Valentina II
İyi bak Valentina
Kalbimiz gibi karanlık bir gece daha
Yıkanalım ki bu karanlıkla
Aydınlık aldatamasın bizi
Nur topu meçhullerimiz olsun aldanmışlıklarımızdan
Namlusunda can verelim derme çatma şiirlerin
Zihinlerimiz kaybolsun tümcelerin karanlık dehlizlerinde
Benliğimiz çırpınsın lügatlerin dar menfezlerinde
Vebali olalım tanımadığımız şehirlerin
Nasılsa her yer kükürt kokusu
Nasılsa Dünya kan ter içinde
Sevmek haritası kayıp bir define
Yalnızlaştık düşlerimiz kalabalıklaştıkça
Ne mi diyorum Valentina?
Rüyalarımızın billur taşlı avizesi çökmüş üzerimize
Ah dökülebilseydik kendimizden
Gecenin kirpiklerinden dökülen şu yağmurlarlar gibi
Yüreklerimiz öğütmeseydi kendisini
Mademki bu kadar iyi biliyoruz rakamları
Bir lokma daha az ısırsaydık keşke Dünyayı
Yaşamak dediğimiz dağınıklığımızı toplama çabası
Ne mi diyorum Valentina?
Boşver!
Hadi aklayalım kendimizi gecenin karanlığıyla!
Murat Halıcı
Murat HALICI Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Anlat
Parçalarıma nefes ver
Sükutuma ses
Utanırım konuşmayı bilirsen
Öğrenirim bile
Hayal bile kurmaya çalışırım istersen
Oyun hamuruyum topu topu
Şehirlerin kusmuğu
En rezil kelimelerle yazılmış bir şiir
Dize dize kepazelik
Pişmanlıklarım hepten siler atar beni
Bir iki duam var gülümseyen annemin öğrettiği
Pejmürde iyi niyetlerim bir kaç
Bir türlü gelmeyen bir yolcu beklediğim
Bir istasyondayım nereye gitsem bilmediğim
Mırıldandığım şarkılarla ilgim yok
Haklı olduğuma dair hiç bir konuda hiçbir delil
Güzel bahçeleri anlatma limon ağaçlarını akasya çiçeklerini
Yaralarımı anlat kötü niyetli olmadığıma delil
Akılsızlığıma şapşallığıma sadece
Gözlerim yaşarmıştı sanki bir kaç türküde
Kendime sütre yapışımı korkularımı
Sütre gerilerinde kendimle savaşımı
Bir kaç renkle baharlar kurmaya çalışımı
Çocukluğuma in saçlarımı okşa
Bütün yalancı fısıltıları bir ninniyle uyut
Gözbebeklerimde görmelisin hayatın yırtılmadığı zamanları
İğde ağacını zambakları söğütleri dallarını salkım saçak ruhuma uzatan
Kırmızının yansımadığı göğü
Çığlıkların çarpışmadığı birbirine
Çocukluğuma in beni gör
Umutlarım henüz beni kusmamışken
Sımsıkı tutuyorken tertemiz kalbimin elinden
Küçük dünyamı parça parça sırtımdan düşürdüğüm zamanları
Bir dizi seri cinayete kurban gittim işin aslı bu
Bir sabinin kanı üstüm başım
Sabilerin çığlıkları
Baharları anlatma artık bana
Kabuk bağlamışken bedenimde
Küçük bir kalbin yaraları
Murat Halıcı
Murat HALICI
Ben Şairim
Ben şairim.
Beşik kertmesiyim yalnızlığımla.
Nefesim hasret kokar.
Ben şairim.
Aşkı öğrenmedim yarin kucağında.
Çifte kavrulmuştur yüreğim,
aşk ocağında.
Gözyaşlarım bölüşür yüreğimi,
ve beynimi kelimeler.
Pencereler gözlerim gibi puslu.
Sağlam sandığım kalbimde bir korku.
Bilmiyorum cesurmuyum korkakmı.
Ya da zekimiyim aptalmı.
Hiçbir şeye sahip değilken her şeyi kaybetmeinin korkusu.
Ve havada hala teninin kokusu.
Ellerimde tütün,
Kalbimde zifir.
İçtiğim sigarada yatıştırmıyor artık sinir uçlarımı.
Hayatın kendisi unutturuyor hayatı.
Zaman dediğin ömür törpüsü.
Ve ben şairim
Kelimelerledir gülmemde ağlamamda.
Sen gittiğinden beri,
şafağı tutarım perçeminden,
sevişirim mor duvaklı dağlarla.
Beynimde bir sancı,
bıçak saplanmış gibi.
Ah bulamadığım cümle,
seni bir bulsam yari bulmuş gibi sevineceğim,
Ve o an,
yazdığım bütün şiirleri beynimden sileceğim.
Her köşe başında yok olan umut.
Fotoğrafların söndürmüyor, körüklüyor hasretimi.
Sen gittiğnden beri güzel kadın.
Ben kelimelere sığındım.
Merhametli olmasa da her biri.
Ve ben şairim,
Beşik kertmesiyim yalnızlığımla,
Nefesim hasret kokar.
Ve ben şairim,
aşkı öğrenmedim yarin kucağında.
Çifte kavrulmuştur yüreğim,
aşk ocağında.
Murat HALICI
(Tehlikeli Şiirler isimli kitabımdan)
Murat HALICI
Madam Petri
Ah Madam Petri!
Hiç bir yere tutunamayan sesinizde
Akıp gitti yine öfkeniz
Menekşeler tutarken köşe başlarını
Güneş sırmalı şalını toplamaya başlıyor yavaştan
Ve her şey sil baştan
Lille’de de aynıydı bu vakitler bulutların küskünlüğü
Ve siz yine yanlış yerlerinden tutup
Geçmişi geleceğe perçinlemekle meşguldünüz
Nezaketini bırakmıştı akşam üstü
Üstelik caddeler, sokaklar da size uymuştu
Bilmiyordu hiç kimse ne yükleniyordu limandan
Ve ne yüklediğini yaşadığı andan
Oysa ne kadar uğraşsak beceremezdik güller gibi ağlamayı
Ve ben acemiliğinize vermiştim Madam Petri
Yaşamak konusundaki
Ah Madam Petri!
Biriktirir mi eksiltir mi zaman bizi?
Ölçüyle verilmiyor ki hayat
İyiler önde, çürükler arkada oluyor çoğu zaman
Her gün ölüyor bir sonrakini doğururken
Günahlarının bedelini öder gibi
Ve biz kucağımızda buluyoruz yeni doğmuş bebeği
Mutluluk ipli bir kukla
İnanın mutlu olmazdı çöl, yağmura boğulsa.
Ah madam Petri!
Hayat hoşlanmaz eteklerinden çekiştirilmekten
Ya asıl esaretse
Kafeslerimizden öykündüğümüz gökyüzü?
S/aklanamayız ki kendimizden
Bulamayız da kendimizi
Ah Madam Petri
Ne kadarımızı bulmak istiyoruz ki?
Murat Halıcı
Murat HALICI