1. Ulusal sınırlar içinde kullanılan dilin farklı coğrafi bölgelerdeki söyleyiş biçimine ağız denir. Karadeniz ağzı, İstanbul ağzı, Ege ağzı vs.
● Her dil veya lehçenin kendi içinde ağızları vardır.
● Ağızlar halkın kullandığı doğal konuşma biçimleridir.
● Gelişmiş her dilin içerisinde yeni ve farklı ağızlar ortaya çıkabilir.
● Ancak, her dilin tek bir edebi ağzı vardır.
● Türkiye Türkçesinin edebi ağzı İstanbul ağzıdır.
2. Herhangi bir dil veya lehçenin daha çok söyleyiş (telaffuz) özelliklerine bağlı olarak oluşan mahalli kollarıdır. Her dil veya lehçenin kendi içinde ağızları vardır. Ağızlar halkın kullandığı doğal konuşma biçimleridir. Gelişmiş her dilin içerisinde yeni ve farklı ağızlar ortaya çıkabilir. Ancak, her dilin tek bir edebi ağzı vardır. Türkiye Türkçesinin edebi ağzı İstanbul ağzıdır. Örneğin; Türkiye Türkçesinin Erzurum, Trabzon, Denizli gibi çok sayıda ağzı mevcuttur.
Kalın kadın sesi.
Artikülasyon bir diğer adıyla boğumlanmadır. Ağız organları aracılığıyla sözcüklerin doğru şekilde ve doğru zamanlama ile çıkması anlamındadır.
Ağzımızı açmak, dudaklarımız kımıldatmak ve insanların anlayacağı kelimeleri oluşturmak için ses organlarını kullanabilme yeteneğine sahip olmak gerekir.
Artikülasyon sırasında kelimeler; açık ve net bir şekilde, mırıldanmadan, yutmadan çıkarılmalıdır.
Bazı sesler veya kelimeler asalak olarak kelimelerin arasına takılır ve konuşmayı tahammül edilmez hale getirir.
Asalak sesler veya kelimeler konuşmacının fikir netliği ve kendine güveni hakkında şüphe uyandırır. Konuşmanın kalitesini baltalar ve dinleyiciyi sıkar.
Bu kapsamda "ııı, eee, aaa, hmm, şey, yani, mesela, evet..." gibi ses veya kelimeler konuşma arasında sık sık veya gerekmediği halde kullanıldığında dinleyici rahatsız olur.
Örnekler:
Bana şey dedi. Bugün yıldönümü olduğu için eee şey yapacaktık. Tören salonunu düzenleyecektik.
Evet sevgili dinleyenler. Bugün yine sizlerle birlikteyiz. Evet bugünkü konumuz çalışmanın fazileti hakkında. Yani şunu diyorum. Mesela siz zor durumda kaldınız. Yani mesela başınızdan bir felaket geçti.
Açıklamalarıyla 106 Diksiyon ve Hitabet Terimi
Birleşik kelimelerde ilk kelimenin son hecesi ile ikinci kelimenin ilk hecesindeki ses benzerliğinin kaynaşması sonucu oluşur. Örnek: Pazar-ertesi = Pazartesi
Günlük konuşmada söylediklerine dikkat etmeyen, aceleci ve özensiz konuşmalarda en sıklıkla rastlanan bozukluk atlamadır.
Örnek : Gazete >> Gaste, Bir dakika >> Bi dakka, Hanımefendi >> Hamfendi vb.
Konuşma sırasında bazı sesleri ve heceleri söylememekten kaynaklanan bir konuşma kusuru.
Orta kalınlıktaki erkek sesleri.
Kalın erkek sesleri.
Duruş, jest, mimik gibi görsel simgeler konuşmanın temel öğeleridir.
Bir kelimede bir sesin başka bir sesi kendisine benzetme etkisi. Örnek: yurt-daş > yurttaş, çarşanba > çarşamba, o + bir > öbür gibi.
1- Ciğerlerden gelen havanın, ağız ve burundaki çeşitli nokta ve bölgelerde engellemeye uğrayarak ses olarak çıkması.
2- Boğumlanma, ses organları tarafından seslerin doğru yerden ve doğru zamanlamayla çıkmasıdır.
İletişim kurduğumuz zamanlarda, hızlı konuşan, yuvarlayan ya da tane tane konuşmayan insanlarla zaman zaman hepimiz karşılaşmışızdır. Bu kişilerde boğumlanma sorunu yaşanıyor demektir. Yani boğumlamanız bozuksa anlaşılamama durumu ortaya çıkabilir. Anlaşılamazsanız konuşmanızın da bir anlamı kalmaz.
Boğumlanmayı gerçekleştiren organlarımız iki gruba ayrılır;
1) Hareket eden boğumlanma organları: Bunlar çene, dudaklar, dil ve yumuşak damaktır. Dilinizin damağınızın gerisine doğru götürdüğünüzde orda yumuşak bir bölge hissedeceksiniz. Bu bölgeye yumuşak damak adı verilir.
2) Hareket etmeyen boğumlanma organları: Bunlar dişler, diş etleri ve damaktır.
Türkçede eklenme sırasında çeşitli durumlarda büzülmeler oluşur. Örnek: Ünlü ile biten eylemlere gelecek zaman eki eklendiğinde: başlayacak > başli:cak. Gelecek zaman ekinin kişi eki almış biçimlerinde farklı büzülmeler ortaya çıkabilir: yapacağım > yapıci:m, yapıca:m
Ünlülerin çıkartılmasında çenenin de önemli bir işlevi bulunmaktadır. Kimi ünlülerde çene aşağıya doğru açılırken kimilerinde çene daralır.
Çenenin genişlemesiyle çıkarılan ünlülere geniş ünlüler; çenenin daralmasıyla çıkarılan ünlülere dar ünlüler denir.
Dar ünlüler ı,i,u,ü' dür.
Geniş ünlüler ise a, e, o, ö 'dür.
Boğumlanma noktası.
Ünsüzlerin her birinin oluşumunda farklı organların görev aldığı görülmektedir. Bu açıdan ünsüzler şu şekilde sınıflandırılmaktadırlar;
Dudak ünsüzleri: p, m,
Diş ünsüzleri: v, f
Damak ünsüzleri: k,g,ğ,y
Gırtlak : h
Diş-damak ünsüzleri: Diğer ünsüzler
Güzel ve etkili konuşmak üzere kullanılacak dil malzemesinin doğru seçilmesi ve bunların konuşmaya yardımcı diğer unsurlarla (sesin uyumu, vurgu, ton, tonlama, durak, üslup, jest ve mimikler, tavır vs.) uyumlu bir biçimde kullanılabilmesi sanatına diksiyon denir.
Diksiyon kelime anlamı olarak Latincede dictio ve distus sözcüklerinden Fransızcaya diction olarak geçmiş, dilimize de Fransızcıdan söylendiği gibi alınmıştır.
Bu kelimenin Latince anlamı "söz söylerken sözcüklerin seçilip düzenlenerek düşünceleri kolaylıkla anlatma tarzı." demektir.
● Hece ve sözcük vurgusuna dikkat etmek,
● Sesleri doğru boğumlamak,
● Jest, mimiklere dikkat etmek,
● Yerinde ve doğru tonlama yapmak,
● Sözcüklerin anlam değerlerine göre sesi kullanmak,
● Uzun ve kısa heceleri doğru söylemek,
● İşitilebilir bir sesle konuşmak.
İnsanlar arasında karşılıklı haberleşme aracı olarak kullanılan; duygu, düşünce ve isteklerin ses, şekil ve anlam bakımından her toplumun kendi değer yargılarına göre biçimlenmiş ortak kurallarının yardımı ile başkalarına aktarılmasını sağlayan, seslerden örülü çok yönlü ve gelişmiş bir sistem. Türkçe, Almanca, Çince, İngilizce, Japonca gibi.
Konuşma sırasında duyguların, düşüncelerin tam ve doğru olarak iletilebilmesi için telaffuz ve üsluba dikkat etmek gereklidir.
Her dilin kendine göre kural ve özellikleri vardır. Dil, kuralları dışında kullanıldığında şekil ve anlam yönünden bozukluklar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, etkili konuşma yapacak kişi; dil bilimci kadar olmasa bile konuştuğu dilin kurallarını öğrenmelidir. Hatip; dilinin ses, şekil, anlam ve cümle yapısını bilmek zorundadır. Onun için hatip, dil eğitiminden geçmeli ve çok okumalıdır.
Diğer Diksiyon ve Hitabet Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Diksiyon ve Hitabet Terimleri Sözlüğü