Manzarayı Umumi...
Köylüde sakal, şalvar! ne suç olur ne günah
Lakin üniversitede baş örtmek mi?
Kur'an kursu açmak mı? Anlamadıkça oku!
İmam hatip, kolej mi? İrtica feci korku...
İmam; namaz memuru, cemaat; has vatandaş
Gözler bakar kör gibi; ne duygu var ne de yaş!
Hutbe, vaaz... kuru laf; "bilmem ne haftası" var
Kalbler taştan da katı, görünmez yaftası var!
Kur'an dinliyor mel mel... ne diyor haberi yok!
Kafa boş, yüreği aç! Yalnızca işkembe tok!
Ne farkı var hayvandan; Kur'an der; ondan denî
Üstelik kalkmış bir de geçiniyor medenî...
Kürdü Türke kırdırıp, Kürdü Türke düşman et!
"İnneme'l mü'minûne ıhvetun!" derken âyet!
Arap; aceme düşman, çerkez laza yan baksın!
Parçala böl hepsini... kim isterse kulp taksın!
Oyun içinde oyun; parçala böl ve yurt!
Koskoca bir ümmeti; futbol, müzikle uyut!
Hacca gitsin karışma; namaz, oruç bana ne!
Lakin cihat sakın ha! İrtica var bahane...
Kalkmalı uyanmalı, bozmalı bu oyunu
Ah bir gayrete gelsek; gelir bu işin sonu
Yeter bitsin bu oyun; Tevhid'de birleşelim
Yoksa daha çok sürer; Lâ yenfâ kellim kellim!
Ruhda diriliş olsun; kalp kafa izdivacın...
İslam'ı hakim kılmak; olmalı tek amacın!
Hem senin dirilişin; hem ümmet tüm yek vücut
Hakkı âli tutarak, bâtılı kökten kurut!..
İşte ancak o zaman... namaz; miracın olur
Kur'an derdine derman... oruç; ilacın olur
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Bir Sultan'ın Kapısında...
Yaşarmaz bir gözümle, kızarmaz bir yüzüm var
Sen Sultansın ben gedâ... ah Sultanım el aman!
Topallayan bacağım, dermansız bir dizim var
Havl sana, kuvvet senden, değilse hâlim yaman!
Günah yüklü bir beden, Hakk'dan uzak özüm var
Eğer rahmet etmezsen, aman ki aman, aman!
Karakış fırtınalı, alev alev yazım var...
Gönül dünyaya meftun, lakin dünya toz duman
Kaplumbağa misali kımıl kımıl hızım var
Derim; varam menzile! Acep bilmem ne zaman?
Bunca derdin içinde bildiğim bir sözüm var
Sabır zafere kapı, en başta mutlak iman!
Biliyorum aşikâr, tüm dertlere çözüm var
Bir eteğe yapışmak; sahib-i mülk ve sâman
Mehmet Ali KULAT
Gün Ola...
Tohum toprağa düşende...
Gün ola harman istiyor!
Gönül ki nâra düşende
Yanmağa ferman istiyor!
Yol ki çetinlerden çetin...
Kula sabır, kalbde metin
Dirilişi bu milletin!
Koç ola kurban istiyor!
Dirilten O! Çürüten O!
Nice burnu sürüten O!
Kaldırıp da yürüten O!
Kulluğu kuldan istiyor!
Yeis bitti, geldi ümit.
Geldi bahar... toprak münbit
Dilde tekbir tesbih, tahmid
Ayaklar derman istiyor!
Hücre hücre her zerresi...
Kulluk kulun vazifesi
Zikir ola her nefesi,
Rabb; kuldan iman istiyor
Nazar kıldı nice velî
Bak çağladı iman seli
Elbet çıkar üç-beş deli
Çaresiz SULTAN istiyor!
Zaman herkeste izâfî
Dert Allah'tan Allah şafî
Tüm herşeye Allah kafi
Gayriyi şeytan istiyor
İman takikî olmalı!
Amel hakîki olmalı!
İhlas tabiki olmalı!
İllâda aman! istiyor
Yalnız O'na kul olmalı...
Yalnız O'nunla dolmalı...
Herşeyi O'nda bulmalı...
Tüm herkes O'ndan istiyor
Mehmet Ali KULAT
Kutlu Oluş...
Dertler dizi dizi; iş sıra sıra...
Herkes gülüyordu, bakıp bunlara
Kıştan sonra bahar! dedi; inandı
Kanmadılar tipi, boran ve kara
Ümitten ümit yok! Her şey seraptı
Her taraf virane, her şey haraptı
Dileyen diledi... vakt oldu tamam
Gönül mimarları işbaşı yaptı
Birler bin oluyor, dileyince Hakk
Doğdu ufuklardan bir Nur'lu şafak
Makamlar ötesi en kutlu makam
Peygambere ümmet, Rabb'e kul olmak
Yeni bir diriliş, yeni bir ülkü
Kudretten besteli yeni bir türkü
Uhud yamacından tatlı tebessüm
Bu kutlu oluşu muştular çünkü!
Mehmet Ali KULAT