Nasıl Da Alıştık Ölüme
Yakıştık Ölüme
Nasıl da yakıştık ölüme
Nasıl da alıştık
Nasıl da çatıştık kaderle
Nasıl da rahatladık
Her gün her yerde kazalar
…..yönünden …..plakalı araç
…..mevkiinde ….yaptı
…..kişi öldü … kişi yaralı
O an belki duyar belki duymayız
Belki görür belki de görmeyiz
Nasıl da yakıştırdık ölümü herkese
Beş onbeş yirmibeş yaşında
Kırk yaşında yetmiş yaşında
Herkese her an her yerde yakıştırdık
Zamanı dedik ölümün zamanı
Ekmek yemek su içmek kadar doğal saydık
Hiç sormuyor sorgulamıyoruz
Sorarsak da cevap vermiyoruz
Bir de suçu kadere yükledik mi
Vicdanımız öyle rahat öyle rahat ki
Değmeyin keyfimize
Neden … yapılmadı ….bakılmadı
…. İzin verilmeseydi ….olsaydı
Bunları konuştuk
Sadece konuşmak için
Ne sorduk ne cevap verdik
Çünkü gönlümüz rahat
Suçumuz yok ki
Kabahat kaderin
Kaderinde böyle yazıyormuş
Kaderden kaçılmaz ki
Kader doğmadan yazılırmış
Biz çok masum ve günahsızız
İnandırdık ya vicdanımızı
Biz çok çok rahatız
Geçmiş olsun diyoruz
Ya … olsaydın ya … kalsaydın
Ya …seydin ….dın …din ….
Şükret haline …
Kaderinde bu varmış
Suçluyu bulduk bir kere
Biz sütten çıkmış ak kaşık
Bu yüzden çok rahatız
Baş sağlığı diliyoruz
Emir Allahın (kaderin)
Başın sağ olsun
Allah başka acı göstermesin
Allah sabır versin
Oysa ateş bir kere düştü mü bir yere
Bir daha sönmez asla
Yandıkça yanar korlanır
Korlandıkça yakar kavurur
Suçu kadere atar
Üstüne bir de dilekler tutar
Sustururuz vicdanımızı
Oysa bir sorsak nedenini
Bir anlatsak kendimize
Hep boşuna konuşmak yerine
Bir kere dolusuna bir şeyler yapsak
Kandırmasak bizi
Neden öyle kolay öyle basit ki
Kaderin değil de bizim suçumuz olduğunu
Bir itiraf edebilsek bize
Bir bulsak o yüreği ömrümüzde
Ölümü bu kadar yakıştırmayız
Bu kadar suçlamayız o masum kaderi
Bu kadar kandırmayız o gariban vicdanımızı
Bu kadar ucuz sanmayız insan hayatını
Bu kadar basit harcamayız canlarımızı
Bu kadar değersiz kılmayız kendimizi
Sadece vicdanımızı özgür bıraksak
Kandırmasak onu yön bulur kendince
Çözeriz tüm bu sorunları
Bu kadar kolay benimsemeyiz ölümü
Kafa tutarız o yollardaki her metreye gizlenmiş canavara
Elif KAYA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Baş Kanım
Köyümüz köydü hocası hacısı muhtarıyla
İnsanları insandı atası ötesiyle
Vicdanları huzurları soruları cevapları vardı
Ha deyince el ele
Okul cami yol sokak yapardı
Dağ taş yıkardı imeceyle
Öğretmenleri kıymetliydi çünkü öğretmendiler
İmamı imandı onun da yeri vardı
İlim irfan gerek der yarına bakardı
Bir gün bir başım olsun dedi
Tuttu üstüne bir de oy verdi kırılası eliyle
Sandılar başları göğe ererdi
Bir de baktılar eyvah iş işten geçti
Kabirde ataları üst üste yatıyor
Tek sorun önce ölen altta kalıyor
Yetmiş yıl önce okulları öğretmenleri vardı
Başkanla yerinde yeller esiyor
Biri ev yapar o gelir yıkar
Hastayı sevmez özürlüyü garibanı hoşlanmaz
Yanılıp şaşıpta bir el uzatmaz
Korkma dokun ısırmazlar başkanım
Okulu yıktı yerine
Nikah yaptı onbeşinde çocuklara
Sayende çocuklar ana baba oldu başkanım
Dağdan derelere sular akardı
Kar tadında zemzem tadında
Onu da millete sattı başkanım
İçtikleri suyu da kursaklarına tıktı başkanım
Bir de hizmet yaptı döşedi boru
Rezil etti dünya aleme köyü
Arada iki de işçi gitti
Kargalar gördükçe gülüyor başkanım
Başkanım geldi geleli hesap yapıyor
Bir tarlayı atıp beş tarlayı tutuyor
Ne var ne yok hamuduyla yutuyor
Yatağında çok da rahat yatıyor
Göbek de bu yüzden oldu başkanım
Oy zamanı geldi kapı geziyor
İsteyene elbise isteyene makine veriyor
Bazen de bayağı ağırdan gidiyor
Nasılsa enayiler yutuyor
Sen bildiğini oku başkanım
Beklediler beklediler beklerken beklediklerini unuttular
Bu işler unutturmakla olmaz başkanım
Bu işler aşırmakla araklamakla olmaz başkanım
Can diye güvendiğin bir nefes
Bir bu dünya sonra da ahiret var başkanım
Elif Kaya
Elif KAYA
Felek Ne İstedin Benden
Yüzüne gülüp ardına kuyu mu kazdım
Yolunu kesip kuyruğuna mı bastım
Yel olup da kolun dalın mı kırdım
Dururken yurdundan yuvandan mı ettim
Allahın verdiği canına mı kast ettim
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Elini uzattın da kolunu mu aldım
Yolunda budak olup gözüne mi battım
Döndüm de bir kez kem gözle mi baktım
Kor olup düştüm de yüreğin mi yaktım
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Çekemem bak seni öyle yüklenme bana
Bırak ölem dedim ölümü de çok gördün
O zaman bir gün gülem dedim güldürmedin
Ya suçum söyle ya seni sevem dedim
Yoksa bırak bu diyarları terk edem dedim
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Bir yuva kurdum baykuş tünettin damına
Kara bulutları taç yaptın daim başıma
Dağlar dayanmaz oldu bak bu ahıma
Ben tükendim ah felek artık son safha
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Gamı tasayı yoldaş ettin bana
Hüznü yalnızlığı ölümüne gardaş ettin bana
Dayanacak ne sabır ne yürek kaldı bende
Geçmişimi geleceğimi talan ettin felek
Nedir bu zalimliğin ne bu zulmün ahın
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Kader suçum ne benim söylesene bana
Elif Kaya
Elif KAYA
Doğrusu
Ne analar gördüm eli ayağı öpülesi
Ne babalar gördüm kulu kölesi olunası
Ne atalar var uğruna ölünesi
Ne analar babalar var tenini toprak doyurası
Çocuk hasta olmuş hiç elini koymamış alnına
Hiç açmamış kollarını açabildiğince sarılsın ona
Hiç tutmamış elinden hadi bakkala gidelim
Hiç bakmamış üstüne başına yırtık ayakkabısına
Bunlar eskimiş mi ne yenisini alalım sana
Hiç atmamış kucağına bak bu çikolata senin
Hiç bindirmemiş omzuna bak koca adam oldun
Hiç vermemiş eline harçlık bak bunu senin için kazandım
Diyor ya hani bir de ben babayım
Aslında çok güzel laflar nasihatler ediyor
Bir konuşmaya başlayınca insanın ağzı açık kalıyor
İşine sıkı sarıl adam gibi adam ol diyor
Ama düşünmüyor ki üzüm üzüme baka baka kararır
İnsanlara nasihat değil örnek olabilmek gerekir
Oysa her gün evine bir gelişi var ki
Kah içmiş kah düşmüş kah yıkılmış bir yol ortasına
Ya da bir duvar dibine yanına almış bir iki şişe
Naralar atıyor konu komşu tuh diyerek bakıyor
Bakın lan bakın ben babayım ben kocayım ben adamım
Eve her girişinde orayı cehenneme çeviriyor
Saygı sevgi duyun bana diyor sallana sallana
Bilmiyor ki ısmarlama olmaz bunlar hak edersen alırsın
Böyle ana babaların tenini ana baba olamadan toprak doyursun
Elif KAYA