâm’a girsem mi?

Koştum imdadına,
Bak dedim şu zerrata!
Tasarruf-u zerrata…
Geldi birden hayata!

Gözlerinde parıltı,
Yüreğinde kıpırtı,
Hamdolsun Rabbime!
Lütfetti mülhide!

Hakikat geldi dile,
Gür bir seda ile!
Lâ ilâhe illallah,
Muhammed Resûlullah.

Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan

Yûnus KOKAN

Varlığınla Gurur Duyuyorum

Kuşlar Sen’i zikreder duyuyorum,
Ağaçlar kıyam eder görüyorum,
Yapraklar duadadır işitiyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Yıldızlar Vahid yazar okuyorum,
“Ehad!” deyişlerini duyuyorum,
Semavatla Yâ Kayyum! okuyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Dağlar Celil okur, şahit oluyorum,
Çiçekler “Cemil!” diyor, çıldırıyorum,
Şahidim ben de, ben de diyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Kış mevsimini okuyorum,
“Mümît!” diyorlar, duyuyorum,
Firak nedir? Ben biliyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Bahar geliyor görüyorum,
“Ümit!” diyorlar, duyuyorum,
Muhyi ismini okuyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Denizlerle konuşuyorum,
“Deli!” diyorlar, biliyorum,
Celil’de Cemil okuyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Göz vermişsin görüyorum,
Kâinatı okuyorum,
Marifetle doluyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Kulak vermişsin duyuyorum,
Zikirde saadet buluyorum,
Kanatlanıp uçuyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Dil vermişsin tadıyorum,
Hakîm ismini okuyorum,
Sevgili’yi anlatıyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Kalp vermişsin seviyorum,
Sevgi Sen’in biliyorum,
Aşk Sen’sin biliyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Ölümden hiç korkmuyorum,
Firaktan kurtuluyorum,
Onu düğün biliyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Aşkın ile ağlıyorum,
Su olmuşum çağlıyorum,
Yalnız Sana çağırıyorum,
Varlığınla gurur duyuyorum.

Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan

Yûnus KOKAN

Uzlet

Gördüm yapayalnız,
Bu asırda samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.

Uzlet gayret, uzlet hayret,
Uzlet rahmet, uzlet nimet,
Uzlet hikmet, uzlet izzet,
Ve dahi uzlet ancak samimiyet.

Gördüm yapayalnız,
Şol zamanda samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.

Uzlet iffet, uzlet ibret,
Uzlet nöbet, uzlet cevvaliyet,
Uzlet teslimiyet, uzlet mazhariyet,
Şüphesiz uzlet ancak samimiyet.

Gördüm yapayalnız,
Bir köşede samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.

Uzlet velinimet, uzlet istikamet,
Uzlet mahviyet, uzlet keyfiyet,
Uzlet ciddiyet, uzlet meymenet,
Ve dahi uzlet ancak samimiyet.

Gördüm yapayalnız,
Ağlıyor samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.

Uzlet muhabbet, uzlet merhamet,
Uzlet ubudiyet, uzlet afiyet,
Uzlet azîmet, uzlet haşyet,
Şüphesiz uzlet ancak samimiyet.

Gördüm can çekişiyor,
Artık samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.

Uzlet hicret, uzlet himmet,
Uzlet ibadet, uzlet inayet,
Uzlet rağbet, uzlet saffet,
Ve dahi uzlet ancak samimiyet.

Gördüm can çekişiyor,
Şol zamanda samimiyet.
Bizim payımıza düşen,
Mümkün mertebe uzlet.

Uzlet sadakat, uzlet sebat,
Uzlet bir sünnet, uzlet velayet,
Uzlet saadet, uzlet galibiyet,
Şüphesiz uzlet ancak samimiyet.

Şair'ül İslam Yunus Kokan

Yûnus KOKAN

İttihad-ı İslam Şiiri