1- Prehistorik çağlardan itibaren Ege çevresinde uygulanmış, kısa tarafında giriş bölümü olan ön dehliz ve dikdörtgen bir odadan oluşan ev tipi. Yunan tapınağının prototipi.
2- Dikdörtgen planlı, etrafı surlarla çevrili yapılara verilen ad. İlk defa Akhalar döneminde yapılmıştır.
Bu tipin zemin şeması altıgen, sekizgen veya yuvarlaktır. Üstleri kubbe ile örtülüdür.
Genel anlamda cami. Anadolu'da minberi olmayan, vakit namazları için kullanılan küçük camiler.
Dor düzeninde baştaban üzerinde yer alan kabartmalı, kabartmasız, kare ya da dikdörtgen taş levhalar.
Açıklamalarıyla 574 Arkeoloji Terimi
Mezar taşı. Yüksekliği eninden uzun, dik bir biçimde zemine yerleştirilen taştan levhaya verilen addır. Her çağda ve her bölgede ayrı tip özellikler gösterirler. Stel kabartmaları ölüyü tanıtan sahneler gösteririler. Çoğunlukla üzerinde yazıt vardır. Bunların yardımıyla geçmişte yaşamış insanları, onların kültür ve gelenekleri, ekonomik yaşamları hakkında bilgiler edinebiliyoruz.
Mısır hiyerogliflerinde 700'den fazla işaret bulunmaktadır. Bu yüzden de okuma yazma oranı düşüktür. Çünkü hiyeroglif bir harf yazısı değildir. Birbirinden kolaylıkla ayırt edilebilecek yüzlerce sembolden oluşur. Her işaret belli bir sesi veya nesneyi temsil eder. Bu yazı soldan sağa veya sağdan sola ya da yukarıdan aşağı yazılabilir, okumak için ölçüt sembollerdeki insan ya da hayvan figürlerinin baktıkları yöndür. Kimi işaretler bir harfe, kimileri iki, kimileri de üç harfe bazılarıysa bir kelimeye karşılık gelir.
Cami ve mescitler ile namazgâhlarda kıble yönünde belirleyici mimari öğe. ımamın önünde durduğu bölüm. Genellikle etrafı çerçevelenmiş, duvarda küçük bir girinti biçiminde yapılmıştır.
Bazı taşların yapısında bulunan, prizma biçiminde ve mikroskopla görülebilen billurlar.
Söke-Balat sınırları içinde kurulan antik dönemin en önemli İon kentlerinden birisi.
Eski Tunç ve Demir Devri'nde Anadolu'da kullanılan, 0,49 kilograma eş değer ağırlık ölçüsüne verilen ad.
Camilerde cuma namazında hutbe okunan yer. Genellikle birkaç basamak yükselen bir mimari öğe. Kapı, basamak, basamak korkulukları, köık ve külah (taç) bölümleri bulunur. Ağaç ya da taştan olabilir. Çok basitlerinden çok bezemelilerine kadar değişik türlerine rastlanır.
Arthur Evans'ın Girit'in efsanevi kralı Minos'tan türettiği ve Yunanca konuşanların gelişinden önce Girit'te mevcut olan kültür ile yine Evans tarafından saptanan üç seramik dönemi için kullanılan ad.
Mitolojiye göre Girit'te labirentlerde yaşayan ve çocukları yiyen boğaya verilen isim. Bu boğa Atinalı kahraman Theseus tarafından öldürülmüştür.
Mitolojiye ilişkin her türlü olgu ve oluşumlar. Batı sanatında genellikle Yunan ve Roma mitolojilerinden konu alınmış yapıtlarda görülen nitelikler.
Dünyada olan tüm olayların tek bir neden bağlı olduğunu savunan düşünce sistemine verilen ad.
İnsanların ya da dilin tek bir kökenden türediğine inanan düşünce sisteminin adı. Karşıtı Çokkökencilik (Poligenesis)'tir.
Değişik renklerde sırlanmış levha ve parçaların alçı zemin içinde dondurulmasıyla elde edilen bir süsleme tekniği.
Sülüse benzeyen ancak daha fazla yatık ve uzun çizgileri olan büyük boy yazı üslubu.
Kademeli olarak taşmalar yapacak biçimde, aşırtmalı olarak yanyana ve üst üste gelen, üç boyutlu görünüm veren bir geçiş ve dolgu öğesi. Petek biçimi bir görüntü ile yarım kubbelerin içini dolgulayan İslam sanatı öğesi. (Sarkıtlı olanlarına istalaktit denilir).
Eski Mısır'lılar insanın öldükten sonra ruhunun yaşadığına ve o ruhun kendi vücudunu aradığına inanırlardı. Bu nedenle ölülerini yüzyıllarca bozulmaktan, çürümekten koruyabilmek, için özel işlemlerden geçirirlerdi. Mumyalama tekniği ile saklanan cesetlere mumya denir. Mumyalar mezar yapıları ve lahitler içersinde saklanırdı.
Diğer Arkeoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Arkeoloji Terimleri Sözlüğü