Eğitim Sitesi

Köyüm Şiiri

Köyüm

Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu

Kışları sert boyunca kar gecesi ayaz

Fırtınası dağları taşları söker yıkar

Baharı bahardır çiçekler kokar

Dereleri çağlayan köpük köpük coşar

Koyunu kuzusu ağıllar dolusu

Çobanları karabaşlar

Koyun kuzu meleşir ta yüreğinin içini titretir

Yazları ekini elması kirazı şeftalisi

Buz gibi taze nefes havası

Düğünleri bayramları sevenleri sayanları

Güz ekinler derilir sergiler serilir

İnsanları da mevsimleri gibidir

Bahar kokar mis kokar duyguları his kokar

Fırtına koparır ayaz tutar buz tutar

Sis tutar pus tutar yas tutar

Yazları eli açık cömerttir sınırsızca

Bir mevsim güzdür yaprak döker çiçekleri solar

Hazan olur viran olur ümitler solar

İşte o mevsimler köyümün son mevsimi olur

Hezeyanı heyelanı olur

Bahar kokmaz fırtına kopmaz

Pus tutar sis tutar ve sonuçta cehalet yutar

Köyümü ta yüz yıl öncesine götürür

Elleri tutmaz gözleri görmez aklı ermez olur

İşte bu mevsim köyümün son mevsimi olur

Okul nedir neye gereklidir bilmez

Çocuk nedir ne için yapılır düşünmez

Gelecek nedir neler yapılmalı sormaz

Sisler kara dumanlar çöker başlarına ayaklarına yüreklerine

Ne yol bulur ne yön ne de yarın düşünür

İşte bu mevsim köyümün hiçliği olur

Sesi yürekleri dağlayan karabaşa teslim bir köy olur

O köy işte böyle bir köyüm olur

Elif KAYA Şiirleri

  

Ertan Çağlar Sevgili Elif Hanım Köyler İçin yazılan her şey güzeldir. Çünkü köyler bizim şah damarımızdır. O Kartal Yuvası'nı andıran köyünüze yazdığınız bu güzel şiiriniz için çok teşekkürler emeğinize sağlık. Kutlarım.

axmeşati Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu ...güzel bir köy(şiir)

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

İhanet

Yürek bir başka bu gece

Kırdı saflığın duvarlarını

Gecenin zifiri karanlığında

Utançlar aydınlattı varlığını

Utanıyor kendinden

Utanıyor ihanetinden



Çarpıyor yine deli deli

Ha gitti ha gidecek gibi

Sanki gizlenecek yer bulabilecek gibi

Gözler yalancı yürek yalancı

El yabancı ten yabancı ben yabancı

Yalancıdan yar olmak gibi



Dokunuşa korkup titreyen beden

Eriyip yok olup gidecek gibi

Gözyaşları oluk oluk akarken yüreğine

Ten bir başka bende ben bir başka tende



İhanetin en temizinden en büyüğünden

Kendine ihanet inadına ihanet

Yalanlarına inanmak en yalanından



Susmak binlerce kelimeyi boğazına düğümleyip

Yüreğini susturmak en suskunundan

Haykırışlar en sessizinden

Direnmek en dirençsizinden

Başkaldırmak en boğun eğmişinden

Kendini zincire vurmak en narininden



Esiri olmak ihanetin yalanın en tutuklusundan

En ihanetinin en yalanının en çaresizinden

Barışmak yaşamak en mücadelesizinden

Kabullenmek katlanmak en kabulsüzünden

Bitmek bitirmek en tükenmişinden





Elif Kaya


Elif KAYA

Nasıl Da Alıştık Ölüme

Yakıştık Ölüme

Nasıl da yakıştık ölüme

Nasıl da alıştık

Nasıl da çatıştık kaderle

Nasıl da rahatladık



Her gün her yerde kazalar

…..yönünden …..plakalı araç

…..mevkiinde ….yaptı

…..kişi öldü … kişi yaralı

O an belki duyar belki duymayız

Belki görür belki de görmeyiz



Nasıl da yakıştırdık ölümü herkese

Beş onbeş yirmibeş yaşında

Kırk yaşında yetmiş yaşında

Herkese her an her yerde yakıştırdık

Zamanı dedik ölümün zamanı



Ekmek yemek su içmek kadar doğal saydık

Hiç sormuyor sorgulamıyoruz

Sorarsak da cevap vermiyoruz

Bir de suçu kadere yükledik mi

Vicdanımız öyle rahat öyle rahat ki

Değmeyin keyfimize



Neden … yapılmadı ….bakılmadı

…. İzin verilmeseydi ….olsaydı

Bunları konuştuk

Sadece konuşmak için

Ne sorduk ne cevap verdik

Çünkü gönlümüz rahat

Suçumuz yok ki

Kabahat kaderin

Kaderinde böyle yazıyormuş

Kaderden kaçılmaz ki

Kader doğmadan yazılırmış

Biz çok masum ve günahsızız

İnandırdık ya vicdanımızı

Biz çok çok rahatız



Geçmiş olsun diyoruz

Ya … olsaydın ya … kalsaydın

Ya …seydin ….dın …din ….

Şükret haline …

Kaderinde bu varmış

Suçluyu bulduk bir kere

Biz sütten çıkmış ak kaşık

Bu yüzden çok rahatız



Baş sağlığı diliyoruz

Emir Allahın (kaderin)

Başın sağ olsun

Allah başka acı göstermesin

Allah sabır versin

Oysa ateş bir kere düştü mü bir yere

Bir daha sönmez asla

Yandıkça yanar korlanır

Korlandıkça yakar kavurur

Suçu kadere atar

Üstüne bir de dilekler tutar

Sustururuz vicdanımızı



Oysa bir sorsak nedenini

Bir anlatsak kendimize

Hep boşuna konuşmak yerine

Bir kere dolusuna bir şeyler yapsak

Kandırmasak bizi

Neden öyle kolay öyle basit ki

Kaderin değil de bizim suçumuz olduğunu

Bir itiraf edebilsek bize

Bir bulsak o yüreği ömrümüzde

Ölümü bu kadar yakıştırmayız

Bu kadar suçlamayız o masum kaderi

Bu kadar kandırmayız o gariban vicdanımızı



Bu kadar ucuz sanmayız insan hayatını

Bu kadar basit harcamayız canlarımızı

Bu kadar değersiz kılmayız kendimizi



Sadece vicdanımızı özgür bıraksak

Kandırmasak onu yön bulur kendince

Çözeriz tüm bu sorunları

Bu kadar kolay benimsemeyiz ölümü

Kafa tutarız o yollardaki her metreye gizlenmiş canavara


Elif KAYA

Töre

Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü

Evin gözbebeği

Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde

Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle

Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu

O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya

Büyükler söz verdi namus temizlenecekti

Yoksa ne derlerdi konu komşuya

Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne

Bir candan daha değerli değillerdi ama

Namus vardı ya ortada

Aradılar buldular haber saldılar töreden

İnanmadı biliyordu da inanamadı

Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine

Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye

Aslında şaşırmadı da inanamadı

Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi

Hayır demedi olacakları bile bile

Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi

Yirmibir bıçak darbesi tam can evine

Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona

Korumaya çalıştı olabildiğince

İki ay sonra bir kızı olacaktı

Kim dinlerdi ki onu töre namus varken

Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta

Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa

Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı

Yürekten midir bilinmez ama

Kime ne ki can benim töre benim namus benim

Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa


Elif KAYA

Köyüm Şiiri