Bir organın boşluğu. Örneğin, beyinin çeşitli odacıklarından biri ya da yüreğin kanı atriumlardan alan odacıklardan her biri.
Özel bir problemle ilgili gerçeklerdir.
Birim zamanda meydana getirilen yavru sayısı ile ölçülen, bir bireyin ya da populasyonun üreme kapasitesi. Fertilite.
Herhangi bir küçük kese ya da boşluk.
Açıklamalarıyla 2079 Biyoloji Terimi
Yararsız, eksik ya da indirgenmiş. Atasal bir organizmada görev yaptığı halde sonradan körelen ve bir organizmada körelmiş olarak kalan homolog organ.
Lizozom oluşumunda sırasıyla ribozom, endoplazmik retikulum ve golgi aygıtı görev alır. Enzimler ribozomlarda sentezlenerek endoplazmik retikuluma verilir. Endoplazmik
retikulumun kanallarıyla golgi aygıtına taşınan enzimlerin etrafı bir zarla çevrilerek paketlenir. Küçük keseler hâlindeki bu yapılara vezikül denir. Bu veziküllerin bazıları hücre içinde kalır ve lizozom organeline dönüşür.
Küçük, parmaksı çıkıntılar. Özellikle bağırsağın iç duvarındaki gibi serbest yüzeyler üzerinde bulunan ince çıkıntılar.
İnce bağırsağın iç yüzeyinde bulunan ve sindirilmiş besinin emilmesini sağlayan, emme yüzeyini genişleten çok sayıda küçük uzantı.
Bitki hücrelerinde hastalık yapan, 400 e kadar ribonükleotitten oluşan, virüslerden daha basit yapılı organizma.
1-Sadece içine girdiği bir başka hücre içinde yeniden üreyebilen ve hücresel yapısı olmayan canlı. Virüsler bir protein kılıfı içindeki nükleik asitlerden ibarettir. Bazılarınınsa basit bir zarı vardır. Virüsler çoğalmak için, içine girdikleri hücrenin sentezleme yeteneğinden yararlanır.
2-Nükleik asitten oluşan bir merkeze ve bunu etrafında bir protein kılıfına sahip küçük enfeksiyon etkenli nesne. Konukçu bir hücre içinde çoğalabilir ve mutasyona uğrayabilir.
İç organlar.
Akışkanlığı az olan sıvı.
Bu teknikle canlının doğrudan doğruya sıvı ortamda incelenmesi sağlanır.
Derin nefes alıp verirken alınıp verilen havanın toplam miktarı.
Bir organizmanın normal metabolik faaliyetleri için küçük miktarlarda gerek duyduğu organik madde. Hayvanlar bazı vitaminleri yeterli oranlarda sentezleyemediği için besin içinde hazır olarak almak zorundadır.
Yumurta sarısı, yedek besin.Döllenme sırasında yumurtanın beslenmesi sağlayan mukopolisakkarit,protein ve yağ karışımından oluşan madde.
Bazı omurgalı embriyolarında sindirim sisteminin dışarıya doğru cep biçimindeki çıkıntısı. Yumurta sarısı etrafında gelişir ve onu sindirerek organizmanın yararlanacağı duruma getirir.
Hayvan yumurtalarında protein ve yağ bakımından zengin olan depolanmış besin maddesi.
Camsı ya da saydam. Göz yuvarlağının arka kısmını dolduran açık, geçirgen jelimsi maddeden oluşan kısma verilen ad.
1. Anne vücudu içinde ve yumurtadan gelişen canlı yavruya sahip olma. Yavru, besinini ya yumurta sarısından ya da embriyonik bir uzantı olan plasenta yoluyla bağlandığı anneden sağlar.
2. Yavrunun, bir plasenta varlığıyla, anneyle arasında besin, gaz, vb. alışverişi olarak gelişimini tamamlaması sonucunda, gerçek doğum yapan.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü