Vücudun baş ve göğüsten sonraki üçüncü ana kısmı.
Üzerleri henüz kapanmamış olan petek gözlerindeki yumurta ve kurtçuklar. Bkz. Kapalı gözlü yavru.
Kovan içinde balın azaldığı ve merada balözünün olmadığı durumda, arıların ümitsizliğe kapılarak bir miktar bal, çiçektozu ve yavruyu bırakarak kovanı terk etmesi.
İlkbaharda arıların faaliyete geçtiği sıralarda görülür. İshale yakalanmış arılar, koyu sarı, yapışkan, sulu ve pis kokulu bir pislik çıkarırlar. Uzun zaman içeride kapalı kalmak, arıları ekşimiş veya bozulmuş şuruplarla beslemek, rutubet, soğuk veya kışın kovanlarda yeter derecede bal bulunmaması dolayısıyla arıların polenlerle beslenmeleri hastalığı meydana getiren başlıca nedenlerdir.
Açıklamalarıyla 345 Arıcılık Terimi
Mikrobik olmayıp, yavru üşümelerinden oluşan çürüklük.
Afrika kıtasında yaşayan hırçın ve saldırgan arı ırkı. (Apis mellifera adansonii)
Bir arılıkta uzun süre aynı kovandan veya aynı hattan gelen arılardan çok sayıda ana arı üretilmesi veya üretilen ana arıların, suni dölleme yöntemiyle aynı hattın erkek arılarıyla döllenmesiyle yapılan ana arı üretimi.
Meyve bahçelerinde ve seralarda sebzelerin tozlaşmasında da (döllenme) kullanılan, sadece siyah rengi olduğu gibi sarı, siyah, beyaz renkli kuşakları olan uzun tüylü (kıllı), Dünya da bir çok türü bulunan, tombul arı türü.
Arıların tehlike anında salgıladığı koku.
Bacillus larvae adlı bakterinin sebep olduğu tehlikeli ve dünyanın her tarafında yaygın olarak görülen bulaşıcı, bakteriyel bir yavru hastalığıdır.
Amitraz temas ve solunum yolu ile etki eden triazapentadien türevi (formamidin) bir insektisittir. Amitraz varroaya solunum yoluyla etki edip felce yol açarak ölümlerine sebep olur. Amitraz dış parazitlerden bit, pire, kene çeşitleri ve uyuz etkenleri üzerinde birinci derecede etkilidir.
Koloninin üreme organları tam gelişmiş dişi bireyi.
Ana arısız koloninin kuluçkasız kısmında veya ana arısı olan bir koloninin ballık ve kuluçkalığı arasında ana arı ızgarası koymak suretiyle, ana arıların ayrı kafesler içinde belli bir süre korunması.
Ana arının kovan içindeki çalışma alanını sınırlamak üzere kuluçkalık ve ballık arasına yerleştirilen; paslanmaz veya gıda tüzüğüne uygun plastikten yapılmış, 4,1 - 4,2mm. aralıklara sahip ızgara.
Plastik, ahşap gibi malzemelerden yapılmış, ana arının geçici bir süre tutulduğu veya taşınmasında kullanıldığı en az bir yüzünde sinek teli olan küçük kutu.
Ana arı kokusu (Ana arı feromonu)
Ana arıların başlarında bulunan mandibular bezlerinden salgıladıkları ve işçi arıların yumurtalıklarının gelişmesini ve kolonide yeni bir ana arı yetiştirmelerini önleyen, koloni birlik ve düzenini sağlayan biyokimyasal bileşikler.
Arıların anasızlık, ana yenileme veya oğul verme durumunda ana arı yetiştirmek için peteklere yaptıkları yaklaşık 2 - 2,5 cm. uzunluğundaki iri göz.
Ana arının doğduğu yılı belirtmek amacıyla kullanılan; beyaz, sarı, kırmızı, yeşil ve mavi renk kodları. Sonu 1 ve 6 ile biten yıllar beyaz, 2 ve 7 ile biten yıllar sarı, 3 ve 8 ile biten yıllar kırmızı, 4 ve 9 ile biten yıllar yeşil, 5 ve 0 ile biten yıllar ise mavi ile gösterilir. İlgili renk işaretleri, tercihan kokusuz boyalar ana arının sırtına uygulanarak ya da plastik pulcuklar yapıştırılarak uygulanır.
Ana arı yüksüğü (Ana arı gözü)
Ana arı üretiminde ve arı sütü üretiminde kullanılan, balmumundan veya plastikten yapılan, iç çapı 8,5 - 9 mm. olan çanak. Arıların ana arı yapmak için oluşturduğu meme başlangıcı.
Ana arının kovanı terk etmemesi veya kovanı terk etse de uzağa uçamaması için, ana arının bir kanadının yarısının kesilmesi.
Diğer Arıcılık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Arıcılık Terimleri Sözlüğü