Eğitim Sitesi

Kırgınım Kadere Şiiri

Kırgınım Kadere

Tercih hakkım yoktu getirdiler dünyaya

Bir anam oldu bir de babam mecburiyetten

Anlaşamıyorlarmış şiddetle geçinememezlikten

Her gün bir fırtına bir boran ortalık tozla duman

O fırtına tozlar arasında ben çaresizlikten

Bir o köşeye bir bu köşeye savrulmaktan

Neyi anlaşamamışlar neyi paylaşamamışlar

Anlamış da değildim ama çığlık çığlığa bir ortam

Derler ya kaderde ne varsa o yaşanırmış

Bu yüzden kırgınım kadere kaderde bunlar varmış

Bir gün yine şiddetli bir fırtına

Savurdu beni öylesine uzaklarda bir yere

Bir de baktım yeni bir hayat fırtınalar arasında

Olsun dedim her yer iyidir feryat figanlı cehennemden

O savaş meydanından o işkence evlerinden

Meğer hiç bir şey değişmemiş eskisinden

Oyunlar oynamış oyuna gelmiş nedeni ben

Doğru yol bulamamış şaşırmış nedeni ben

Her şeyi kırmış dökmüş dağıtmış nedeni ben

Adam gibi adam olamamış nedeni ben

Velhasıl her şeyin sorumlusu günahlısı ben

Benim ki de aslında kaderden

Bu yüzden kadere kırgınım

Elif KAYA Şiirleri

  

ipek mekan elife hanım şiirlerinizi takip ediyorum ilk şiirinizden bu yana kat ettiğiniz yol takdire değer.. başarılarınızın devamını dilerim umarım bu şevkinizi kaybetmezsiniz..:)

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

İhanet

Yürek bir başka bu gece

Kırdı saflığın duvarlarını

Gecenin zifiri karanlığında

Utançlar aydınlattı varlığını

Utanıyor kendinden

Utanıyor ihanetinden



Çarpıyor yine deli deli

Ha gitti ha gidecek gibi

Sanki gizlenecek yer bulabilecek gibi

Gözler yalancı yürek yalancı

El yabancı ten yabancı ben yabancı

Yalancıdan yar olmak gibi



Dokunuşa korkup titreyen beden

Eriyip yok olup gidecek gibi

Gözyaşları oluk oluk akarken yüreğine

Ten bir başka bende ben bir başka tende



İhanetin en temizinden en büyüğünden

Kendine ihanet inadına ihanet

Yalanlarına inanmak en yalanından



Susmak binlerce kelimeyi boğazına düğümleyip

Yüreğini susturmak en suskunundan

Haykırışlar en sessizinden

Direnmek en dirençsizinden

Başkaldırmak en boğun eğmişinden

Kendini zincire vurmak en narininden



Esiri olmak ihanetin yalanın en tutuklusundan

En ihanetinin en yalanının en çaresizinden

Barışmak yaşamak en mücadelesizinden

Kabullenmek katlanmak en kabulsüzünden

Bitmek bitirmek en tükenmişinden





Elif Kaya


Elif KAYA

Mazide Kaldı

Akşamlar vardı eskiden

O akşamlarda insanlar çocuklar vardı

Masallar misaller anlatılır bilmeceler sorulurdu

Bazen bir taklit bazen harbiden bir şaka yapılırdı

Her şeyin tadı vardı o zamanlar

Ocakta kocaman bir kütük bir de sıcacık yürekler vardı

Bir çıra bir fener bir de gülen yüz aydınlatırdı

Büyükler vardı söz anlatır söz dinletir

Küçükler vardı söz söyletir söz işitir

O zaman dost yürekler vardı

Evler vardı kerpiçten kapı pencere tahta

Kırk kilitli çelikten değildi duvarlar

Kuzular da kurttan değildi o zaman

Çocukların bezden topları servi dalından atları

Tahta arabaları papatyadan taçları vardı o zaman

Çelik çomak oynarlar ip atlarlardı

Toz toprak içinde bahar kokan dağlarında

Çocukların çocuk gibi hayatları vardı o zaman

İnsanlar kalabalıklar içinde yalnız değillerdi

Arsızlıktan korkar hırsızlıktan utanırlardı

Hırlı ile hırsız ayrılırdı o zaman

Bir kahve vardı

O kahvenin de kırk yıl hatırı vardı o zaman

O zaman hayat vardı yaşamak vardı

Şimdi hepsi mazide kaldı

Mazide geçmişte kaldı bu zaman


Elif KAYA

Köyüm

Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu

Kışları sert boyunca kar gecesi ayaz

Fırtınası dağları taşları söker yıkar

Baharı bahardır çiçekler kokar

Dereleri çağlayan köpük köpük coşar

Koyunu kuzusu ağıllar dolusu

Çobanları karabaşlar

Koyun kuzu meleşir ta yüreğinin içini titretir

Yazları ekini elması kirazı şeftalisi

Buz gibi taze nefes havası

Düğünleri bayramları sevenleri sayanları

Güz ekinler derilir sergiler serilir

İnsanları da mevsimleri gibidir

Bahar kokar mis kokar duyguları his kokar

Fırtına koparır ayaz tutar buz tutar

Sis tutar pus tutar yas tutar

Yazları eli açık cömerttir sınırsızca

Bir mevsim güzdür yaprak döker çiçekleri solar

Hazan olur viran olur ümitler solar

İşte o mevsimler köyümün son mevsimi olur

Hezeyanı heyelanı olur

Bahar kokmaz fırtına kopmaz

Pus tutar sis tutar ve sonuçta cehalet yutar

Köyümü ta yüz yıl öncesine götürür

Elleri tutmaz gözleri görmez aklı ermez olur

İşte bu mevsim köyümün son mevsimi olur

Okul nedir neye gereklidir bilmez

Çocuk nedir ne için yapılır düşünmez

Gelecek nedir neler yapılmalı sormaz

Sisler kara dumanlar çöker başlarına ayaklarına yüreklerine

Ne yol bulur ne yön ne de yarın düşünür

İşte bu mevsim köyümün hiçliği olur

Sesi yürekleri dağlayan karabaşa teslim bir köy olur

O köy işte böyle bir köyüm olur


Elif KAYA

Kırgınım Kadere Şiiri