Tohumcuk
Bir yerlerde saçılmış bir avuç toprakla tohumcuk
Toprak susuz tohum susuz ümitsiz
Ne yok oldular ayaklar altında
Ne can buldular karanlık kuytu köşelerde
Susuzluğa bulunmuşluğa inat
Direndiler yıllarca yeşerme arzusuyla
Bir gün bir yağmurla fırtına
Karıştırdı tohumu toprağa
Islandılar bir damlada
Toprağa tutundu tohum
Ağırdan ağırdan gizlice
Yeşerdi kendince için için
Filizlendi oracıkta
Kök saldı boylandı
Yapraklandı çiçeklendi zamanla
Kuru bir tohum kuru bir toprakta
Can oldu bir damlacık can suyuyla
Hayat oldu yaşam oldu
Bir avuç toprak bir tohumcuk bir damla can suyu
Ümidin bittiği yerden yeni bir ömür oldu
Elif KAYA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ecelim
Ne umutlarla geldim sana
Sen benim için sığınacak bir liman
Yaslanacak bir dağ olacaktın
Tüm kötülüklerden koruyacak bir melek
Zorluklarda güç kuvvet olacaktın
Hayalimiz umudumuz planımız beraber olacaktı
Hani bir ömrü paylaşacaktık
Yemin etmiştik iyi günde kötü günde beraber
Destek olacağımıza birbirimize
Sana geçliğimi ruhumu bedenimi verdim
İki tane bebeğimiz canımız kanımız
Ortak hayat bağımız kopamaz derdim
Bilemezdim ki bir gün senin ecelim olacağını
Elif KAYA
Töre
Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü
Evin gözbebeği
Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde
Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle
Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu
O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya
Büyükler söz verdi namus temizlenecekti
Yoksa ne derlerdi konu komşuya
Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne
Bir candan daha değerli değillerdi ama
Namus vardı ya ortada
Aradılar buldular haber saldılar töreden
İnanmadı biliyordu da inanamadı
Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine
Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye
Aslında şaşırmadı da inanamadı
Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi
Hayır demedi olacakları bile bile
Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi
Yirmibir bıçak darbesi tam can evine
Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona
Korumaya çalıştı olabildiğince
İki ay sonra bir kızı olacaktı
Kim dinlerdi ki onu töre namus varken
Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta
Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa
Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı
Yürekten midir bilinmez ama
Kime ne ki can benim töre benim namus benim
Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa
Elif KAYA
Umutsuz
Bu gün her şeyi sildim
Yaşadıklarımı duygularımı
Yakıp kül ettim hayallerimi
Bu gün onu gördüm
Yabancı hiç tanımadığım birisi
Öncesi bir iki kez karşılaşmışlığımız var sadece
O da mecburiyetten
Kuru tutuk zoraki bir merhaba
Yüzü soğuk ve yabancı
Bakmadım yüzüne bakamadım
Kırılmışlıktan pişmanlıktan ve utanmaktan
Şöyle bir göz ucuyla
Çizgilenmiş alnına ağarmış saçlarına baktım
Donuk soğuk bir hoş geldin
O da mecburiyetten
O da bakmadı bakamadı
Bilmem utanmaktan bilmem pişmanlıktan
Bekledim gitme kal desin
Ne o söyledi ne ben bekledim
Bekli de umutsuzluktan
Hoşçakal bile demedim diyemedim
Sesiz sedasız usulca ayrıldım
Geçmişi hapsettim yüreğimin derinliklerine
Bir daha çıkamazlar ki artık gün yüzüne
Güneşli günlere
Elif KAYA