Eğitim Sitesi

Öksüz Şiiri

Öksüz

Annem hani seninle acılar yaşar ağlardık

Bazen aç bazen tok yatardık

Birbirimize sarılır saatlerce kalırdık

Yüreğimiz dağlanırdı korkudan susardık

Sen kollarına alır sıkıca sarardın

Melek olur ninni olurdun

Gözlerin ilaçtı derdime çare olur

Huzur olur güven olurdun annem



Hani beni bırakmayacaktın söz vermiştin

Bir gün hiç bir şeyi düşünmedin öylece gittin

Beni kime bıraktın kime güvendin

Sensiz ne yaparım nasıl yaşarım

Ortaya bırakıp gittin ya annem

O gün ben öksüz yetim kız oldum



Kendimi yıkayamadım tarayamadım saçlarımı

Böcekler olmuş kestiler

Bazıları uzun bazıları kısa

Yetimin saçı böyle olurmuş biliyor muydun



Kazağım sökük şalvarımın dizi yırtık

Çorabımın da ökçesi delinmiş

Ayakkabılarımla çok dolaşmışım bilmeden uçları açık

Öksüzün üstü başı böyle olurmuş biliyor muydun annem



Şimdi yatağımda senin kokun yerine ıslaklığın

Sıcaklığın yerine kabus ve öksüzlüğüm var

Çocuklar söyledi kötü kokuyormuşum

Yetimlerin kokusunu biliyor muydun annem



Bayram geldi annem birileri fistan aldı bana

Sevapmış bayramda öksüz giydirmek

Bir de ayakkabı vardı biraz büyüktü ama olsun açık değiller

Elime şeker de verdiler anlamadın tadını yoktu ki

Yetimlerin bayramı buruk yüreği yanık olurmuş

Şekerleri şekersiz olurmuş biliyor muydun annem



Bu gün okul açıldı defter kalem çantam var

Komşular verdi çocukları kullanmıyormuş

Önlüğümü giydim tam bana göre oldu

Bir saçlarıma takacak kurdelem

Birde kurdele takacak saçlarım yok

Hani kesmişler di ya tutam tutam



Okulun bahçesi tıklım tıklım

Anneler babalar çocuklar

Bir köşeye çekildim sessizce seni babamı aradım

Ne gelen var ne giden

İçime akıttım gözyaşlarımı

Biliyor muydun böyle olurmuş yetimin ilk okul günü annem



Beslenme dersimiz var arkadaşlarım açtı oyalı peçetelerini

Pasta börek çörek sütleri var

Ben açamadım naylona sarılı akşamdan kalan ekmeğimi

Usulca çantama koydum ben acıkmam dedim

Başımı sıraya yasladım öylece için için ağladım

Bak böyle oluyor yetimin beslenmesi biliyor muydun annem



Anne bu gün bir el uzandı okşadı saçlarımı

Kucakladı sıkıca sarıldı gözlerimin içine baktı

Bir an seni sandım sokuldum sarıldım

Öyle kalmak istedim sonsuza kadar

Geri çekildi kollarını çekti öylece kalakaldım

Bu kadar olurmuş öksüzün sevinci annem anladım



Anne yine sağnaklar yağıyor şimşekler çakıyor gök gürlüyor

Kimse korkma geçecek demiyor koynuna almıyor

Ben yağmur altında şimşek parıltısında yalnız

Gözlerimi kulaklarımı kapadım

Başımı dizlerimin arasına sakladım

Sensiz korkuyorum seni istiyorum annem



Anne ağlamak istiyorum hıçkıra hıçkıra sonra vazgeçiyorum

Gözyaşımı yüreğime akıtıp saklıyorum

Yalnız olduğumda ağlıyorum

Korkuyorum sana kızacaklar

Bu öksüzü neden nasıl kime bıraktın

Annem seni çok özledim

Yanında olmak o toprağın altında da olsa

Koynunda uyumak istiyorum

Annem seni çok özlüyorum



Elif Kaya



Elif KAYA Şiirleri

  

Tuana İrem şiir çok güzel çok sevdim.Elif KAYA çok güzel şiirler yazıyor.İnsanın okuyunca ağlayası geliyor.Okuyunca çok duygulandım.

fatmagül taş çok güzel yazmışsın

isimsiz canim bcnm cok iyi basarilarin devamini diliyorum

Happy MUSİC Gerçekten de çok güzel bir şiir çok içten ve bu şiiri okuduğumda çok ağlıyorum

Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

Pişmanlık

Yanmalı mı geçen zamana

Pişman olunmalı mı bilmem

Arada bir de olsa dönüp

Derin bir iç çekerek bakmalı mı

Yoksa hiç yaşanmamış mı saymalı



Ne kadar çok şey var hatırı sayılacak

Sıcacık yürekler düşler hayaller umutlar

Bakarken içi gülen gözler

Durması için dua edilen zamanlar

Bir tas sıcak çorba bir fincan kahve



Biz ne kahveyi sevebildik ne de zamanı

Ne kahvenin hatırını saydık ne zamanın değerini bildik

Ne sevgiyi sevdik ne mutluluğu özledik

Hepsini öyle umarsız savurduk ki bozduk dağıttık

Kalanları yüreğimizin en kuytu köşelerine hapsettik

Yok ettik tükettik yok olduk tükendik

Hüzün olduk hazan olduk viran olduk

Sonbaharda dalından kopmuş sararmış

Sele karışmış bir çift yaprak olduk





Elif Kaya


Elif KAYA

Köyüm

Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu

Kışları sert boyunca kar gecesi ayaz

Fırtınası dağları taşları söker yıkar

Baharı bahardır çiçekler kokar

Dereleri çağlayan köpük köpük coşar

Koyunu kuzusu ağıllar dolusu

Çobanları karabaşlar

Koyun kuzu meleşir ta yüreğinin içini titretir

Yazları ekini elması kirazı şeftalisi

Buz gibi taze nefes havası

Düğünleri bayramları sevenleri sayanları

Güz ekinler derilir sergiler serilir

İnsanları da mevsimleri gibidir

Bahar kokar mis kokar duyguları his kokar

Fırtına koparır ayaz tutar buz tutar

Sis tutar pus tutar yas tutar

Yazları eli açık cömerttir sınırsızca

Bir mevsim güzdür yaprak döker çiçekleri solar

Hazan olur viran olur ümitler solar

İşte o mevsimler köyümün son mevsimi olur

Hezeyanı heyelanı olur

Bahar kokmaz fırtına kopmaz

Pus tutar sis tutar ve sonuçta cehalet yutar

Köyümü ta yüz yıl öncesine götürür

Elleri tutmaz gözleri görmez aklı ermez olur

İşte bu mevsim köyümün son mevsimi olur

Okul nedir neye gereklidir bilmez

Çocuk nedir ne için yapılır düşünmez

Gelecek nedir neler yapılmalı sormaz

Sisler kara dumanlar çöker başlarına ayaklarına yüreklerine

Ne yol bulur ne yön ne de yarın düşünür

İşte bu mevsim köyümün hiçliği olur

Sesi yürekleri dağlayan karabaşa teslim bir köy olur

O köy işte böyle bir köyüm olur


Elif KAYA

Umutsuz

Bu gün her şeyi sildim

Yaşadıklarımı duygularımı

Yakıp kül ettim hayallerimi

Bu gün onu gördüm

Yabancı hiç tanımadığım birisi

Öncesi bir iki kez karşılaşmışlığımız var sadece

O da mecburiyetten

Kuru tutuk zoraki bir merhaba

Yüzü soğuk ve yabancı

Bakmadım yüzüne bakamadım

Kırılmışlıktan pişmanlıktan ve utanmaktan

Şöyle bir göz ucuyla

Çizgilenmiş alnına ağarmış saçlarına baktım

Donuk soğuk bir hoş geldin

O da mecburiyetten

O da bakmadı bakamadı

Bilmem utanmaktan bilmem pişmanlıktan

Bekledim gitme kal desin

Ne o söyledi ne ben bekledim

Bekli de umutsuzluktan

Hoşçakal bile demedim diyemedim

Sesiz sedasız usulca ayrıldım

Geçmişi hapsettim yüreğimin derinliklerine

Bir daha çıkamazlar ki artık gün yüzüne

Güneşli günlere


Elif KAYA

Öksüz Şiiri